Afyon Karahisar (Gazlı Göl)

Karaca Ahmet; Horasan’da doğmuştur. Horasanlı Emir Süleyman’ın oğludur. Doğumu 1280 yılları olduğu kayıtlara geçmiştir. İlk tahsilini Horasan’da yapmıştır. Moğol istilasından dolayı Anadolu’ya hicret etmişlerdir.

Devir Osmanlı’nın kurulduğu yıllardır. Osman Gazi’nin vefatından sonra Orhan Gazi 1324 yılında tahta geçmiş ve Karaca Ahmet Orhan Gazi’nin yanında yer almıştır. Bir müddet Karamürsel civarlarında kalmışlardır. Bugünkü Karaca Ahmet Mezarlığı onun adına kurulmuştur.

Karaca Ahmet; Tefsirde, fıkıhta, Siyerde ilim sahibi olmuştur. Bunun yanı sıra tıp ilmi tahsil etmiştir. Bilhassa psikoloji ve psikiyatri alanında devrin en ünlü doktorlarından olmuştur. Avrupa’da akıl hastalarını, cin girmiş diye yakarken, Karaca Ahmet ruh hastalarını tedavi ediyordu.

Hacı Bayramı Veli kanalıyla hem de şeyhdir. Hacı Bektaş’ı Veli ile de görüştüğü rivayetleri vardır.

Karaca Ahmet bir aslan üzerine binmiş, kamçı olarak ta büyük bir yılanı eline almış Hacı Bektaş diyarına doğru geldiğini haber alınca, Hacı Bektaş’ı Veli’de bir kaya üzerine at gibi binmiş onu karşılıyor. Böylece iki büyük Velî iki büyük deniz birleşiyorlar. Bütün müritleri ile savaş zamanları Orhan Gazinin yanında savaşıyorlardı.

Karaca Ahmet bir ilkbaharda Kara Hisar İhsaniye beldesinde bir höyüğün etrafına yerleşmişler, rengârenk çadırlar kurmuşlardır. Kara Hisar Emiri, izinsiz yerleştikleri için zaptiyelerini (askerlerini) göndermiş bunların başını beyini yakalayıp getirin diye emir vermiştir. Pusatları ile gelen askerler bir zatın, söğüt ağacının üzerinde elma topladığını görünce şaşırırlar. Karaca Ahmet askerleri karşılar, “Emiriniz beni istemiş, huzura boş gidilmez hediye olarak elma götürelim” der. Bir sepete elma koyar. Görevli asker önden gidip emire söğüt ağacından elma toplarken bulduk. Size de elma getiriyor derler. Emirin niyeti değişir çok hoş karşılar.

Emirin kızı amansız bir hastalığa yakalanmıştır. Deli olanlara yapılan işlem kızına da yapılıyordu. “Çare bulamadık” dediler. Karaca Ahmet’in psikoloji ve psikiyatri uzmanı olduğunu bilen yoktu. 3günde çaresiz olan hastayı tedavi etmiş, emirin kızı 3 gün içerisinde sağlığına kavuşmuştur. Buna memnun olan Kara Hisar Amiri Karaca Ahmet’e geniş bir arazi vermiş koyun, sığır ve at bağışlamıştır.

Karaca Ahmet Hüyük Köyünde yerleşmiş, hem medrese kurmuş talebe yetiştiriyor hem de orduya asker hazırlıyordu. Birçok yerden akıl ve ruh hastaları buraya geliyor tedavi olup gidiyorlardı. Geniş bir Şifahane (Hastane) kurmuş, yatan hastalara otlarla yapılan ilaçlarla tedavi uygulanıyordu.

Bugün Afyonkarahisar’ın İhsaniye İlçesinin Karaca Ahmet Köyünde türbesi ve camisi vardır. Ruh hastaları bugün dahi buraya geliyorlar. Camide yatacak yerler yapmışlar, oralarda hastalar yatıyorlar. Ayaklarından kalaslara bağlanıyor, ellerinden zincirlere bağlanıyor, burada tedavi oluncaya kadar kalıyorlar. Karaca Ahmet’in soyundan gelenler otlardan ilaçlarla parasız tedavi ediyorlar.

Yunus Emre Karaca Ahmet için şöyle der:

Karaca Ahmet gürbüz veli

Akıllanır varan deli

Hem aslıdır pir hem neslidir

Akılda kâmil usuldür.

Sultan Karaca Ahmet sultan

Eşref zade kâmil insan (Eşref zade Karaca Ahmet’in oğludur)

Karaca Ahmet ulu veli

Karşısında hayran balı

Esma okur Hakkın kulu

Sultan Karaca Ahmet sultan

Eşref zade kâmil insan