Esat Ergener

Esat Ergener

Aslına Rücû

Aslına Rücû

“Büyük şeyler daha önce keşfedilmedikleri için büyüktür.”

Çok sevdiğim Big Fish filminden aklımda kalan bir replik. Tim Burton’ın bütün işlerini aynı derinlik ve anlaşılmazlık ile yapmaya çalışması da bu cümlenin altında yatıyor kanaatimce. Kendisinin ve sanatının büyüklüğünü sadece onu keşfetmeye çalışanlar anlasınlar diye.

Torino’nun sembolü olan Mole Antonelliana önünde gördüğüm Tim Burton sergisinden sonra ne kadar özlediğimi fark etmiştim kendisini ve öğreti mahiyetinde olan filmlerini.

Belki absürtlüğü sevmemin temel sebebidir kendisi de, bilemiyorum. Ama bu cümle aslında hayatlarımızın yol haritasındaki en büyük ipuçlarından biri zannımca.

Kısıtlanmış, gerekli değeri görmemiş, elindeki imkanları kullanmasına fırsat verilmemiş o kadar çok insan var ki. Neler yapabileceğinin kendisi de farkında olmadan Azrail ile olan randevusunu bekliyor her biri maalesef.

Halbuki dillerimize pelesenk ettiğimiz, sürekli örnek olarak gösterdiğimiz Fatih’in İstanbul’u 21 yaşında fethetmesi, aslında sadece günlük kullanmamız gereken kelimeleri tüketme gayretinden herhalde.

Tabi herkese böyle davranmak da olmaz pekala. Ama gözlerinden ışık saçan, mefkuresi o ilçenin, şehrin ve dahi ülkenin sınırlarını aşmış o kadar çok gencimiz var ki.

Kendi ülküsü peşinden gitmeye çalışıp direnenler elbette başta zorluk çekiyor. Ama akabinde gıyabında dizilen methiyelerin de haddi hesabı olmuyor.

Osmanlı’da medreselerdeki kara tahtanın üzerinde bir cümle yazar, çokça örnek vermeye gayret ettiğim bir cümle; “Bu sınıfta hiçbir kuşa yüzmek, hiçbir balığa uçmak öğretilmez!”

Fabrikadan çıkan seri üretim imalatı gibi yetiştirdiğimiz ve en büyük hazinemiz olan gençlerimizi gördükçe hüngür hüngür ağlayasım geliyor. Zira belki dünyaca ünlü bir ressam olacakken trigonometri formülleri ile zihnini doldurduğumuz veya Nobel ödüllü bir Fizikçi olacakken Tanzimat dönemi yazarlarının eserlerini ezberlettiğimiz bu gençlerimiz, artık hayatları boyunca derbeder bir zihniyete sahip olacaklar. Çünkü aslından uzaklaşan herkesin arabesk hayranı olmaya meyli vardır.

Tabiki Türkiye’de bu ezberleri bozan insanlar da olmadı değil. Zaten asıl örnek alınması gerekenler onlar ve O’nları örnek alanların aldıkları yol da aşikarane belli.

Şeftali üretmenin de oldukça önemli olduğunu ancak aslolanın motor üretebilmek olduğunu söyleyen Erbakan hocam.

Sonunda ölümü olduğunu bile bile yerli ve milli bir savunma için ülkemizin ilk silah fabrikasını yapan Nuri Killigil.

İnsan hafsalasının almadığını ancak bulundukları ortamda da insani meziyetlerinden dolayı sağ kalmadıklarını bilerek 276 kiloluk mermiyi sırtlanan Seyit Çavuş.

Fetih için en büyük engellerden olan Haliç’in demirlerinden kurtulamayan, ve dahi destek kuvvetlerinin geçişlerine de göz yummak zorunda kalan Fatih’in önce atını denize sürmesi ve akabinde gemilerini karadan Haliç’e indirmesi.

Hepsi örnek verdiğimiz, ezberlettiğimiz, rüyalara sokmaya çalıştığımız örnekler, değil mi?

O zaman hanımlar beyler.

Bırakın da her şey aslına rücû etsin.

Fabrika seri üretiminin insanlara, ülkemize ve ümmete faydası yok zira.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Esat Ergener Arşivi