Recep Çınar

Recep Çınar

A2 takımının başarısı, kantarın topuzu

A2 takımının başarısı, kantarın topuzu

Bu yazıyı daha önce yazmam gerekirdi aslında…

Beşiktaş’ı 3-0’la geçtikleri maçtan sonra…

Olsun…

Geç kalmış sayılmayız…

Öncelikle bizim çocukları, yani gençleri tebrik edelim…

Beşiktaş gibi altyapısı oturmuş, tesisleşme ve ekonomik sorunu olmayan bir takımı net bir skorla yenerek, liderlik koltuğuna oturmaları, hiçte burun kıvrılacak bir iş değil…

Bana göre çok anlamlı bir galibiyet…

Alt takımlarda genellikle “Bizim için skor önemli değil” cümleleri dökülür yönetenlerin ya da teknik adamların ağzından…

Kulaklarımız aşinadır bu sözlere…

Ama genellikle ben katılmam bu sözlere…

Tüm yaş gruplarınızın benimsediği bir oyun kültürünüz, bir futbol aklınız varsa, “çakma”  tabir edilen oyuncularla oynamıyorsanız, galibiyet için her şey “mubah” demiyorsanız, oyuncularınız gelişiyorsa, bugünkü gibi yukarı takımı sırtlıyorlarsa, sadece kulübün prestiji açısından değil, hem yöneticilerin, hem teknik adamların hem de gencecik oyuncuların özgüveni açısından da iyi skor önemlidir…

Aynen Beşiktaş gibi önemli bir takım karşısında alınan 3-0 gibi…

Evet…

Alt takımlarda galibiyet her şey demek değildir…

Ama unutmayalım, doğru hamlelerle desteklendiği zaman çok şey demektir…

Konyaspor’un Bank Asya’da gençlerle şampiyonluk mücadelesi vermesini, bir işaret fişeği olarak algılamalı bu kulübü, özellikle de altyapıyı yönetenler…

“Biz skora değil, oyuna bakıyoruz” sözleri, yenilgilerden sonra  savunma amaçlı kullanılan kılıf sözler olmamalıdır…

Genç bir oyuncunun gelişmesi ve özgüveni anlamında en önemli unsurlardan bir tanesi de kazanma alışkanlığının getirdiği sağlam duruştur…

Skor önemlidir…

Yok sayamayız onu…

Anlayacağınız, bana bu yazıyı yazdıran da, Konyaspor’un genç oyuncularla Bank Asya’da şampiyonluğa oynaması, A2 takımının Beşiktaş önünde aldığı 3-0’lık net skor ve  liderlik koltuğunda oturmasından başka bir şey değil…

Gençler bugün Rize deplasmanındalar…

Ağabeylerinin rövanşını alırlar diye umuyorum...

Ve onlara güvenim sonsuz…

Allah yollarını açık etsin.

***

ABARTMIŞIM

“Bu maçta görüldü ki Giresunspor gemileri yakmış…

Tamamen kazanma odaklı bir oyun anlayışıydı Giresunluların ki…

Çakılı savunmayla değil, yelpaze gibi açılıp kapanan bir oyunu tercih ettiler Konyaspor karşısında…

Tabi ki attıkları gole kadar…

Golden sonra deplasmanda nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadılar…

Aslında Konyaspor için bulunmaz bir nimetti, Giresunluların geriye yaslanması…

Ama…

Ne yazık ki hem kulübedekiler, hem de sahadakiler “gamsız” olunca tribünü dolduran binlerce taraftar mide spazmı geçirdi…

Tribünlerin zaman zaman devreye girmesi de “gamsız” oyuncu gurubunu uyandırmaya yetmedi” diye yazmıştım Giresunspor beraberliğinden sonraki “Gamsızlar” başlıklı yazımda…

Sonra da devam etmiştim…

“Çok fazla uzatmanın anlamı yok…

Biraz şanssızlık…

Çokça beceriksizlik ve gamsızlık… 

Günün kabusa dönüşmesine, Konyaspor’un da daha büyük ve derin kaosun içerisine girmesine neden oldu…

Geride 6 hafta, torbada 18 puan var…

Konyaspor bu futbol aklıyla 18’in kaçını alır?

Bekleyip göreceğiz” diyerek  bitirmişim yazımı…

Küme düşer gözüyle baktığımız Konyaspor’u şampiyonluk potasına sokan bu genç oyuncuları incittiğimin farkına vardım…

O ruh haliyle kantarın topuzunu kaçırmışım…

Konyaspor sevgime versinler…

Sadece “Konyaspor bu futbol aklıyla 18’in kaçını alır?” cümlemi, “Osman Özdemir bu futbol aklıyla 18’in kaçını alır?”diye düzelterek, hem de evelemeden gevelemeden bu yazıya noktayı koyuyorum.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi