Konya'da Belediye Başkanı olmak ya da seçilmek, İstanbul, Ankara ya da İzmir gibi zor değil...

Futbol diliyle  AK Partili adayların "formaları garanti" diyebiliriz...
Belki de Türkiye'de en rahat seçilen başkanlar olarak tarihe geçecekler...
Dolayısıyla seçilmek marifet değil, ama iş yapmak marifet...
Marifet, Konya'nın eksiklerini görerek, bu şehri daha yaşanabilir, daha sevimli, daha huzurlu bir hale getirebilmektir...
AK Parti'nin Büyükşehir,  Karatay, Selçuklu ve Meram adayları, seçilmeleri halinde muktedir olmanın da avantajlarını en iyi şekilde kullanacaklardır, kuşkusuz...
Bu kesin...
Çünkü, Ankara, hiçbir isteklerine "hayır" demeyecektir...
Muktedir olmanın verdiği güce, marifetlerini de ekleyip, bu şehre hizmet edecekler...
Etmeliler de...
Beklentiler bu doğrultuda...
Diyeceksiniz ki, "seçilirlerse tabii ki."
Burası İzmir değil, Konya!
Büyük bir aksilik olmaz ise seçilirler...
Çünkü, seçilmiş gibi çalışıyorlar...
Hem de uyum içerisinde...
Adayların nasıl çalıştıkları konusuna geleceğim.
xxx
Öncelikle eksikler...
Bence dört başkan adayı da, bir helikopter kiralayıp, Konya'yı havadan bir tarasalar...
Çünkü, yukarıdan bakınca, her şey çok daha iyi görülebiliyor...
Neresi yüzde yüz betonlaşmış, nerede yeşillik talan edilmiş, nerelere kaçak yapılar yapılmış,  bunun gibi bir sürü olumsuzluk havadan daha iyi görülebilir...
Ben sadece tavsiye ederim...
Uyar ya da uymazlar, başkanların bileceği bir şey.
xxx
Konya'nın en önemli eksiklerinden birisi de sosyalleşme...
Bu konuda neler yapılabilir?
Bu işe kafa yorabilir ve bu konuda işin ehli insanlarla istişarelerde bulunabilirler...
Konya'nın ya da Konyalının tek sosyalleştiği alan futbol ve Atiker Konyaspor...
Futbolun dışında bir şeyler yapılabilir...
Değişik organizasyonlar yapılabilir...
Sadece spor değil, sanatla da  sosyalleşebilir bu şehir...
Uğur İbrahim Altay'ın Selçuklu Belediye Başkanlığı döneminde yaptırdığı "Selçuklu Kongre Merkezi"nde, sadece hafta sonlarında değil, haftanın 7 gününde etkinlik yapılabilir...
"7'den 77'ye 7 gün" adı altında dolu dolu programlar için kafa yorulabilir.

xxx
Geçtiğimiz hafta içinde başkan adayları ile bir toplantıda beraber olduk...
Gördüğüm şu; hepsi birbirinden merdane...
Seçilmeleri halinde Meramlılar Mustafa Kavuş'u, Karataylılar Hasan Kılca'yı, Selçuklu ahalisi ise  Ahmet Pekyatırmacı'yı bağırlarına basacaklardır, kuşkusuz...
Konya'nın Uğur İbrahim Altay'ı bağrına bastığı gibi...
Hepsi de aynı jenerasyon...
Aralarında yaş olarak uçuk kaçık fark yok...
Yaşları gibi, siyasi görüşleri ve  hizmet anlayışları da çok farklı değil...
Frekansları tutmuş...
Dünyaya aynı pencereden bakıyorlar...
Dört başkan adayı da, Aşık Veysel'in söylediği gibi, "bir kökte uzanmış sarmaşık" misali, birbirlerine sarılmışlar, omuz omuza vermişler ve son derece de uyumlular...
Elbette, yoğurt yiyişleri farklı olacaktır...
Bundan daha doğal bir şey olamaz...
Ama, hepsi de aidiyet duydukları bu şehre hizmet etmek için, büyük bir yarış içerisine girecekler...
Yaptıkları işleri kıskanmadan...
Fesatlanmadan...
Dudak bükmeden...
Sadece işlerini en iyi yapmanın çabasını verecekler...
Bunun için de sahadalar...
Bu şehirde doğup, bu şehirde yaşayan ve bu şehirde doyan biri olarak, göreve gelecek olanlardan parti gözetmeksizin hizmet beklemek en doğal hakkımız...
Konya'da, Konyalı da, iyi hizmet almayı, en az bir İstanbullu kadar hak ediyor.