Asillerden vekillere
17 Kasım günü itibarıyla 1 Kasım seçimleriyle oluşan yeni parlamento da vekiller yemin ederek asillerin işleriyle ilgilenecek çalışmalara başladılar.
Parlamento toplantısından bir gün önce seçimden birinci çıkmış parti sıfatıyla Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin il başkanlarını toplayarak kendince önemli gördüğü bir takım konularda il başkanlarına hatırlatmalarda bulundu veya dikkat çekti.
Başbakan il başkanlarından bir gün önce ise yeni seçilen milletvekillerini toplayarak onlara yine kendince önemli bulduğu hususlarda sözler söyledi.
Başbakanın her iki toplantısı ile ilgili basın yayın organlarında çıkan haberlere bakılırsa Davutoğlu’nun geçen döneme göre daha temkinli ve daha tedbirli olduğu gözüküyor.
Kullandığı kelimeler ve cümlelere bakılırsa son seçim öncesi asillerden vekillere kadar kamuoyuna yansıyan sözler ve tavırlar hayli tesirli olmuş.
Bu sebeple de bahsedilen tedbirler özellikle kendi partisine ve kendi meclis grubuna yönelik.
Mesela il başkanları toplantısındaki bir önceki seçim olan 7 Haziran'da milletin kendilerine bir mesaj verdiğini ve kendilerinin bu mesajı doğru olarak okuyup algıladıklarını söylemesi bundandır.
Yine keza milletin kendilerinden bir takım talep ve isteklerde bulunduğunu ve bu talep ve isteklerin gecikmeden yerine getirileceğini hatırlatması da bundandır.
Milletvekilleri ile yaptığı basına kapalı toplantıdan sızdırıldığı söylenen uyarılar il başkanlarına söylenenlerden daha net ve daha acıdır.
Başbakan milletvekillerine hitap ederken ağır sayılabilecek bir üslup kullanarak onlara ne olursa olsun, hiçbir şekilde kibire ve gurura kapılmayacaksınız demiştir.
Yine aynı toplantıda sarf ettiği ifade edilen millete karşı Yukardan bir dil kullanmayacaksınız. Hiçbir arkadaşımdan bunu görmek istemiyorum sözlerinin de 4 yıl boyunca vekillerce unutulmayacak sözlerden olduğunu düşünüyorum.
Başbakan Davutoğlu’nun vekillere söylediği en önemli söz ise yolsuzluk ve haksız zenginleşme ile ilgili sözleri olmuş.
Seçim sathında Ak Parti'nin üzerine kondurulan yolsuzluk algısından oldukça rahatsız olmuş olmalı ki vekillerinden ve partililerinden en çok bu konuda dikkatli olmalarını istediği ifade edilmiştir.
Davutoğlu bu konudaki hissiyatını belki de şimdiye kadara hiç kullanmadığı kelimelerle ifade ederek, eğer bir parti görevlisi, görev aldıktan sonra evini, arabasını, yaşam tarzını değiştiriyorsa, ben o adamı partiye sokmam diyecek kadar ileri götürmüştür.
Şimdi bu sözlerin hayata geçirilme zamanı.
Hem de sadece vekiller ve il başkanları açısından daha ileri götürerek mesela belediyede görev verilen müdürlere, daire başkanlarına ve genel sekreter yardımcıları ile genel sekretere ve genel müdüre kadar genişletme zamanı.
Haydi, görelim bakalım kim nasıl hesap verecek, nasıl savunacak elde ettikleri veya kiraladıkları araçlar ile menkul ve gayrimenkullerini.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.