Sen(........) kardeşim!

Bazen konular birazcık ta olsa düz değil de dolambaçlı olabiliyor. İlla her zaman dümdüz basit olmayabilir. Mesela iki kere iki dört eder, ezberlemişsin; ama 4 tane bir de 4 eder, bir ile üçü toplar san da 4 eder. Bu şekilde 16 şekilde kombinezon yazılabilir. Yani 1 + 2 + 1= 4 eder olunca niye kafan karışıyor?

Cenabı Allah akıl-fikir ve izan vermiş. Her zaman her meselenin değişik alternatif çözüm yolları vardır. Esasında bunlar sıkıştığın, bunaldığın yerlerde farklı çıkış yollarıdır. Bazen düz yolda gidersin bazen de yokuş çıkar veya iniş inersin. Şimdi burada önemli olan bu çıkış yolunun caiz, helal, Allah’ın kitabına ve Resulünün sünnetine uygun olup olmadığına bakmak gerekir. Eğer sen sadece 2 kere 2 ; 4 eder şeklini ezberlemişsen problemi çözemeyebilirsin.

Neyse ben burasını fazla uzatmadan konuya gireyim:

1.Yanlışa, zulme mani olmak farzdır.

2.Sessiz kalmak, nemelazımcılık yapmak haramdır.

3. Zulme rıza zulümdür.

4. Hakkın yanında; samimi ihlaslı müminlerle beraber hareket etmek şarttır.

5. İhlaslı olan hiç kimseyi bulamazsan başkalarıyla işbirliği yapmalısın. İşbirliği mi hayırlıdır; karşı çıkmamak (pasif davranmak mı) hayırlıdır. İş birliği yapıp mevcut kötülüğü engellemek daha hayırlıdır.

6. Antlaşma eşit şartlarda ya da senin varlığını kabul edecek şekilde olmalı, tamamıyle teslimiyet caiz değildir.

7. Sabredip kötülüğün bitmesini beklemek ya da-bel ki böylesi daha hayırlı olur,-şeklinde kuru temenni ile hareket etmek caiz olmayıp kötülüğe karşı mutlaka tavır almak önemlidir.

(Özet olarak) Hz. Ali’nin karşı çıktığı mesele yanlış yönetim ve zulme mani olmaktı. Karşısındaki rakibi hem Müslüman hem sahabe ve hem de şeriatçıydı. Ama yanlış uygulamalarıyla yanlış yola gidilmemesi için Hazreti Ali buna karşı çıkıp mücadele etti. Üstelik bugünkü gibi içki, kumar, faiz, zina, fuhuş, LGBT...Vb. yanlışlıklar değildi. En büyük yanlışlık neydi? Halkın tümünün bey’atını almadan iktidar koltuğuna oturmaktı. Bugünkü bizim derdimiz küfür amelleriyle uğraşmaktır.

Daha sonraları Said bin Cübeyr ’de Haccac-ı Zalime karşı çıktı. Haccacın da Müslümanlığında şüphe yoktu. Ancak azgın bir zalimdi. Ne anlatıyoruz? Zulme mani olmak şarttır, kimden gelirse gelsin. Yoksa Hz. Ali şöyle deseydi: “Bana ne yahu, zaten başta Müslüman biri var. İyi kötü idare ediyor. Ben daha fazla ibadetle, Kur’an’la, ilimle meşgul olayım...vs.” Evet o meşgul olduğu Kur’an ona: “Niye zulme mani olmuyorsun, niye oturuyorsun? ”diyordu. O da bunun gereğini yerine getiriyordu.

Şimdi senin anlamadığın ne biliyor musun? Diyorsun ki: “Efendim bizim altılı masanın içinde işimiz ne? Biz tek başına hareket etseydik, farklı bir grup oluştursaydık. Siz ya tarih bilmiyorsunuz, ya da olayları değerlendirmede yetersiz kalıyorsunuz. Kardeşim bu Siyonizm’in kafalara soktuğu pasifleştirme veya güçlü olana çanak tutma fikridir. Adamlar samimi Müslümanlara karşı yıllarca: “ Euzübillahi mineşşeytani vessiyaseti” dediler. Kendileri Demirel’in arkasından koştular.

Radikaller ise oy vermek küfürdür dediler, şimdi iki paralık adamlar oldular.

Meşhur bir grubun lideri menfaatçi hoca: “Yerin altı yerin üstünden hayırlıdır.” Hadisini okurken şimdi yerin üstünde kendi haltlar karıştırıyor. İnşallah devamını bundan sonraki yazımızda anlatacağız. Allah akıbetimizi hayır eylesin.

Cuma günü devam edecek.