Arapça Muhâdese Kursu
Sayın okuyucum, bir buçuk ay sizden uzak kaldım. Sebebi, Arapça Yaz Kursu’na katılmamdır. Bu günü iple çektim; Allah’a hamdolsun şu an sizinle beraberim. Bu kurs verimli geçtiği için gördüklerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Umarım ki faydalı olur.
Bu sene Rize - Güneysu Kaptan Ahmet Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde 27 Temmuz - 21 Ağustos 2015 tarihleri arasında Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğince Arapça Muhâdese Kursu açılmıştır. Kursun süresi 150 saattir.
Bu kursa âcizane bizi de davet ettiler; biz de davete icabet ettik. Türkiye çapında İmam Hatip Liseleri’nde görev yapan meslek dersleri ve Arapça öğretmenlerinden seçme 80 kişi aldılar. Bu öğretmenlerin ekseriyeti okullar arası Arapça yarışmalarında görev yapan öğretmenlerdir. Bizi davet etmelerinin sebebi, Allah’u âlem, ANLAMLARINI YONTTTUĞUMUZ KAVRAMLAR isimli kitabım ve henüz basılmamış diğer iki kitabımdır.
Seviye tespiti imtihanı yapılarak dört sınıf oluşturuldu. Suriyeli ve Mısırlı hocalar ile Türkiye’den bir öğretim üyesi derslerimize girdi. Sınıfta ve arkadaşlar arasında mecbur kalmadıkça Türkçe konuşmadık. Bir ay içerisinde ayetleri ve hadisleri Arapça anlatabilecek ve bir konferansı dinledikten sonra aklımızda kalanları Arapça yazabilecek seviyeye geldik. Nitekim Çorum Hopa İlahiyat Fakültesi Dekanı Hasan Ayık, 08.05.2015 tarihinde kurs gördüğümüz okulun salonunda Üstad Nurettin Topçu’nun, “Talim ve Terbiye” hakkında görüşü ile ilgili Türkçe bir konferans verdi. Biz de not aldık. Aldığımız notları Arapçaya çevirerek ilgililere verdik. İnşallah gazetemiz Merhaba’nın Arapça sayfasında da Arapça yazılar yazacağız.
Muhâdese, konuşma, tartışma ve müzakere manalarına gelmektedir. Bu kursta her kursiyer öğretmen, bir namaz vakti akabinde bir ayet veya bir hadis-i şerifi 10 dakika süreyi aşmamak üzere Arapça olarak açıklamıştır. Dersler 8.30’da başladı 12.20’de bitmiştir. Öğleden sonra 14.00’de başladı yatsı namazına kadar sürmüştür. Öğleden önce Akdem yayınlarına ait bir kitap takip edildi, öğleden sonra muhâdese dersleri verildi. Öğleden sonra saat 15.00’den ikindi namazına kadar bir buçuk saat dinlenme faslı verilmiştir. Kursiyer öğretmenin, dersine çalışması için iki hafta sonra 12.20’den ikindi namazına kadar ara verilmiştir.
Bu Kurs, bizim konuşma, tartışma ve müzakere yeteneğimizin gelişmesine sebep olmuştur. Ayrıca yabancı dilin öğrenilebilmesinin temel şartının o derste zaruret olmadıkça ana dilin konuşulmaması olduğunu öğretmiştir. Bu gerçek, okullarda uygulanabilmesi için gereken tedbirin alınması zaruridir. İngilizce ve Almanca öğretmenleri de derslerde Türkçe konuşmaktadır. Sadece metinler tercüme ediliyor ve alıştırmalar yapılıyor; bu kadar. Neticede bu derse giren öğretmenlerin ekseriyeti ve öğrenciler meramını istenilen seviyede anlatamamaktadır.
Kurs gördüğümüz okul idaresi, hocalara ve kursiyerlere gereken ilgiyi göstermiştir. Sınıflar, yatak odaları çok temizdi, yemeklerimiz güzeldi. Din Öğretimi Genel Müdürü Sayın Nazif Bey kursun başarılı bir şekilde yürütülmesi için gereken hassasiyeti göstermiştir.
Okul idaresi, pazar günleri kursiyerleri gezdirdi. Ayder Yaylası’na gittik, Ardeşen’e geldiğimiz zaman Osmanlı yadigârı Rafding ile karşılaştık. Orada panoda yazılı şu ibare dikkatimizi çekti. “GAZ UÇARDA LAZ UÇAMAZ MI?” Laz da uçar efendim, şaka bir yana. Uzun göle gittik. Sayın Cumhurbaşkanımızın ibadete açmış olduğu Kıble Mescidi’ni de ziyaret ettik. Alabalık yedik. Laz böreği yedik.
Hâsılı bu kurs verimli geçmiştir. Okuduğumuzu ve dinlediğimizi Arapça yazabilecek seviyeye geldik. İnşallah bu kurs her sene açılır ve bütün meslek dersleri ve Arapça öğretmenleri davet edilir.
Bu kursun açılmasına sebep olan Din Öğretimi Genel Müdürü Prof. Dr. Nazif Bey’e ve arkadaşlarına teşekkür eder, başarılar dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.