“Arapça Öğretimini Geliştirme Projeleri” kapsamında Türkiye’deki İmam Hatip Liseleri arasında düzenlenen Arapça Yarışmaları bu yıl da yapıldı. İnşallah devam eder ve projeden beklenen gaye gerçekleşmiş olur.
 18 Mayıs 2013 günü saat 12’de Konya Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak 4.Arapça Yarışmaları ve ödül töreni için Selçuklu Belediyesi Uluslararası Spor Salonu’na hareket ettik.  Sanki bir bayram havası vardı. İdareci arkadaşlar, öğretmenler ve öğrenciler sevinç içerisindeydiler. Oraya vardığımız zaman salona girmeden büyük coşkunun tezahürleri dışa yansıyordu. Bilhassa İmam Hatip Liseleri ortaokul öğrencileri büyük tezahürat gösteriyorlardı ve büyük coşku ve heyecan içerisindeydiler. Yaşlarının gereği ve okudukları okulun manevi atmosferinden dolayı yerlerinde duramıyorlardı. “İmam Hatip” dedikleri zaman sanki yer gök inliyordu. Sanki bu tezahürat, coşku, heyecan ve bu inleyiş, Asım’ın nesli üzerine serpilen 28 Şubat karanlığının yerini şafağa bıraktığının bir deliliydi. Sanki Asım’ın neslinin yeniden filizlendiğinin bir işaretiydi. Sanki Asım’ın nesline şer odakları ne yaparsa yapsın bir defa öldüklerinin ve bin defa dirildiklerinin belgesiydi. Asım’ın nesli ölmez; çünkü bu nesil Vahiy neslidir. Vahiy de kıyamete kadar baki kalacaktır, bu Allah’ın bir vaadidir.  
Çok duygulandım, yanımdaki öğretmen arkadaşlarımdan biri yerinde duramadı o da tezahürata başladı; imam hatip, imam hatip demeye başladı. Gençliğim aklıma geldi, o sıralarda oturduğum günler gözümün önüne geldi nerede ise ben de katılacaktım. Ben de arkadaşım gibi imam hatip, imam hatip diye haykıracaktım…
Konya İmam Hatip okulunda okurken okullara arası gerek bilgi yarışmaları olsun gerek sportif alanlarda yapılan yarışmalarda olsun İmam hatibi temsilen biz de söz konusu İmam hatip Liseleri ortaokul öğrencileri gibi büyük tezahürat yapar ve büyük coşku ve heyecan içerisinde olurduk, okulumuzun başarısı için. Biz genelde bilgi yarışmalarında, güreş ve futbolda birinci olurduk.
“Arapça Öğretimini Geliştirme Projeleri” uluslar arası olursa bu proje aynı zamanda İslam ülkeleri arası dostluğun gelişmesine, kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesine,  kültürel bağların perçinlenmesine, maddi ve manevi alanda birlikte hareket etme duygusunun gelişmesine sebep olur. Aldığımız haberlere göre bu proje gelecek yıl uluslararası yapılacaktır. Bu finalde İslam ülkelerinden misafirler de vardı
Tanzimat’ın ruhu gereği İslam ülkeleri arasında o zamandan beri soğuk rüzgârlar estirilmiş ve onlarla bizim aramıza Berlin Duvarı örülmüştür. Araplar bize olduğundan başka tanıtılmış, bizi de onlara olduğumuz dışında tanıtılmışız.
Haccın 1950 yılını kadar yasaklanmasını şimdi daha iyi anlıyorum; Müslümanlar bir araya gelip ünsiyet kazanmasınlar, ruhen birbirine yaklaşmasınlar ve böylece birbirine uzak olsunlar. Malumunuz bedenen uzak olan kalben de uzak olur. İnşallah bu proje uluslar arası yapıldığı zaman aramızdaki Berlin duvarınının yıkılmasına katkıda bulunur.
Arap Baharı, aramızdaki Berlin Duvarı’nın yıkılması için başlatılmıştır. İnşallah Suriye düzlüğe çıktığı zaman İslam ülkeleri arasında kaynaşma daha da perçinleşecektir. Bu proje inşallah buna katkıda bulunacaktır; öyle ümit ediyoruz.
2007’de hacca gittiğimi zaman Türkiye, Arap ve diğer Müslüman kavimler arasında Berlin Duvarı’nın örülmüş olduğunu müşahede ettim. Orada gördüm ki Müslüman kavimler olarak birbirimizi seviyoruz; çünkü aynı duyguyu ve aynı heyecanı yaşıyoruz. Karşımızda bize tanıtılan Pis Arap yok, onlara tanıtılan barbar Türk yok. Birbirini seven kavimler yan yana, omuz omuzadır.
 Sözlerimi fazla uzatmak istemiyorum geçen Cumartesi günü yapılan 4. Arapça yarışmaları finalinde Mahmud Sami Ramazanoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi Türkiye birinci oldu. Başta söz konusu okulu ve bu yarışmaya katılan bütün İmam Hatip Liseleri’ni tebrik eder başarılar dilerim. Ayrıca bu organizasyonu gerçekleştiren başta Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne, Konya Selçuklu Belediyesi’ne TİMAV’A, Türk Anadolu Vakfı’na ve Fatih Vakfı’na ve emeği geçen diğer kurum ve kuruluşlara, şahıslara teşekkür eder başarılar dilerim.