Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

15 Temmuz’un yıldönümü

15 Temmuz’un yıldönümü

Türkiye’de ve dünyada büyük bir coşku ile kutlanmaktadır. Geçen cumartesi akşamı İstanbul ve Ankara’da yapılan görkemli törenleri izledik. Saat 24.13’te verilen salaları dinledik. Aman Yarabbi 15 Temmuz sanki o gün oluyor. Halk diri, coşkulu ve heyecanlı, o günü sanki canlı bir şekilde tekrar yaşıyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi 15 TEMMUZ 2016’da 250 şehit verdik, 2193 de gazimiz var. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı olan gazilerimize de acil şifalar dileriz.

15 Temmuz’un, 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nin ve 1915 Çanakkale Savaşı’nın ruhunu taşıdığı şehit yakınlarının ve halkımızın dik duruşundan çıkarmak mümkündür. Aman Yarabbi! Sanki 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’ni ve 1915 Çanakkale Savaşı’nı yaşıyoruz. Halk, yedisinden yetmişine, çoluk- çocuk, genç, kadın, kız, erkek hepsi sokaklara çıkmış, meydanları hınca hınç doldurmuş, hepsinde ayrı bir dirilik ve heyecan ve coşku var Halkımızın, böyle bir kalkışma harekâtı daha olursa kendimizi tankların önüne atmaya hazırız demeleri insanı heyecanlandırıyor.  Böyle bir halk ile sadece Ortadoğu değil, dünya fethedilir.

Bize göre 15 TEMMUZ, Türk milletinin ayağa kalkışı, işgale karşı direnişi ve varoluş mücadelesidir. Türkiye, 15 Temmuz’da direnişiyle şu mesajı vermiştir: Dünyada artık ben de varım, bensiz dünyaya şekil vermenin, onu dizayn etmenin zamanı geçmiştir.

Düşman bunun farkında olduğu için NATO güdümlü 15 Temmuz’u gerçekleştirmeye kalkışmıştır.  Halkın şanlı direnişiyle bu işgal harekâtı önlenmiştir.

Selam olsun şehidimiz Ömer Halis Demir’e ve diğer şehitlerimize. Selam olsun yakınlarına ve sevdiklerine.  Selam olsun 15 TEMMUZ gazilerine ve direnişe katılanlara. Selam olsun halkımıza, düşmana geçit vermeyen isimsiz kahramanlarımıza.

Durun, heyecanlanmayalım, 15 Temmuz ruhu henüz bitmedi; çünkü içerideki ve dışarıdaki FETÖ mensuplarında zerre kadar bir pişmanlık yoktur. Devlet bunun farkında olup sürekli teyakkuz halinde olmalı. Bir anlık bir gaflet, Allah korusun, tekrar NOTA güdümünde FETÖ veya başka bir ad altında tekrar harekete geçebilir; bu sefer çok kanlı olabilir. Onun için devlet birimleri sürekli 24 saat teyakkuzda olmalı.

“Su uyur, düşman uyumaz” onun için biz FETÖ’nün belini kırdık artık toparlanamaz, demek gaflettir hatta aymazlıktır. Yukarıda ifade ettiğim gibi FETÖ mensuplarında zerre miktarı bir pişmanlık yoktur ve hatta diridirler, fırsat buldukları an ihtilal yapmak için harekete geçebilirler.

Önceki başkaldırılarda da dış güçlerin büyük etkisi vardı; fakat bu diğerlerine benzememektedir; tamamen ülkenin adım adım işgal edilmesidir. Şükürler olsun Rabbim fırsat vermedi.

Ülkemizin, bir daha 15 Temmuzlarla karşılaşmaması için hızlı bir şekilde maddi ve manevi yönden kalkınmamız gerekir. Bunun için Malazgirt ve Çanakkale ruhunu daha da diri tutmak gerekir.  Bunu başarabilmek için ilköğretimden yüksek öğretimde dâhil olmak üzere İslam dini sistematik bir şekilde zorunlu ders olarak öğretilmesi gerekir. Maddi yönden de kalınabilmek için gerekli olan ne ise hızlı bir şekilde tedbir alınması ve gereğinin yapılması gerekir.

Mesela Sanat okullarında okutulan dersler ile sanayide kullanılan makinelerin uyuşmadığı konusunda Sanat Okulu öğretmenleri zaman zaman dert yanmaktadır.  1940-1960 yıllarında hazırlanan müfredat programları okutulmaktaymış. Bu sebeple sanayiciler, sanat okulundan yetişen öğrenciler bizim işimize yaramaz diyorlarmış. Onun için ilgili kuruma sesleniyorum:  Bunu kısa zamanda düzeltelim. Bu arada işi de ehline ve güvenilir insanlara verelim.

Bir daha 15 TEMMUZLARI yaşamama dileğiyle hoşça kalın.

Not: Yaz tatili dolayısıyla yurt içi ve yurt dışı gezilerim olacağından dolayı Eylül ayına kadar yazılarıma ara veriyorum, okuyucularıma duyurulur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi