Bir kul olarak hayattaki en büyük gâyemiz yüce Yaratıcıya güzel bir kulluk ile gidebilmek, O’nun sevdiği, beğendiği, râzı olduğu bir kul olabilmektir. Özellikle şu mübârek Ramazan ayında Rabb’in sevdiği kul olmanın yolları sonuna kadar açılmışken bu amaca götüren bilgileri aktarmak istiyoruz siz değerli okurlarımıza efendim bugünkü yazımızda.

Tövbelerin çokça yapıldığı, neticesinin en güzel şekilde alındığı Ramazan ayında tövbelerimizi bolca yapalım ki Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği kullardan olalım. Allah Teâlâ kutsal kitâbında buyuruyor ki: “… Allah tövbe ile kendisine dönenleri sever, temizlenenleri de sever…” (1)

Allah Azze ve Cel hangi durumda bulunurlarsa bulunsunlar az da olsa çok da olsa sırf Rab rızâsı için infak edenleri, zekatlarını-sadakalarını verenleri, insanları bu şekilde memnun edenleri seviyor. Kızmaya muktedirken öfkelenmeyenleri de seviyor bilhassa şu rahmet ayında buna daha ayrı bir kıymet veriyor. İyi işler-hayırlı işler yapanları seviyor ve onlara cennetini va’d ediyor: “O muttakiler ki bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, kızdıklarında öfkelerini yutar, insanların kusurlarını affederler. Allah da böyle iyi davrananları sever. İşte onların mükâfatları, Rab’leri tarafından büyük bir af ile kendilerinin ebedi olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler olacaktır. Güzel iş yapanların mükâfatı ne de güzel.” (2) Bir başka âyeti kerimede ayni husûsu şöylece belirtiyor: “Allah yolunda malınızı harcayın da, kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın ve hep güzel davranın. Çünkü Allah güzel davrananları sever.” (3)

  Bir kimse bir işi yapmayı dilerse ki inşaALLAH hayırlı ve güzel bir iştir artık o karar verdiğini, yüce Rabb’inden dua dua yalvarıp yardım istesin. Allah Teâlâ’ya güvenerek o işi yerine getirsin. İşte Cenâb-ı Hak kendisine böylesine güvenenleri seviyor. “Allâh'ın rahmetinden dolayı, sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onlara mağfiret dile, iş hakkında onlara danış, fakat karar verdin mi Allâh'a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever.” (4)

İnsanın bin bir sıkıntı ve meşakkat içinde yaşadığı şu kısacık dünya hayâtında Allah için başına gelen her türlü müsibete tahammül göstererek büyük bir tevekkül anlayışıyla her seferinde bıkmadan sabır göstermelidir. Zira Cenâb-ı Hak sabredenleri sever. “Nice peygamberlerin yanında Rabbe kul olmuş pek çok kimse savaşmıştır. Allah yolunda başlarına gelenlerden ötürü gevşememişler, yılmamışlar ve boyun eğmemişlerdi. Allah, sabredenleri sever.” (5) Bizim Peygamberimiz de diğer peygamberler de nice sıkıntı ve belâlarla defalarca imtihan edildiler. Bizden önceki inanan insanlarda pek çok problemlerle sınandılar. Onların hepsi içinde bulundukları zor durumlara yılmadan sabır gösterdiler böylece de Allah Teâlâ’nın sevgisini kazandılar. “Dedikleri ancak şu idi: ‘Rabbimiz! Günahlarımızı, işimizdeki aşırılıklarımızı, bize bağışla, sebâtımızı artır, inkarcı topluluğa karşı bize yardım et’. Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini de ahiret nimetini de fazlasıyla verdi. Allah işlerini iyi yapanları sever.” (6)

Yine yüce Mevla sözlerini yerine getirenleri, haramlardan sakınanları, adâleti uygulayanları sever. “Hayır, öyle değil; ahdini yerine getiren ve günahtan sakınan bilsin ki, Allah sakınanları şüphesiz sever.” (7) “… Allah âdil davrananları sever.” (8) “Allah, taşları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saflar hâlinde, kendi yolunda mücâhede edenleri sever.”(9)

İşte Allah (c.c)’ın sevdiği kişilerin ölçüleri… Bize âciz bir kul olarak düşen içinde bulunduğumuz sevâbı, ihsânı, rahmeti bol şu güzel Ramazan ayında her güzel işin ucundan değil tamâmiyle tutmak, hayırlı amelleri işlemek, duaya sarılmak ve neticede Rabb’in sevdiklerinden olmak dileğiyle O en sevdiğimize emânet olunuz efendim.

------------------------

1- Bakara, 222

2- Âli-İmran, 134, 136

3- Bakara, 195

4- Âli-İmran, 159

5- Âli-İmran, 146

6- Âli-İmran, 147-148

7- Âli-İmran, 76

8- Hucurat, 92

9- Saf, 4