Son 17 yılda 14. Defa sandık başına gitmeye hazırlanıyoruz. Son yıllarda seçimler iyiden iyiye kutsallaştırıldı. Koca koca profesörler, bakanlık yapmış isimler ve bazı gazeteciler seçimlere öyle bir hava kattı ki gören de savaşa gidiyoruz sanacak…

**

Geçtiğimiz dönem Milli Eğitim Bakanlığı yapmış İsmet Yılmaz, “Hilmi Bilgin’e desteğinizi bekliyorum. İnanıyorum ki Hilmi Bey’e vereceğiniz destek yarın ruzi mahşerde (kıyamet günü), yine sizin berat belgelerinizden (kurtuluş) biri olacağını düşünüyorum” diyerek oy istedi…

**

İsmet Yılmaz’a göre Cumhur İttifakı adayına oy verenler cennetlik vermeyenler ise cehennemlik. İsmet bey her ne kadar yanlış anlaşıldığını dile getirse de cümleden bu anlam çıkıyor…

**

Cümleyi defalarca okudum. Aklıma başka bir şey gelmedi. 16 Nisan referandumunda “hayır” oyu kullananlar için “vatan haini, terörist, işbirlikçi, ABD ajanı, Alman köpeği, gavur aşığı” gibi benzetmeler yapılmıştı…

**

31 Mart’ta sadece belediye başkanı, il genel meclisi üyesi ve muhtar seçiyoruz. Kimse A partisine oy verdi diye cennetlik ya da cehennemlik filan değil. Bu ülkede muhalefetin işi çok zor..Önce vatan haini oldular, şimdi de cehennemlik!!

**

İsmet Bey gibi uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı yapmış bir ismin böyle akla ve mantığa aykırı cümleler kurması ülkenin geleceği konusundaki iyimserliğimin kaybolmasına da neden oluyor…Yapmayın beyler. Allah rızası için siyasetiniz için dini kullanmayın…

**

Siz böyle cümleler kurarsanız gençler başka düşüncelere yönelir. Sonra da neden gençler deist oluyor diye tepki gösterirsiniz. lütfen siyaseti camilere, okullara ve kışlalara sokmayın.

**

AK Parti Konya Milletvekili Prof. Dr. Hacı Ahmet Özdemir de geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında akıllara durgunluk veren cümleler kullandı. Ahmet hocamız sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz bir isim…

**

ASHAB-I KEHF VE 8 RAKAMI!

Hacı Ahmet Özdemir, AK Parti’nin oy pusulasındaki yerinin 8 olmasıyla ilgili şu yorumu yaptı: “İslam inancı gereği, bir şeyi uğursuzluğa yormanın yeri yoktur fakat hayra yormanın önemi vardır.

8 rakamını görünce Ashab-ı Kehfi hatırladım. 8 rakamının hakikaten mukaddes kitabımızda yeri olan bir rakam olduğunu gördüm. Gönlüm de bu anlamda bir ferahlama ile doldu..”

**

Hocam bari siz yapmayın… Ashab-ı Kehf 7 kişiydi. Onların köpeği Kıtmır’i de sayarsak bu rakam 8’e çıkıyor. Ama nihayetinde Kıtmir bir köpek. O yüzden “kişi veya şahıs” olamıyor. Zaten Ashab-ı Kehf için “7 Uyurlar” diyorlar…

**

309 yıl bir mağarada uyuyan Ashab-ı Kehf ile AK Parti’nin oy pusulasındaki yeri ile nasıl bir ilişki kurdunuz anlamak mümkün değil. İyi ki AK Parti 1.sırada yer almadı. “O zaman nasıl bir yorum yapacaktınız hayal edemiyorum…

**

Sizler okumuş mürekkep yalamış insanlarsınız. Akademik titriniz bile var. Gazetecilerin veya kamuoyunun önünde kuracağınız cümlelere dikkat etmek zorundasınız. Bize kızıp gücenmeyin…Biz yazarız ve çizeriz..

**

Biz gazeteciler cümlenizin içerisindeki en ilginç yeri cımbızla çeker onu manşete koyarız. 31 Mart seçimlerine bu kadar kutsallık yüklemenize gerek yok. Yok beka sorunu, yok istikrar, yok berat belgesi…

**

Vatandaş artık yemiyor bunları. Çünkü; mutfakta yangın var. Esnaf, çiftçi, sanayici kan ağlıyor. Eğitimin durumu içler acısı. Adalet mekanizması çökmüş durumda…Allah için şu saçma sapan cümleleri bir bırakın…