Recep Çınar

Recep Çınar

Başkan Ahmet Şan ve gazeteciler!

Başkan Ahmet Şan ve gazeteciler!

Başarılı bir sezonu geride bırakan Atiker Konyaspor'da yeni sezon için düğmeye basıldı ve çalışmalar devam ediyor...

Özellikle transfer çalışmaları...

İnşallah iyi iş çıkarırlar...

Yönetim, taraftarları heyecanlandıracak, “helal olsun” dedirtecek, daha doğrusu futbol aleminde “gürültü” çıkaracak bir transfere imza atmadı...

Bu bir gerçek...

Konyaspor kimlere imza attırdı?

Karabük'ten Traore...

Levksi Sofia'dan Mehdi Bourabia...

Ve Anadolu Selçukspor'dan Seddar Karaman...

Dahası geride...

Ancak, bu oyuncularla ilgili, özellikle sosyal medya'da ve basında yapılan eleştireler, yönetimin hoşuna gitmedi ve yönetim (bana göre gereksiz) bir açıklama yaparak, işi sulandırdı...

Özellikle Başkan Ahmet Şan'ın gaza gelmemesi lazım...

Çünkü, yönetenlerin yerel basını karşılarına almaları doğru bir yönetici aklı gibi durmuyor...

Eğer ortak payda Konyaspor ise yönetici yöneticiliğini, gazeteci de gazeteciliğini bilecek...

Yangına körükle gitmenin bir alemi yok...

TSYD Konya şube Başkanı sıfatımla, gazetecilerin, Ahmet Şan'ın kişiliği ya da karakter yapısı ile bir dertlerinin olduğunu sanmıyorum ve bunu da  gönül rahatlığı ile söyleyebilirim...

Ahmet Şan'in geride kalan 2 sezonluk  serüvendeki yaptığı ile bundan sonra neler yapabileceğidir esas olan...

Başkanın Atiker Konyaspor'daki dününü inkar edersek günahını almış oluruz...

İlk lig üçüncülüğü, ilk Avrupa heyecanı, ilk Türkiye Kupası ve ikinci kez Avrupa...

Bu emeklerini gözardı edemeyiz...

Edersek çarpılırız...

Ancak, bütün bunlar Başkan  Ahmet Şan'ın kusursuz olduğunu da göstermez...

Onun da kusurları var elbette...

En büyük kusuru da, yancılarının ve  yalakalarının gazına gelmesi...

Eleştiriye tahammül edememesi...

Tahammül etmek lazım...

Ya da ders çıkarmak...

Eleştireni tesislere sokmazsan, eleştirene doğruları anlatmazsan, bu iş çığırından çıkar ve sorun kartopu yumağı gibi büyür ha büyür...

Ben iyi işler olsundan yanayım...

Cümbül cemaat düne takılır, meseleyi duygusala bağlarsak, bu işin zarar göreni ne gazeteci olur, ne yönetici olur...

Benim kulübüm, benim takımım zarar görür...

Ben de takımımın zarar görmesini istemiyorum...

Ortak payda da birleşerek, Atiker Konyaspor için ne yapabiliriz, onun çabasını göstermeliyiz...

Aykut Kocaman'dan sonra bu takımın içinde bulunduğu, bulunacağı süreç fazlasıyla nazik olacak...

Gün duygusala bağlama ve fevri hareket etme günü değil...

Aksine daha mantıklı hareket etme zamanı...

Atiker Konyaspor yönetiminin, “Spor Toto Süper Lig 2016-17 sezonunun tamamlanmasının ardından transfer çalışmalarımıza yönelik basında yer alan bazı haber ve yorumları dikkatle, aynı zamanda üzüntüyle takip etmekteyiz.  Yeşil-beyaz renklere gerçek manada gönül vermiş taraftarlarımızın şunu bilmesinde fayda vardır. Geçmişte kulübü abluka altına alıp Konyaspor’umuzu borç batağının içine sürükleyenlerin ağır mirasını temizlemiş bulunmaktayız. Bu ablukadan sürekli şikâyet eden, acı reçetesini ödeyen bir yönetimin, kulübün kapılarını yanıltıcı, yanlış ve gerçeği yansıtmayan bilgilerin yer aldığı haberlerde olduğu gibi, transfer sezonunun nimetlerinden faydalanmak isteyen kişi, kurum ve kuruluşlara açması asla düşünülemez. Konyaspor’umuzun sokağa atılacak bir tek kuruşu dahi yoktur. Taraftarımız müsterih olsun. Bugün tırnaklarımızla kazıyarak kulübümüzü getirdiğimiz noktadan geri dönüş yapmamız asla söz konusu değildir. Konyaspor’umuzun yüksek menfaatleri doğrultusunda gerekenler yapılmaktadır” açıklamasından sonra, Başkan Ahmet Şan ile yerel basın arasında köprüler atılmadan, saflar netleşmeden, bu yara dikilmelidir...

Hem  Atiker Konyaspor Kulübü Başkanı Ahmet Şan'ın, hem de yerel basının birbirlerine karşı tutum ve davranışları, ortak payda olan şehrin kulübünün menfatları doğrultusunda olmalıdır...

Kurt elmanın içine girmeden bu sorun çözülmelidir...

Oyunun aktörleri, yani yönetim ve basın birbirleri ile aynı duygu ve aynı hedef birlikteliğinde değillerse eğer, bu durumun kesinlikle kazananı olmaz...

Anladınız mı?

Siz ve yönetimdeki arkadaşlarınız ile bizim mahalledekiler, kaostan beslenme tarafındaysanız, hala hesap kesme derdindeyseniz, sıkıntı her geçen gün daha da büyüyecektir...

Ortak paydası Konyaspor olan herkes arkasına değil, önüne bakmalı...

Ve...

İki tarafında “mağduru oynama” çabası beyhude bir çabadır...  

Ne diyeyim başka.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi