Almanya ne yapmak istiyor?
Almanya, Türkiye Adalet ve Ekonomi Bakanlarını ülkesinde Türk gurbetçilerine yönelik konuşma yapmasını engelledi. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, başta olmak üzere hükümet ve muhalefet tepki gösterdi. Birlikte gösterilen bu tepki, Türkiye’nin tevhidinin ve canlı oluşunun bir simgesidir. Türkiye’nin bu asil tutumu, sahip olduğu medeniyetinden kaynaklandığını unutmayalım.
Almanya’nın bu tutumu uluslararası teamüllere aykırı ve Türkiye’ye karşı bir saygısızlıktır. Söz konusu devletin, demokrasi havarisi kesilmesinin ve insan hakları savunuculuğunu yapması samimiyetsizliğini ve asıl kimliğini gizlemek olduğu anlaşılmıştır.
Almanya, neden Türkiye’ye karşı böyle bir tavır aldı? Ne yapmak istiyor? Bu soruları cevaplandırmaya çalışalım.
Almanya, Türkiye’nin büyümesini istememektedir. Türkiye’nin toparlanmak üzere olduğunu sezen Almanya, eline geçen her fırsatı değerlendirmekte ve Türkiye’ye takoz olmaya çalışmaktadır.
Türkiye IMF’den yardım almaya devam etmiş olsaydı ve devasa yatırımlardan vazgeçmiş olsaydı ülkesinde söz konusu Bakanların konuşmasına engel olmayacaktı.
Türkiye ne yapıyor? IMF’den borç almıyor, ona borç para vermeye çalışıyor, yatırımlara hız veriyor, Suriye ve Irak’ta söz sahibi olmak için hamleler yapmakta ve bu arada Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmeye çalışmaktadır.
Bu durum Almanya’nın işine gelmez. Bakın, dişini göstermeye başladı, Naziliği, faşistliği nüksetmeye başladı. Yani hüviyeti ve kimliği ortaya çıkmaya başladı. Almanya’dan bu beklenirdi ve gereğini de yaptı.
Almanya’nın bu tutumunu ajanslardan duyunca aklıma Yahudilerin tutumu geldi. Yahudiler, Bedir Harbi’ne kadar Hz. Peygamber (s.av.) ile iyi geçindiler. Bedir Harbi’nde Müslümanlar zafer elde edince, İslam’ın yüceleceğini ve çağlara damgasını vuracağını anladılar. Bunun üzerine kıyam ettiler ve Bedir Harbi’nden sonra bütün harplerin müsebbibi oldular. Yani Uhud, Hendek ve diğer savaşların müsebbibi oldular.
Bu sebeple Almanya, tabiatının, cibilliyetinin ve hüviyetinin gereğini yapmıştır. Efendim, Almanya demokrasinin ve insan haklarının savunucusudur. Geçin bu sözleri, bunlar laf u güzaftır. Sadede gelelim. Biz ne zaman Batı’nın karakterini öğrenenceğiz? Batı, insan hakları düşmanı, kendinden başkasını küçük görmekte ve köle kabul etmektedir. Cezayir’de seçimi Milli Selamet Partisi kazanmıştı, Fransa engelledi ve Selamet Partis’inin ileri gelenlerini tutuklattı. Fransa, yeraltı denemelerinde Cezayir halkını kobay olarak kullandı ve binlerce Cezayirliyi şehit etti. . Almanya, PKK’yı, sol örgütleri ve FETÖ’yü beslemekte ve ülkesinde faaliyet yapmalarına ve Türkiye aleyhine çalışmalarına yardım ve yataklık etmektedir.
ABD gibi Almanya da Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmesine karşı çıkmaktadır. Avrupa ülkesi devletlerinin ekseriyeti böyledir.
Almanya’ya soruyoruz, sen neden Türkiye’nin içişlerine karışıyorsun? Bırak, Türkiye halkı karar versin, dilerse evet desin dilerse hayır desin. Referandum Türkiye’yi ilgilendirir. Bu referandumda Türkiye parlamenter sitemden yana olup olmadığı konusunda iradesini ortaya koyacak, dışarıdan gazel okumanın bir manası yoktur.
Yahudi, Bedir Harbi sonucu İslam’ın yüceleceğini anlayınca mevcud anayasaya aykırı davranarak başkaldırdı ve bütün harplerin müsebbibi oldu sonunda hezimete uğradı. Almanya da aynı duruma düşeceğini bilmeli.
Almanya hükümetine Türkiye’den özür dileyip bir daha teamüllere aykırı davranmamasını tavsiye ederiz. Ediyoruz ama Almanya’nın tabiatının gereğini yapacağını hiçbir zaman unutmayalım. Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.