Nasipse Pazartesi günü Kurban Bayramı’na erişeceğiz inşaALLAH. Ayrıca Zilhicce Ayı’na girdik dolayısıyla bugün bu hususlarda yazmak istiyoruz efendim. Hadi başlayalım. Vira Bismillah.

  Güzel dînimizin şanlı önderi Peygamber aleyhisselam Medine’ye hicret ettiklerinde; “Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı. Peygamberimiz: ‘Bu günlerde ne oluyor?’ diye sorduğunda, onlar ‘Biz cahiliyette bu günlerde oynayıp eğlenirdik.’ dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselam: ‘Bunların yerine Allah Teâlâ size daha hayırlı iki gün verdi: Bunlar Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramıdır." (1) Buyurdular. 

İslâmî kaynaklara göre sevgili Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselam ilk defa 624 yılında Medine’de Kurban Bayramı namazı kıldırmış arkasından da hutbe okumuştur. Hutbede; ‘kurban kesmenin faziletinden, Cenâb-ı Hakk’a adanarak kesilen kurbanın Müslümanlara kazandıracağı mükâfatlardan bahsetmiştir. Zira âyette: "Onların etleri ve kanları asla Allâh’a ulaşmaz Allâh’a ulaşacak olacak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibâdettir"  (2) buyrulur. Efendimiz aleyhisselam hutbeden sonra herkesin bayramını kutlamış ve hemen ardından bizzat kendisi kurbanını kesmiştir. Hatta iki kurban kesmiştir. Birisini kendi zâtı şerifleri diğerini aile efrâdı için niyet ederek adamıştır. İşte artık bu târihten sonra Kurban Bayramı dînî bir gelenek olarak devam ede gelmiştir.

Hicri takvime göre Kurban Bayramı senenin son ayı olan Zilhicce Ayı’nın ilk onuncu gününden başlamak üzere dört gün boyunca devam eder. Arefe günü sabah namazının arkasından başlayıp Bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar bütün farz namazlarından arkasından Teşrîk tekbîri (Allâhü Ekber Allâhü Ekber, Lâ ilâhe ilallâhü vallâhü ekber, Allâhü Ekber ve lillâhil-hamd) okumak kadın-erkek her mükellef Müslüman’a vâciptir. Tıpkı Ramazan Bayramı namazı gibi Kurban Bayramı namazını kılmak da vâciptir.

Şimdi de Bayram gecesi yâni Arefe gecesi yapılması sevap olan ibâdetlere bir bakalım: Bayram gecelerini dua ve ibâdetle ihya etmeli, kaza namazı olan kaza namazı kılmalı, Kur’an okumalı. Yanı sıra çokça tevbei istiğfar etmeli, af niyazlarında bulunmalı. Zira bayram geceleri duaların makbul olduğu gecelerdendir. Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselam şöyle buyurmuştur: ‘Ramazan ve Kurban Bayramı gecelerini, sevâbını umarak ibâdetle geçiren kimsenin kalbi, kalplerin öldüğü gün ölmez.’ (3) Bayram sabahı erken kalkarak yıkanıp temizlendikten sonra namaza gitmek dînî vecibelerimizdendir. Aynı zamanda güzel koku sürünmek, temiz ve yeni elbise giyinmek, mümkünse namaza yürüyerek gitmek, güler yüzlü ve sevinçli görünmek, yoksullara sadaka vermek, bayram namazına giderken yolda tekbir getirmek, kurban kesecekse kurban etinden yiyinceye kadar oruç tutuyormuş gibi bir şey yiyip içmemek, kurban etinden iftar etmek, çoluk çocuğuna cömert davranmak müstehap olan davranışlardır. Bizden belirtmesi çünkü Sevgili Peygamberimiz aleyhisselam’da böyle yaparlardı.

Birazda içinde bulunduğumuz mübârek Zilhicce Ayı’ndan bahsedelim. Zilhicce Ayı Hicri ayların sonuncusudur. Bilhassa ilk dokuz günü onuncu gün de ki o da Kurban Bayramı’nın ilk günüdür çok mübârek bereketli, feyizli gün ve gecelerdir. Bu güzel ayda milyonlarca Hacı adayının Arafat’a çıktıkları, Kâbe’yi Muazzama’yı tavaf edip kutsal mekanları ziyâret ettikleri çok değerli zaman birimleri ve affedilme, bağışlanma mekanlarıdır. Yine Zilhicce Ayı sırf Allah rızası için adanmış milyonlarca kurbanın kesildiği mukaddes bir aydır. Bu ayda ilk dokuz günde bilhassa Arefe günü ve ondan önceki gün yâni tevriye günü oruçlu bulunmanı sevâbı ve fazileti çoktur. İnşaALLAH içinde bulunduğumuz şu son günleri samimi bir mümin olma kıvamında değerlendirebiliriz.

Bilindiği gibi Bayram günleri sevinç ve huzur günleridir. Küslüklerin bitirildiği, kaynaşmanın ve dayanışmanın en canlı yaşandığı günlerdir. Hayâtın bitmek, tükenmek bilmeyen üzüntü ve sıkıntıları içinde bunalan insanları bayram günleri diriltir, coşturur ayrı bir mutluluğa kavuşturur. Toplumu oluşturan fertler bayram havası içinde birlik ve berâberlik şuuruyla bütünleşir. Biz de bu vesileyle sosyal hayâtımızda üstün bir değeri olan Kurban Bayramınızı şimdiden en kalbî duygularımızla mübârek ediyoruz efendim.

  İbâdeti bol günahı az günler dileriz. Duâlarda buluşalım. Hayırlı Cumâlar.

--------------

1- Ebû Dâvud, Salat, 245

2- Hac, 37

3- Mecmeu’zevâid, Beyrut, 1967, C.2, s.198