Afrin operasyonun İpek Yolu ile bir ilintisi var mı?
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığına göre bir hafta on gün içerisinde Afrin’de PYD’ye karşı bir operasyon yapılması muhtemeldir. Fırat Kalkanı operasyonun bir devamı niteliğindeki bu operasyon, DEAŞ, PYG ve PKK gibi terörist grupları ortadan kaldırarak güney sınır güvenliğimizi sağlamak ve ABD’nin, Akdeniz’e inmesini önlemek için mi yapılacak? Sadece bu sebepler için değil, ABD’nin, Çin’in öncülüğünde hayata geçirilmeye çalışılan tarihi İpek Yolu’nu eline geçirmesini önlemektir.
ABD boş durmuyor; Akdeniz’e inmek ve tarihi İpek Yolu’nu kontrolü altına alabilmek için hamle üzerine hamle yapmaktadır.
Medyadan öğrendiğimize göre ABD Başkanı Trump, bunun için Ortadoğu ve Ukrayna'daki askeri operasyonlarla adı duyulan, ABD'nin paralı asker şirketi Blackwater adlı güvenlik şirketin kurucusu Erik Prince bir istihbarat teşkilatı kurdurmuş ve ona istediği yerde katliam yapma yetkisi vermiş ve bu istihbaratın elemanlarının hiçbir zaman sorguya çekilmemesi konusunda garanti vermiştir.
ABD eski deniz subayı Academi olarak isim değiştiren Erik Prince, başta Çin olmak üzere tarihi İpek Yolu güzergâhı üzerinde bulunan birçok ülkede katliamlara girişebilir, DEAŞ’ı ve diğer terör örgütlerini Türkiye’de yoğun olarak kullanabilir; dikkat edilmesi gerekir.
ABD, PYD’yi silahlandırmasının sebebi, Akdeniz’i kontrolü altına almak içindir. ABD, bu denize hâkim olursa tarihi İpek Yolu’nu da kontrolü altına alır. Bu sebeple Türkiye, Rusya ve İran ile anlaşıp, Afrin’e operasyon başlatmalı.
Türkiye, Fırat Kalkanı harekâtıyla PYD’nin Türkiye sınırındaki Afrin ve Kobani kantonlarının birleştirilmesini engellediği gibi bu harekâtla da ABD’nin Akdeniz’e hâkim olmasını engellenmiş olacaktır.
ABD, Akdeniz’e hâkim olmak ve tarihi İpek Yolu’nu kontrolü altına alabilmek için sadece askeri harekâtlarla ve istihbarat ile yetinmiyor, diplomasiyi harekete geçirmekte ve tarihi İpek Yolu güzergâhındaki idari kadroları ve işadamlarını yanına alabilmek için yoğun çaba da sarf etmektedir.
Takvim Gazetesi yazarı Ergün Diler 13 Ocak 2018 tarihli “Trump’ın yeni gizli servisi” isimli yazısında şöyle diyor: “ABD, Pakistan, Sudan, Nijerya gibi ülkelerin önemli zenginlerinin çocukları, özel bir statü ile Amerika’da eğitim kurumlarına nakledildi.”
Bunun sebebi, ABD’nin, İpek Yolu konusunda takip ettiği stratejide Tarihi İpek Yolu güzergâhı üzerindeki bu ülkeleri de yanında yer almasını sağlamak içindir.
Türkiye’nin de artık bir mefkûresi olmalı, Batı taklitçiliği ümmeti parçalara böldüğü ortadadır, Çünkü taklitçilikte irade ve bilinç söz konusu değildir, taklitte akıl yürütme (istidlal) ve delil arayışı yoktur.
Mefkûremiz, tarihte olduğu gibi, “İ’lâyı kelimetu’llah’ı” cihana hâkim kılma olmalı. O zaman Fatihler ve Selahattin’i Eyyubiler de yetişir.
Bu sebeple Afrin operasyonu sonucu, ulema, tasavvuf ehli dervişler güney sınırımızda görev alması için gereken yapılmalı. ABD’nin yaptığı gibi Körfez Ülkeleri’ni yanımızda yer alması için yoğun diplomatik çalışmalar da yürütülmeli.
Sonuç olarak diyoruz ki; Afrin operasyonu sadece güney sınırımızı emniyete almak niyetiyle yapılması düşünülmüyor. İpek Yolu’nun, ABD’nin kontrolüne geçmesini önlemek niyetiyle yapılması da düşünülüyor. Bu sebeple Afrin operasyonun İpek Yolu ile bir ilintisi vardır, diyoruz.
Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.