Gençler güzel işlemler yaptıkça göğsümüz kabarıyor. Bravo bu gençlere diyoruz.
Nerede ise hasret kaldık böyle gençliğe
***
Cadde veya okullarda sokaklarda, bir özgürlük kerrakesi ile yürüyüşler yanında tahribatlar kavgalar yaralamalar.
Sanki gençlerimizin sloganı haline gelmiş gibi…
***
Doğu illerimizdekiler de ayrı bir âlem! Nasıl kandırılıyorlar çocuk denecek yaştaki gençleri ki?
Kan dökmeye alet edebiliyorlar
***
Ama bunların dışında imrenilen bir gençlik topluluğu da var.
Üniversitesinde, kavga dövüş, polise, kanuna karşı gelmeyi akıllarından bile geçirmeyip ulusal yarışmalarda değerler almak için dâhiyane çalışma yapan gençlerimiz de var.
***
Değer üzerine değer katmaya başlayan Selçuk Üniversitesi ve ona bağlı İletişim Fakültesi'nden davet ve mailden haber aldığım için muttali olmaktayım.
***
Geçenlerde Selçuk Üniversitesi'nin uluslararası açılımlarından bahsetmiştim.
Bu arada İletişim Fakültesi'nden sık sık Şiir, Öykü, Resim Müzik vb. festival çalışma ve yarışmalarına davet edilirken Konya dışında olduğum günlerde iştirak edemediğim için konu yapamadım ama sağ olsunlar gönderdikleri mailerden haberlerini daima almış oldum.
***
Son kez aldığım davetlerine iştirak edemediğim “Uluslararası Kısa – CA” öğrenci Festivali’nin ödül töreninin haber ve resimlerini alınca inanın göğsüm kabardı…
***
Nasıl olmasındı ki? Film senaryosu ve rejisörlüğünü yapan, yapmış olan amcaları ile yarışmış oluyorlar.
Hem de sadece Türkiye de değil. Uluslararası olarak 400 civarı kısa ve uzun filmden 59 adedinin ön değerlendirilmeden geçerek dokuz film ödüle layık görülmüş.
***
“Yapılan Festival’in ödül töreni için verilen haberde şöyle deniliyor:
“Festival’in Ödül Töreni açılışında sahne alan Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi öğrencisi ve piyano sanatçısı Cem Türkay ve ödüllü keman sanatçısı Bilkent Üniversitesi Müzik Lisesi birinci sınıf öğrencisi Demirhan Gökbudak’ın ‘Klasik Müzik Dinletisi’ dinleyicilerden büyük beğeni topladı.
Ödül Töreni’nin açılış konuşmasını yapan Belgesel Yönetmeni Ertuğrul Karslıoğlu, “Kısa film, bittiğinde izleyicisini düşündüren filmdir. Kısa filmler arasında da özellikle belgesel, sinemanın farklı bir dalıdır. Kendi değerlerine sahip çıkmanın bir başka yoludur. Bu değerlere sahip çıkmak için de yaratıcılığın her an her karede olması gerekiyor. Kültürümüze sahip çıkmak ve öğrencilerin yaratıcılığını uygulamada görmek için 40’ın üzerinde iletişim fakültesinde belgesel film üzerine ciddi dersler veriliyor. Özellikle Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi bunun en güzel örneklerinden bir tanesidir. Konya da zaten konu itibariyle belgesel filmlere önemli bir kaynaktır. Öğrencilerine ve belgesele bu kadar destek verdiği için Selçuk İletişim’e bir kez daha teşekkür ediyorum.” dedi.”
***
Ödüle layık film ve sahipleri hakkında da şu bilgi veriliyordu.
“17 filmin ön elemeyi geçerek finale kaldığı ‘Belgesel’ dalında 4 film ödüle layık görüldü. ‘En İyi Belgesel Film Ödülü’, ‘Hürriyet Mimarı’ filmi ile Azime Cantaş’a, ‘Süha Arın Özel Ödülü’, ‘Hala’ filmi ile Veysel Akşahin’e, ‘Radyo-Sinema Özel Ödülü’, ‘3 Harf’ filmi ile Türker Söğütlü Er’e, ‘Belgesel Dalı Jüri Özel Ödülü’ ise ‘Eyvah Babam Emekli Oldu’ filmiyle Bilgi Diren Güneş’e verildi.
‘Kurmaca’ dalında 16 film ön elemeyi geçerek 2 film ödül almaya hak kazandı. ‘En İyi Kurmaca Film Ödülü’nü Yıldıray Yıldırım ve Emre Karadaş’ın hazırladığı ‘1982’ filmi alırken; ‘Aykut Oray Özel Ödülü’ne Koray Sevimli’nin ‘Ekmek’ adlı filmi layık görüldü.
 ‘Animasyon’ dalında 14 film ön elemeyi geçti ve tek film ödüle layık görüldü. Animasyon dalının en iyi film ödülünü Ahmet Şerif Yıldırım’ın ‘Kesiciler’ adlı filmi aldı.
 ‘Deneysel’ dalda ise ön elemeyi geçen 13 film arasında 2 film ödüllendirildi. ‘En İyi Deneysel Film’ ödülünü Süleyman Demirel’in ‘Müphem’ filmi alırken ‘Prof. Dr. Alim Şerif Onaran Özel Ödülü’nü ise ‘Toros Canavarı’ filmi ile Fırat Yavuz aldı.”
***
Ne dersiniz başarılı gençler değil mi? Sağ olsunlar
Diğer gençlerimiz örnek almalıdırlar.
Takdir etmek sizlerin kardeşlerim.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…