Ben Bahattin Karapınar’ın yerinde olsam, takımın başına ne Yılmaz Vural’ı ne de Cemal Gürsel Menteşe’yi getireceğim diye yırtınmazdım…
Konyaspor’u “abim” dediği Ziya Doğan’a teslim ederdim…
İroni yapmıyorum…
Yani dalga geçmiyorum…
“Düğün değil, bayram değil, nereden çıktı bu Ziya Doğan hayranlığı?” diyebilirsiniz…  Doğruyu söylemek gerekirse, kulağıma kar suyunu eski başkanlardan Mehmet Köseoğlu kaçırdı… Köseoğlu’nun Memleket Gazetesi’ne verdiği özel röportajı okuyunca, Ziya Doğan’ın Konyaspor’da çalışabileceğini ya da Konyaspor’u çalıştırabileceğini düşündüm…
Gelir mi?
Bilemem…
Gelmez mi?
Onu da bilemem…
Ama tek bildiğim bir şey var,  gelirse transfer yapamayacağıdır…  Dolayısıyla transfer yasağı olan bir kulüpte çalışma riskine girer mi?
Valla o konuda da fikir yürütemem…
Abi-kardeş arasına giremem…
Yukarıda da belirttiğim gibi, kulağıma kar suyunu Köseoğlu kaçırdı… Konyaspor eski başkanı, Ziya Doğan’la ilgili önemli açıklamalarda bulunmuş… 
Ne demiş Köseoğlu…
Okuyun…
“Biz bu  adama 15 gün sabrettik. Çünkü transfer manyağı bir hoca. Teknik adamlığına bir lafımız yok, süper bir hoca, çok iyi bir çalıştırıcı. Devre arasında bizim takımı 15 gün çalıştırdı ve gittik deplasmanda Trabzonspor’u 3-0 yendik” demiş…
Hoş,  Köseoğlu’nun ‘süper bir hoca’ sözlerine katılmıyorum, ama yine de bundan iyisi Şam’da kayısı…
Körün istediği tek göz, Allah verdi iki göz hesabı…
Bahattin Karapınar’ın tek yapacağı şey, elini cebine atacak, telefonun tuş kilidini açacak, menüden Ziya Doğan’ın, pardon abisinin ismini bulacak ve “abi seninle şampiyon olduk, sensiz Bank Asya’ya düştük, ama yine seninle şampiyon olmak istiyoruz ve senin himmetine ihtiyacımız var” diyecek…
Bahattin Karapınar’ın “Alo abi”den sonra söyleyeceği sözler, kuracağı cümleler bunlar…
Hepsi, yani toru topu bu…
Denemekte fayda var…
Neden mi?
Çünkü, Konyaspor’un bu sezon için transfer yapma gibi bir lüksü yok… Dolayısıyla da, Konyaspor’u çok sevdiğini, Konyaspor’un başarısı için elini değil, yüreğini taşın altına koyacağını defalarca söyleyen Ziya Doğan, küçük kardeşi Bahattin Karapınar’ın hatırını kırmaz sanırım…
Ne dersiniz, mantıklı değil mi?
xxx
Köseoğlu, “Konyaspor’u 5 yılda yediler bitirdiler” diye de bir cümle kurmuş bu röportajda…
Kim bunun aksini iddia edebilir?
Konyaspor’un bu yönetimle büyük bir itibar kaybettiğinin de altını çizen Köseoğlu, özellikle Ulusal basında “Biri Konya’ya dur desin” gibi manşet attıranların düşünmesinin gerektiğini belirterek,  Bahattin Karapınar ve ekibinin işi bilmediğini savunuyor…
Söylediklerinin altına imza atarım…
Konyaspor’un paralı değil, akıllı, işi bilen yöneticilere ihtiyacı olduğunu da vurgulayan Mehmet Köseoğlu, son dönemlerde yönetime gelen insanların, kulübün değil, kendi çıkarlarının doğrultusunda hareket ettiklerini, bunun Konyaspor’a her geçen gün daha çok kan kaybettirdiğini söylemiş…
“Doğru değil” diyen çarpılır…
Aslında çok güzel tespitlerde bulunmuş eski başkan…  Birileri çıkar,  kulaklara küpe olacak bu sözleri çarpıtabilir…
Ama, gerçekleri saklayamazlar…
Güneşi balçıkla sıvayamazlar…
Şu bir gerçek ki, Köseoğlu, bu kulübü borçsuz, dertsiz ve kasasında belli bir miktar para ile teslim etti…
Bunu kimse inkar edemez…
Bana göre, Konyaspor’un nereden nereye geldiği, Mehmet Köseoğlu’nun  konuşmalarının satır aralarında gizli.
Tabi ki,  anlayana.