11 ayın sultanı Ramazan Ayı sona erdi.

Kur’an ayında Kur’an tilavetleriyle şenlendi vakitlerimiz.

Oruçla değerlendi, bereketlendi günlerimiz

İftarıyla, sahuruyla ve teravihleriyle aydınlandı gecelerimiz.

1000 aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesiyle rahmete gark oldu müslümanlar.

Ramazan ayında yoğunlaşan Zekât ve Sadakalar ile nefeslendi ihtiyaç sahipleri.

Varlıklı olanların hayır ve hasenatlarıyla sevince gark oldu küçüklerimiz.

Diğer taraftan koskoca bir ayı daha tükettik ömrümüzden.

Bizim Ramazan Bayramımız başkaları için şeker bayramı oluverdi.

Hani derler ya tutanla tutmayan bir oldu diye. Aynen öyle oldu bayramlarımız.

Evet, bir Bayram daha görmeyi ve yaşamayı Allah (cc) bizlere nasip etti.

Eller şeker bayramı yaparken Müslümanlar bayram gibi bir bayram yapamıyoruz çoktandır.

İslam Dini hiçe sayılıyor artık bu topraklarda da.

Oruç tutuluyormuş, kimsenin umurunda değil. Oruç tutanların diğerlerine gösterdiği saygıyı diğerleri oruç tutanlara göstermiyor.

Teravih kılınıyormuş belediyeler dâhil hiç kimse müzik sesini kısmıyor, kısamıyor.

Geçmiş yıllardan çok daha fazla bir biçimde İslam Coğrafyası’nın kan gölü olmasına inat eğlencelerde tavan yapmış durumda.

Eskiden Irak ve Afganistan’da olduğu gibi şimdilerde Filistin, Suriye, Mısır ve Özerk(!) Sincan Bölgesi başta olmak üzere her gün Müslümanlar katlediliyor ve zulme uğruyorlar olmalarına rağmen insanlar Ramazan Bayramı’nda yapacakları tatilin planlarını yapıyorlar.

Ayasofya Mahkûm, Kudüs’te Mescidi Aksa işgal altında boynu bükük beklerken Müslümanlar bayram tatilinin uzayıp uzamayacağı konusunu konuşuyorlar aralarında.

Batı dünyasının gayri meşru çocuğu israil şu günlerde zulmünü daha da artırırken bizde de şaşalı iftar sofralarına rağbet artmakta.

Allah’ın (cc) haram kıldığı parasal işlemlerin artmasına denk bir şekilde memleketimizde ve şehrimizin sokaklardaki hayâsızlık ve haram işlemler zirveye tırmanmış durumda.

Sabır ve namazla yardım istenecek ve tansiyonun düşeceği Ramazan günlerinde insanların tam tersine oruç kafa ile yaptıkları kavgaların artışı manşetlerde.

Hiç kimse çıkıp ta bu kan ve gözyaşı ve kavga ortamında bayram mı yapılırmış, gözyaşları dinmeden bayram mı kutlanırmış deme cesaretini kendinde bulamıyor.

Eğer Bayram geldi ise bizde herşeye rağmen diğer herkes gibi bayram yaparız havasında.

Müslüman Kardeşlerimizin bayram yapmadığı günlerde biz de bayram yapmıyoruz,  eğer Bayramsa bayramınız mübarek olsun diyemiyor Müslümanlar.

Hani Ramazan ayı yılın en uzun ve en sıcak günlerine denk geldi diye telaş edenler nerede şimdi?

Bu bayram kimin bayramı oluyor şimdi?

Namazsız oruç tutanlar, iftarında birbirlerine sınırsız içecek sunanlar, her makamdan ve her meşrepten nağmeler içeren eğlence paketi hazırlayanlar, gece saat on ikiden sahura kadar sıra sıra nargilelerin başından ve okey masalarından kalkamayanlar sizin için eğer ortada bir bayram varsa bayramınız mübarek olsun.

İslam Dini’nin gereklerini yerine getirmenin avuçta ateşten bir kor tutmak kadar acı ve sıkıntılı olan günümüzde Müslüman Kardeşlerimiz diz boyu kan ve zulüm içinde feryat ederlerken bizler bayram yapmayı içimize sindiremiyoruz.

Bize bayram gibi bayram diyebileceğimiz gerçek bayramlar nasip eyle Ya Rab(cc).