Önce Aykut Hoca...

Vitor Pereira'yı paketledikten sonra, Aykut Kocaman iştahı yeniden kabaran Fenerbahçe, Ali Yıldırım vasıtasıyla, özellikle de sosyal medyada, gazetelerde ve televizyonlarda bir algı operasyonu gerçekleştirmeye başladı...

Fenerbahçe'nin bu oyununun sonunu bütün Atiker Konyaspor'lular gibi ben de merak içinde bekliyorum!

Peki...

Aziz Yıldırım tükürdüğünü yalar mı?

Ya da Aykut Kocaman, Aziz Yıldırım'ın kendisi hakkında söylediklerini sineye çeker mi?

Bunca yaşananlardan sonra Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman nasıl bir araya gelecekler?

Ya da aynı çatı altında nasıl çalışacaklar?

Bütün mesele bu...

Çünkü, özellikle Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, bir insanın, özellikle de Aykut Kocaman gibi “duruş” sahibi olan insanların kolay kolay hazmedemeyeceği, boyundan büyük laflar etmişti...

Yıldırım'ın İsmail Kartal'ın imza töreninde yaptığı açıklama, hem de bir teknik adamla sözleşme  imzalanırken yaptığı açıklama, kolay kolay unutulmaz...

Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'nin şampiyonluklarında hocaların katsının çok az olduğunu, başarıyı teknik adamlara sunulan imkanların getirdiğini savunarak, “Bu takımı ben şampiyon yaptım” demişti...

Konuşmasının devamında ise, “Bakın işte giden hocaların hali ortada. Zico nerede şimdi? Hindistan'da! Peki ya Aykut Kocaman'ın durum ne? Görüyoruz halini. Hepsini Fenerbahçe adam etti. Bakalım Fenerbahçe'nin gücü arkalarında olmadan başarılı olabilecekler mi.”

Nisan ayı içinde yaptığı bir basın toplantısında da,  “Aykut benden sonra gelebilir. Gelmemesi benim dönemim için geçerli. Benden sonra gelebilir, beni ilgilendirmez" diyerek gemileri yakmıştı...

Özellikle bir teknik adamla sözleşme imzalarken, daha önce çalıştığı teknik adamlarla ilgili, özellikle de isim vererek sarfettiği laflar yenilir yutulur değildi...

Sonra ne mi oldu?

Zico ne yaptı bilemem, ama aşağılamaya çalıştığı Aykut Kocaman, şehrin de kendisine verdiği destekle Atiker Konyaspor'u lig üçüncüsü yaparak Avrupa'ya taşıdı...

Aziz Yıldırım'ın bütün bu zehir zemberek açıklamalarına rağmen, Aykut Kocaman Fenerbahçe'nin kapısından içeri adım atar mı?

Kimbilir...

Burada bütün kamuoyunu aydınlatacak tek insan Aykut Kocaman'ın kendisidir...

Uzun uzun konuşmasına da gerek yok...

Basın toplantısı yapmasına da...

Kulübün resmi internet sayfasından, “Benim Atiker Konyaspor'la iki yıllık sözleşmem var ve hiçbir yere gitmiyorum. Medyada çıkan haberler benim dışımda gelişiyor, kimse da bu haberlere itibar etmesin” diyerek yapacağı bir açıklama ile bu pehlivan tefrikasına noktayı koymalı...

Bu kadar basit.

xxx

TERÖRİSTLER

Bunlar futbolsever değil, futbol teröristleri...

Başka izahi yok...

Daha da ötesi, bir alay alçak...

İnsanları uyuşturan, insanları canileştiren, insanları insan olmaktan çıkaran ve adına da “futbol” denilen bu kepazeliğin geldiği son noktayı görünce, tüylerim diken diken oldu ve “nalet olsun böyle spora da, böyle futbola da, böyle  temaşaya da” dedim...

Neymiş temaşaymış!

Ne temaşası be...

Böyle temaşa mı olur?

Böyleyse temaşanız  canı cehenneme...

Adiler...

Kimse çıkıp, “Bunlar iki kulüp taraftarları arasında yaşanan münferit olaylar” demesin...

Bu başka bir şey... 

Deplasman yasağını kaldırmaya niyetlenenler, başlarını iki ellerinin arasına alsınlar bir daha düşünsünler...

Tarafsız saha olan Konya stadını ve  sokaklarını savaş alanına çeviren bu holigonlar, rakip takımların şehrinde ya da stadlarında neler yaparlar düşünemiyorum bile...

O nedenle futbol Türkiye'de değil, Avrupa'da temaşadır...

Daha dün bu ülke uçurumun ucundan döndü...

15 Temmuz'daki kardeşliği, vatanseverliği, birlik ve beraberliği yalandan bir futbola feda edeceksek,  sı....m futbolunuzun içine.