Yeniden Doğuyor Kasabamızın Güneşi
Yıllar öncesiydi…
Bir güneş doğmuştu,
Türkiye’de bir ilkti,
Bir kasabada,
Adı İmam Hatip’ti…
Dolu dolu, cıvıl cıvıldı…
Ne kadar da şenlikliydi.
Bahçesinde koşuşturan çocukları, heyecan ve zevkle ders yapan hoca ve talebeleri…
Sayıları yüzleri aşan, binlere ulaşan…
O köy bizim köyümüzdü…
Bülbülleri vardı KUR’AN okuyan, hafızlık yapan,
Bir rahmet esintisiydi köyümüze, bir bereket ve huzur kaynağıydı…
Güneşler misâli,
Kasabamızı aydınlatmıştı…
Adı İMAM HATİP’ti…
Bir asra damgasını vuran!
Gönülleri coşturup gözleri ağlatan!
İmam Hatip’ti o, Anadolu insanının bağrından kopan!
Türkiye’mizi çiçeklerle donatan!
Duasıydı o Alimlerin, Salihlerin, Velîlerin…
Anadolu’nun berrak gönüllü insanlarının…
Dolaşmışlardı dört bir yandan ve örmüşlerdi sevda yumaklarını,
İnce ince işlemişlerdi gönül nakışlarını…
Yapmışlardı binalarını, bulabildikleri kuru ekmeklerinden…
Sonra binler çıkmıştı Anadolu yollarına,
Basmıştı insanları bağırlarına…
Kucaklamışlar, şükretmişlerdi ALLAH’a…
Sönmeyecekti bu ışık ebediyyen, batmayacaktı güneşi sonsuzluğa dek…
“Yavrum, Hafızım, İmam-Hatip’lim hoş geldin” diyordu diller,
Hasretle tutuyordu ellerini, sevda yürekli eller…
Yapılıyordu Mevlâ’ya şükür dolu secdeler…
***
Biliyordu zira insanlar,
Ne denli zulme uğradıklarını,
Hocalarına vurulan dayakları ve kaçışan çocukları,
Nasıl unutsunlardı ki onca zulüm ve acıları,
Takılan kelepçeler ve götürülen insanları?
Suçu neydi onların, Kur’an okumak ve okutmak mı?
Dinini öğrenmek ve yaşamak mı?
Bak bakalım onlardan bir zarar gelmiş mi?
Ah zalimler, çekeceksiniz cezanızı,
Görmeyeceksiniz o gün asla felâhınızı…
***
Gözlerini kamaştırmıştı yine o güzellikler bazılarının,
Kalbinde zulüm ve nifak olan o zalimlerin,
Bakamazlardı Hakk’a, dayanamazlardı ona,
Yeniden başvurdular sinsice oyunlarına,
Ve kilit vurdular İmam Hatip’lerin kapılarına…
Tıpkı öncesinde olduğu gibi…
Kilitli kalplerden, kilitler çıkardı ancak…
***
Evet, bir gündü, bir feryâd koptu,
Yürekleri yaktı…
Bilemiyoruz ona kalkan eller,
Nasıl cevap vereceklerdi?
İşte o yangınlıkta kasabamız da yandı,
Her yerde olduğu gibi…
O yavrucakları, ana babaları ve hocaları…
Türkiye’mizde açan çiçekler yeniden soldu,
Ah o zalim eller, keşke kırılsalardı…
***
Şimdi şükür zamanı, şükürler olsun ALLAH’a!
Yüz sürelim o eşsiz ve Yüce Dergâha!
Açılsın eller Rahman’a…
Çünkü; Yeniden Doğuyor Kasabamızın Güneşi,
Nice güneşlerle birlikte…
Onun adı;
Alibeyhüyüğü İmam-Hatip Lisesi,
Gönlümüzde olsun diğerleriyle birlikte neş’esi…
Eksik olmasın her mekânda her zaman ortası ve lisesi,
Kaplasın bütün mü’minlerin duası,
Baştan bu yana, İmam-Hatip’lere hizmet eden herkesi…
29.08.2012
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.