1 puan sevinci
Torku Konyaspor, Trabzonspor’dan sonra Galatasaray ile de berabere kalarak 1 puanı hanesine yazdırdı.
Büyük takımlar karşısında alınan her puanın ekstra olacağını söylemiştik daha önce..
Ama, yeneceğin bir takımı da elinden kaçırmak üzücü oluyor..
Trabzonspor karşısında yaşanılanı Cumartesi akşamı Galatasaray karşısında bir kez daha yaşadık
Bir puan kötü mü? tabiî ki değil.
Belki de bu bir puan Torku Konyaspor’u ligde bırakacak.
Bu nedenle küçümsememeliyiz.
Ama dediğimiz gibi, 3 puan olmaz mıydı? tabiî ki olurdu..
Ancak, bu saatten sonra yapılacak bir şey yok. Bir puana sevinmekten başka.
Hatta, işin gerçeğine bakılacak olursa, Galatasaray kazanmaya daha yakındı.
Torku Konyaspor teknik adamları, öyle sanıyorum ki, Galatasaray’ı tam olarak analiz edememişler.
Top rakipteyken, baskı kuran ve Galatasaraylı futbolculara oyun şansı tanımayan, iyi defan yaparak gol şansı tanımayan Torku Konyaspor’un ilk yarıdaki futboluna, eksiklere rağmen onay verebiliriz.
Maçın ikinci yarısında roller değişti.
Daha etki olan ve gol pozisyonları bulan bir Galatasaray vardı sahada. Sarı-kırmızılı takımın bir topu da direkten dönünce yüreğimiz ağzımıza geldi…
xxx
Torku Konyaspor’da, yan toplardaki eksikliği nedeniyle sezon boyunca eleştirdiğimiz kaleci İtandje, rakip oyuncuların bire bir karşı ataklarında daha cesur olduğunu Sneıder’in topunu çıkartarak bir kez daha gösterdi. Böylece, alınan 1 puanda önemli rol oynadı. Defans oyuncuları görevlerini iyi olarak yapmaya çalıştılar. Ali Turana istekli ve hırslıydı. Selim ve Mehmet Uslu kaya gibiydi. Vukoviç ise, daha hazır bir görüntü verdi. Toplara ilk anda hamle yaparak tehlikeleri önledi.
Orta alanda, Ali Çamdalı ve uzun aradan sonra ikinci kez ilk 11’de görev yapan Kibong iyi mücadele ettiler. Defansa katkı sağladılar. Ama, maçın geneline baktığımız zaman, oyuna ofansif olarak, topu olumlu kullanma adına çok önemli katkı sağladıklarını göremeyiz.
Djalma, çok koştu. Bireysel olarak göze hoş gelen ve seyirciyi coşturan hareketler yaptı. Ama, takım oyununa katkısının o kadar yeterli olmadığını görüldü. Djalma, enerjisini daha ekonomik, Galatasaray’ın en zayıf yeri olan sol kanadı daha iyi kulanmış olsaydı, savunma özelliği ofansta olduğu kadar iyi olmayan Alex Telles’i her defasında çok rahat geçer ve Hakan Balta’nın üzerine oynayarak gol yollarını açabilirdi.
Torku Konyaspor teknik adamları, Galatasaray’ın bu eksikliğini gördüler mi? Djalma’ya bu konuda talimat verdiler mi? bilmiyoruz tabiî ki.
Hlep’in, kalitesini daha iyi göstermesini bekledik. İlk yarıda iyi toplarda attı. Ama, beklenen Hlep değildi. Hasan Kabze de öyle. Altı hafta önceki Hasan’ı aradık.
Gekas ise, orta alanda iyi mücadele eden Selçuk ile birlikte Galatasaray’ın en iyisi olan Semih’i geçemedi. Bununda ötesinde istediği topları alamadı.
Kısacası, Torku Konyaspor, ikinci yarıda daha etkili olan Galatasaray karşısında çok önemli bir puan aldı. Dediğimiz gibi biraz daha dikkat edilseydi 3 puan da olabilirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.