Kardeş ülke Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 14. Uluslararası Büyük Türk Dil Kurultayı gerçekleşti. Bu kurultay 1926 yılından sonra Bakü’de yapılan ilk Türk Dil Kurultayıydı. 1926 yılındaki kurultayı gerçekleştiren Türk aydınlar bunu canları ile ödediler…

**

Bakü’de hem Türk Dil Bayramı kutlandı ve Türk Dil Kurultayı birlikte gerçekleştirildi. Önemli bir kurultaydı. En son 9 yıl önce Bakü’ye gitmiştim. Bakü’de çok şeyler değişmiş. İki ülke arasında tek millet olgusu daha da güçlenmiş…

**

Havalimanından itibaren Bakü’de değişen havayı hissediyoruz. 9 yıl önce kaba saba bir polis tarafından karşılandık ve vizeli giriş yapmıştım. Şimdi vizeler kalktı. Vizesiz Azerbaycan’a ilk defa girme fırsatımız da oldu…

**

2010 yılında polisin davranışı bile çok kötüydü. 9 yılda çok şeyler değişmiş. Gümrük polisi “Azerbaycan’a hoşgeldiniz” dedi. Yeni havalimanı çok büyük olmasa da oldukça konforlu ve temiz…

**

İnsanların davranışları ise gerçekten bir kardeşe yaraşır şekilde. İnsanların zihninde artık Türkiye ve Azerbaycan bir devlet gibi. İnsanlar Türkiye’ye giderken artık İstanbul’a, Ankara’ya gidiyoruz diyorlar. Türkler de Bakü’ye gidiyoruz diyor…

**

Geçmişte yaşanan bazı sorunlar çok unutulmuş. Bakü gibi yerde taksi şoförü “Siz konaksınız” dedi ve ücret almadı. İnsanlar her yerde çay ikram etti. Zaman zaman iki dil arasındaki farklılıkların azizliğine uğradık…

**

Dostum Vugar Museyibov ile meşhur çay bahçelerinde çay içerken garson “Çayınız şirin mi olsun” diye sorunca birkaç saniye durakladım.. Meğer “şirin” demek “şekerli” demek Azerbayan Türkçesi’nde…

**

Restorantta da benzer bir olaya şahit oldum. Etiniz “sümüklü mü olsun? Sümüksüz mü?” diye sorunca direkt arkadaşımın gözüne baktım.. Meğer Azerbaycan Türkçesi’nde “sümük” kemik demekmiş…

**

Hem Azerbaycan Türkçesi hem de Azerbaycan Türkçesi arasında çeşitli farklılıklar var. Ama bunu birkaç günde atlatıyorsunuz. İnsanların gönülleri bir, tasaları bir. Herkes; “Sizleri seviyoruz. Türkiye güçlü olsun diye dua ediyoruz” diyor…

**

Azerbaycan bizim için farklı bir ülke değil, Türkiye de onlar için farklı bir ülke değil. Zihinlerdeki ayrılıklar bitmiş. Şimdi dilde birlik, fikirde birlik zamanı. Kader birliğini de inşaa etme zamanı.. Azerbaycan’ın derdi bizim derdimiz olmalı…

**

Azerbaycan halkı Türklerin daha fazla Bakü’ye gelmesini istiyor. Vizeler de kalktığına göre neden Azerbaycan’a az geliyorsunuz diye soruyor insanlar. Ruslar, Polonyalılar hatta Araplar bile Bakü’ye turistik ziyaretler yaparken Türkler iş harici gelmiyor…

**

Azerbaycanlı turimzciler, Türkiye’den Bakü ve Gence gibi şehirlere yönelik geziler düzenlenmesini istiyor. Anavatan Türk’ün öz yurdu Azerbaycan Türkiye’den ziyaretlerin artmasını dört gözle bekliyor…

**

Bakü’yü Suudi turistler istila etmiş durumda. Azerbaycan halkı Suudilerin hal ve hareketlerinden oldukça rahatsız. Bakü’ye gelme amaçları maalesef çok da iyi niyetli değil. O yüzden turizmcilere tavsiyem rotanıza Bakü’yü de ekleyin…

**

Bakü’de görülecek o kadar yer var ki.. Türk şehitliği, Şehitler Hıyabani, devlet büyüklerinin mezarlarının bulunduğu Fahri Hıyaban... İçeri Bakü, Kız Kulesi, Ateş kulesi sizi bekliyor. Gence ve Sumgait şehirleri de çok güzel yerler..

**

Azerbaycan yemeklerinden bahsetmiyorum bile. Azerbaycan’da yemek yemek bir sanat işi, keyif işi. İnsanların hürmeti, yemeklerin lezzeti hepsini anlatmaya kelimeler yetmez. O yüzden tavsiyem Avrupa yerine Azerbaycan’a gidin…

**

Bakü’deki Türk Dil Kurultayı’na davetinden dolayı Prof. Dr. Rasim Özyürek hocama. Bakü’de beni çok iyi ağırlayan değerli dostlarım, kardeşlerim Vugar ve Ruslan Museyibov’a da teşekkür ediyorum….