Yeni Türkiye için yeni hükümet kuruldu ve Beştepe’den onay aldı.

Bakanlar arası devir teslim işlemleri tamamlandı ve TBMM’de hükümet programı okundu. Sıra güvenoyunda.

Hükümet kurma görevini devralan Binali Yıldırım yeni Türkiye’yi dün "Söz üstüne söz değil, taş üstüne taş koyma zamanıdır." diye tarif etmişti.

Yeni Başbakanın Bakanlar Kurulunu bile açıklamadan söylediği ilk sözlerinden ekonomik alanda çok şey bekleyenlerin beklentilerin bir kısmı gerçekleşti.

Döviz hareketliliğinde stabilize sağlandı.

Davutoğlu Hükümetinin istifası ve Binali Hükümetinin kurulması aşamasında puslu havayı bekleyenlerin doları yükseltmesi uzun süreli olmadı.

Bunun yanında Merkez Bankası Para Kredi Kurulu’nun faizlerde yarım puanlık indirime gitmesi de doların aşağı çekilmesinde rol oynadı.

Yeni Hükümetin kurulmasının önceden ilan edilmiş olan Merkez Bankası Para Kredi Kurulu’nun toplantısının olduğu güne denk gelmesinin de bu düşüşte rol oynadığı söylenebilir.

Bu arada AKP’nin kurucu ayarlarına geri dönüş olduğunu savunanlara karşı söylenecek söz, Binali Yıldırım hükümetinin yatırımda, kalkınmada ve büyümede yapacaklarını gördükten sonra gerçekten icra ve inşa hükümeti olup olmadığına karar verilmesi gerektiğidir.

Bu düşüncenin nedeni 12 yıllık AKP hükümetlerinin ortaya koyduğu ekonomik tablolardır.

12 yıllık tablolar deyince öncelikle AKP hükümetlerinin çok önem verdiği özelleştirme gelirlerine ve bu gelirlerin nerelere harcandığına bakmak gerek.

Açıklanan rakamlara göre 1986 YILINDAN BUGÜNE KADAR YAPILAN TOPLAM ÖZELLEŞTİRME MİKTARI 67 MİLYAR 591 MİLYON DOLARDIR.

Bu özelleştirme miktarının 8 milyar 53 milyon dolarlık kısmını AK Parti Hükümetlerinden önceki hükümetler yapmıştır.

2003 yılıyla birlikte AK Parti Hükümetinin başlattığı özelleştirme seferberliğinde IMF’nin dikte ettiği Derviş-Fisher modelinin en önemli bir parçası olan özelleştirme politikası harfiyen yerine getirilmiş ve bugüne kadar tam 59 milyar 538 milyon dolarlık özelleştirme yapılmıştır.

59 milyar 538 milyon doların bu günkü karşılığı yaklaşık 178,6 milyar liradır.

Yani kısaca 20 yılda elde edilen özelleştirme geliri yine açıklanan rakamlara bakınca sadece 3 yıllık yurt içi ve yurt dışı faiz ödemelerine gitmiş gözükmektedir.

Bu arada yeni hükümetin önüne daha özelleştirilmeyi bekleyen bir kısım varlıklar da gelecektir.

Ve dahi faiz ödemeleri.

Bu özelleştirmelerden elde edilecek gelirin miktarı ve elde edilecek gelirlerin nerelere harcanacağı bu hükümetin gerçekten söylenildiği ve arzu edildiği gibi bir icra ve inşa hükümeti olup olmadığını gösterecektir.