15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasının milletimiz tarafından bertaraf edilmesinin ardından ortaya çıkan durum, insanların hem inançları hem de siyasi düşünceleri açısından en önemli kırılmaları yaşadığı bir milat olarak tarihe geçecektir.

Kırılma noktalarının işaret ettiği yerler sadece inanç ve siyasetle de kalmayacaktır.

Bundan böyle pek çok kişi camideki hocadan tutun da okuldaki öğretmene ve üniversitedeki öğretim görevlisine kadar veya hastahanedeki doktordan, çarşıdaki alışveriş yapacağı esnafa kadar pek çok kişiyi tarassut altında tutmaya çalışacaktır.

Bu günlerde biraz da basın yayın organları ve televizyonların teşvikiyle 15 Temmuz gecesi için pek çok teori dinleyeceksiniz.

Biz yine de ileride duyacağınız bazı şeyleri şimdiden söylemiş olalım kabilinden hatırlatmalar yapalım.

Bu ülkede bu millet yaşadığı sürece bu tür darbe ve işgal oyunları çeşitli maskelemelerle yapılmaya devam edilecektir.

Bu milletin gırtlağına yeni yeni bukağılar geçirmek isteyen düşmanlar bir kısmı gerçek bir kısmı komplo teorisinden öteye geçmeyen pek çok çalışma yapacaklardır.

Bu millet devamlı olarak haklının ve mazlumun yanında yer almak suretiyle, darbe ile yok edilmeye çalışılanların devamı olarak gördüğü yapıları siyaseten desteklemiş olsa da,  belirli zaman aralıklarında komplo teorilerine de prim vermiştir.

Bunu bilen karanlık yapılar ve karanlık odaklar bu defa da ortaya çıkacak ve milleti yanlış yönlendirmeye çalışacaklardır.

Son günlerde birkaç eski FETÖ mensubu ile emekli asker ve adı güvenlik uzmanı olan kişiler etrafında dönen onca televizyon programı ve FETÖ tartışmasına bakınca, bu aziz milletin 15 Temmuz gecesi ortaya koyduğu cevherinin yeteri kadar anlaşılmadığına inanıyoruz.

Bu açıdan televizyon programlarının bir kısmına bakılırsa, 15 Temmuz gecesi meselesi polisiye bir vaka olmaktan öteye geçmemiştir.

Bir başka televizyon tartışmasına bakılırsa tv programının, bir meczubun işlediği ihanet yüzünden bütün dini yapılanmaları bir çeşit sapkınlık olarak yaftalamak üzerine kurgulandığı görülecektir.

Bir başka televizyon yayınına bakılırsa bu defa 15 Temmuz bu milletin tarihindeki akıllara durgunluk veren maceralarının günümüze bir yansımasıdır.

15 Temmuz FETÖ kalkışmasının milletimizce yerle bir edilmesi bu sebepten her yönü ile ve tüm komplo teorilerinden arındırılmış bir ciddiyetle incelenmeli ve gelecek nesiller için yepyeni bir yol haritası ortaya konulmalıdır.

Bizim milletimizin ezeli ve ebedi düşmanları ta en başından beri bellidir.

Adına ister komplo deyin, ister üst akıl deyin 15 Temmuz kalkışması yapan FETÖ bizim cihanşümul düşmanlarımızın sadece bizim milletimizi aşağılamakla kalmayacak olan ve süregelen bir uygulamaların sadece bir parçasıdır.

Bu sebepledir ki; 28 Şubat sürecinde Rahmetli Erbakan Hoca’nın yok edilmesi için devlet tarafından desteklenen bu yapının 15 Temmuz sonrasında tamamen ortadan kaldırılabileceğine inanmıyoruz.

15 Temmuz uzun yıllar boyunca hem milletimiz için, hem de uluslararası üst aklın güdümündeki FETÖ için bir sendrom olmaya devam edecektir.

Bu sendrom kolay atlatılabilir mi derseniz, “ALDATILDIK” demeyecek bir millet içinden çıkan güçlü bir siyasi yapı ile evet derim.