Ah Ramazan! Sen ne güzel bir aysın…
Ramazan ehli iman için yeni bir nefes ve yeni bir canlılıktır. Her günü pırlanta değerinde olan maddi ve mânevi getirileri bulunan âdeta kampanya günleridir. Ramazanın orucu-Kur’ân’ı, gecesi-gündüzü, iftarı-sahuru, zekatı-sadakası, hayrı-hasenâtı ayrı bir değer ve ayrı bir kıymettir. Ramazan hâricinde hangi ayda mevcut böylesi canlılık böylesi güzellikler? Ah Ramazan, sen ne güzel bir aysın!
Efendim, Ramazan bir kulluk medresesidir. Bu medresede sene boyu okumayı ihmal ettiğimiz Kur’an çok ciddi mânâda hayâtımıza girer. İşin bilincinde olan Müslümanlar Ramazan ayında mutlaka bir hatim yaparlar daha fazla yapana da rastlanır. Meselâ sabah namazından sonra televizyondan veya camilerde namazdan sonra okunan Kur’anlar, öğlen namaz sonrası mukabele ile Kur’an hatmi tâkip edilir, dileyen zamânın boşluğuna göre bu aradaki vakitte de bir hatim kendisi yapabilir. Ben günde dört-beş hatim tâkip edenlere rastladım, benim merhum vâlidem de bunlardan birisiydi. Bilindiği gibi kişi kabre girdiğinde ilk şefaatçimiz Kur’an olacaktır bu sebeple ne kadar çok hatim, o kadar çok şefaat…
Ramazan Cenâb-ı Hakk’a bir kulluk dersânesidir. Orada oruç ile nefis dizgine getirilir. Beden sağlığı düzene girer. Fakir ve ihtiyaçlı kişilerin hâli tefekkür edilir, ibret alınır. Zekat ve sadakalarla fukaralar, gurebâlar, yetimler sevindirilir, yıkık gönüller tâmir edilir. İhtiyaçlı evlere Ramazan ayında ayrı bir sevinç ayrı bir canlılık gelir. Bu târifi zor olan, gönüllere ferahlık getiren bir hayır çalışmasıdır. Mümin kişilerin hayâtına Ramazanda bir neş’e iner.
Bir kulluk okuludur Ramazan. İnsanın mânevi hastalıkların tedâvi edildiği bir can kurtaran merkezidir âdeta Ramazan ayı. Bu mübârek ayda dînî vecibeleri yerine getirmenin hazzı mümin kişiyi sanki melekleştirir. Kişi her konuya daha duyarlı hâle gelir. Özellikle oruç tutan insanlar empati yaparak ihtiyaçlı kimselerin biçâre durumlarını düşünür ve onların dertlerine çâre olmaya çalışır. Bu şekilde kişi bencilken Ramazan ayında mânen tedâvi olur ve diğergamlaşır. Mümin kişi Ramazan ayında ahdeder kendi kendine söz verir, kötü huylarından kurtulmaya iyi ahlâkî özellikler kazanmaya gayret eder. Herkese karşı daha şefkatli ve sevgiyle davranır. Câmiler giden kişiler kardeşlik rûhunu bizzat yaşarlar yalnızlıktan kurtulurlar. Birlik berâberlik duygusu insana özgüven sağlar.
Kulun Ramazan ayında müthiş şeylerle sabrı imtihan edilir. Haramlara Müslüman zâten sene boyu yaklaşmayarak sabreder ama Ramazan ayında mümin kişi bu sefer kendisine helal olan şeylere de sabır gösterir. Ramazanda müminin sabır imtihânı çetincedir. Oruç tutmak için yememeye-içmemeye sabır, yalan konuşmamaya-gıybet etmemeye sabır, oruç süresince eşinle berâberliğe sabır… Öfkelenmemeye-kızmamaya sabır, gönül kırmamaya-incitmemeye sabır… Böylece nefsin arzuladıklarına sabreden ruh hastalıklarından kurtulur, yüceliklere yükselir, ulvi hakikatlere erişir, sadırlar genişler, yürekler ferahlar. Sıkılan canlar selâmete kavuşur, felâha ulaşır.
Ramazan ikliminde bütün bunları mümin kişi kendi hür irâdesiyle başarır. Cenâbı Hak, yolunda yürüyenlerle berâberdir. O Kâdiri Mutlak kullarının ellerinden şefkat ve merhametle tutar ve hep hayır yollarında yürütür, ilerletir. Rahman ve Rahim sıfatlarını tecelli ettirir. Bu yönüyle de Ramazan bir irâde dershânesidir. Kul Ramazanda kendi özgür irâdesiyle haramlara-günahlara sabreder. Hep hayırlar, iyilikler ve güzellikler peşinde koşar. Fakir-fukaraya yardım işlerinde, ihtiyaçların gözetilmesinde yılmadan emek sarf eder, alın teri döker. Bütün bu sâyu gayretler kul için bedeli uhrevî âlemde kat kat ödenecek ahret sermâyesi olur. İşte Ramazanın özü budur.
Efendim içinde bulunduğumuz şu mübârek günleri en mükemmel biçimde değerlendirebilmek ve Ramazanın özünden nasiplenebilmek dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.