Bu ülke insanları her yıl bu günlerde gazete köşelerinde birkaç yazı ve anı okusa da eninde sonunda belli bir zaman sonra 28 Şubat ve Erbakan gerçeği ile yüzleşeceklerdir.

Çünkü daha ne 28 Şubat post modern darbesi ile, ne de Merhum Necmeddin Erbakan gerçeği ile gerçek anlamda yüzleşmedi bu millet.

1969 da Adalet partisinden aday adayı olarak resmen siyaset sahnesine çıktığı bilinse de Merhum Erbakan Hocanın asıl siyaset yıllarının, esasında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde Genel Sekreterlik görevine getirilmesi ile başladığına inanılır.

Siyasette geçirdiği yıllar içerisinde en fazla iftira ve töhmete uğrayan lider Merhum Necmeddin Erbakan olmuştur.

28 Şubat post modern darbesi ise bu iftira ve zulümlerin zirve yaptığı yıllar dense yeridir.

Bu zulümlere rağmen bu ülkede açıktan İslam’ı ve Ümmeti savunan tek lider Merhum Necmeddin Erbakan olmuştur.

Türkiye öyle garip bir ülkedir ki, bu ülkede Kuran Kurslarından, İmam hatip okullarından, İlahiyat fakültelerinden, yurt içi ve dışındaki medreselerden hatta Ezher’lerden yetişmiş yüzlerce binlerce hoca efendi ve âlim varken, İslam’ın bir hayat nizamı olduğunu hatırlatan Merhum Necmeddin Erbakan olmuştur.

Yıllarca kendi batıl siyasetlerini dini kisveler altında millete dayatanların karşısına siyasetle çıkan ilk ve tek lider Merhum Necmeddin Erbakan olmuştur.

Yine yıllarca İslam’ın Peygamberinin(sav) kıyamete kadar geçerli olan örnekliğini ortadan kaldırmak ve İslam ümmetinin vahdetini bozmak için ortaya koydukları kendi batıl fikirlerini üstüne üstlük Kuranla ispat etmeye çalışanların önündeki en büyük engellerden biri Merhum Necmeddin Erbakan olmuştur.

Müslümanları müesses nizamın hile ve desiselerine karşı yerine göre açıktan, yerine göre ise kendi tabiriyle kuşdili kelimelerle uyaran Merhum Necmeddin Erbakan olmuştur.

Sadece Türkiye’deki değil, dünyada oluşturulan müesses Siyonist nizama ve onun Müslüman ülkelerdeki ileri karakolu olan vahşi kapitalist düzene kafa tutan ve bu uğurda her türlü riski üstlenen adamdır Merhum Necmeddin Erbakan.

Bu sözlerimizde fazlalık ve abartı olduğunu iddia edenler onu yokluğunda geçen son 5 yıldaki sürede ister siyaseten olsun, ister dini anlamda olsun batıl fikirlerin yayılma hızına bakabilir ve gerçeği görebilirler.

28 Şubat sürecinde yüzbinlerce öğrenci ve ailesine devlet eliyle uygulanan orantısız gücün oluşturduğu psikolojik yılgınlığa karşı hedefe kilitlenmiş bir ok misali davranışlarıyla karşı durabilen yegâne liderdir Merhum Necmeddin Erbakan.

Kendisinin ve çevresinin maruz kaldığı tacizlere ve psikolojik harbe maruz kalmasınlar diye İmam-Hatip okullarına ve talebelerine maddi ve manevi desteğini hiç eksik etmeden sahip çıkan tek insandır Merhum Necmeddin Erbakan.

Bin yıl süreceği söylenen 28 Şubat'ın kapkaranlık bir döneminin mimarları ile birlikte zulüm safında yer alan medya ile siyasi, askeri, bürokratik, ekonomik güç sahiplerinin haksız denetimler, yanlı raporlar, fişlemeler, kara listeler, sahte hocalar, maksatlı ve asparagas haberlerle baskı altına aldıkları kesim bu gün dimdik ayakta ve fikirlerini hayata geçirmekte kararlılar.

Ya o hukuksuz günlerin güç sahibi olduğunu zan edenler?

Onlar için gençlerin söylediği bir söz ile son verelim yazıya.

"Andolsun ki, bu topraklar üzerinde Müslümanlara oyun oynamaya kalkışan herkesten Cennetmekân Abdülhamid Han'ın ve Merhum Necmeddin Erbakan’ın intikamı alınacak ve bu kişiler tarihin çöplüğündeki yerlerini alacaklardır"

BİZ NE İDİK NE OLDUK?

Tek odalı evlerde on kişi yaşadıkları halde hiçbir vakit namazlarını kaçırmayan şükür abidesi büyüklerimizin, geniş geniş ayrı odaları bulunan evlerde namazlarını kaçırdıkları zaman üzülmeyen torunları olduk.