Yeni Öğretim Yılı
Milletimiz ve ülkemiz için hayırlı olsun. Bütün eğitim camiasına başarılar dilerim. Eğitim ve öğretim bir milletin hal ve atisini şekillendirir. İyi bir eğitim ve öğretime sahip olan milletlerin hal ve atisi güzel olur. Maddi ve manevi yönden kalkınır. Devletlerarasında saygınlığı artar ve dünyada söz sahibi olur. Mesela Çin böyledir.
Biz, yeni öğretim yılının başlaması sebebiyle eğitim ve öğretim kalitesinin artmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Gördüğümüz aksaklıklar ve yapılması gereken hususlar şunlardır:
1. Sınıflarda azami öğrenci sayısı 40 olmalıdır. 40’ı geçen sınıflarda verimli ders işlenemez; çünkü öğretmenin öğrencisini tanıması ve onlarla birebir ilgilenmesi mümkün değildir. Bu durum bilindiği için Anadolu Liselerinde öğrenci sayısı 30’u geçmez. Fen Liselerinde ise 26’yı geçmez.
2. İlköğretim II. Kademesinde okuyan öğrencilerin yaklaşık yüzde 80’ni okumak istemiyor. Bunlardan yaklaşık yüzde 3’ü okuma yazma bilmez. Bu yüzden bu öğrenciler İlköğretimde problem oldukları gibi Liselerde de problem olmaktadırlar. “Niçin problem çıkarıyorsunuz?” diye kendilerine sorulduğu zaman, “Biz okuduğumuzdan ve öğretmenlerimizin anlattıklarından bir şey anlamıyoruz” diye cevap vermektedirler. Mesela ben üç –dört sene önce İslam Tarihi dersinden yazılı yaptım. Dört halifenin isimleri gibi çok basit sorular sordum. Öğrencilerin birçoğu zayıf aldılar. Bunun sebebini sordum. Öğrencimin biri ayağa kalktı dedi ki: “Hocam, bizim diploma notumuz çok düşük, bu yüzden okuduğumuzu ve öğretmenlerimizin anlattıklarını anlamıyoruz; şahsen ben bu sene okuldan ayrılacağım.”
Bu öğrenciler ya Açık Lise’ye yönlendirilmeli veya bunlar için yeniden bir müfredat programı hazırlanmalı. Başarılı olanlar Genel Liselerin derslerinden imtihan edilmeli. Başarılı olanlar emsallerinin sınıflarına kaydedilmeli. Bu husus gerçeklendirilinceye kadar İmam Hatip Liseleri düz kısmına imtihanla öğrenci alınmalıdır. Diploma notu çok düşük öğrencilerden İmam Hatip, vaiz ve müftü yetiştirilemez. Kendimiz aldatmayalım; kemiyet değil, keyfiyet önemlidir.
3. Liselerde bütün derslerden yapılan ortak sınavlar amacına ulaşmamaktadır. Öğrenciler cevapları geliştirdikleri yöntemlerle birbirine söylemektedirler; hatta cep telefonları ile diğer sınıflara bildirmektedirler. Dolayısıyla diğer yazılılarda 20’puandan fazla not alamayan öğrenciler bu imtihanlarda 100 almaktadırlar. Ayrıca bütün derslerden ortak sınav yapıldığı için haftada bir – iki saat olan derslerin müfredat programının yetiştirilmesinin çok zor olduğunu bazı öğretmenler zaman zaman dile getirmektedirler. Bu sebeplerden dolayı bu ortak sınavlar ivedilikle kaldırılmalı. Yerine Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimi altında SBS, KPSS gibi hafta sonu her iki dönem için bir defa olmak üzere bütün derslerden bütün okullarda aynı anda yapılmalı.
4. Liselerde ve İmam hatip Liseleri’nde Osmanlıca dersi seçmeli olarak okutulmalı. Bu, bir ihtiyaçtır. Biz yüksek İslam Enstitüsü mezunuyuz; ne İmam Hatip Lisesi’nde ve ne de Yüksek İslam Enstitüsünde Osmanlıca dersi okuduk. Şimdi Osmanlıca eserleri okumada zorluk çekiyoruz. Kendi imkânlarımızla öğrendik; ama yeterli olmuyor. Bu yıl liselerde Arapça dersinin seçmeli ders olarak okutulması sevindiricidir. Bu durum, Türkiye’nin Arap ülkeleriyle iletişimine katkıda bulunacaktır; isabetli olmuş, İlgililere teşekkür ediyoruz
5. Açılım çerçevesinde ilgililer, liselerde Kürtçe dersi seçmeli ders olarak okutulması konusunda bir değerlendirme yapmalı. Konjonktür müsaitse, birlik ve beraberliğimizin pekiştirilmesine katkıda bulunacaksa okutulmalı. Böylece yazılmış Kürtçe eserleri kültürümüze katmış oluruz. Ayrıca Kürt ana ile oğul arasında Türkler ile Kürtler arasında iletişim daha sağlıklı olur. Türkler de Kürtçeyi öğrenmeli. Yabancılar Kürtçeyi öğreniyor; bu sayede onlarla sağlıklı bir iletişim kuruyorlar ve ayrılık tohumları ekiyorlar. Bu durum ilgililerin malumudur.
İslam Dini kalpler arasında ülfeti sağladığı için liselerde din dersi seçmeli olarak haftada en az iki saat olmak üzere okutulmalı. Din eğitimi almayan öğrencilerin ekseriyeti ya faşist olduğu veya materyalist olduğu ilgililerin malumudur.
Biz, yeni öğretim yılının başlaması sebebiyle eğitim ve öğretim kalitesinin artmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Gördüğümüz aksaklıklar ve yapılması gereken hususlar şunlardır:
1. Sınıflarda azami öğrenci sayısı 40 olmalıdır. 40’ı geçen sınıflarda verimli ders işlenemez; çünkü öğretmenin öğrencisini tanıması ve onlarla birebir ilgilenmesi mümkün değildir. Bu durum bilindiği için Anadolu Liselerinde öğrenci sayısı 30’u geçmez. Fen Liselerinde ise 26’yı geçmez.
2. İlköğretim II. Kademesinde okuyan öğrencilerin yaklaşık yüzde 80’ni okumak istemiyor. Bunlardan yaklaşık yüzde 3’ü okuma yazma bilmez. Bu yüzden bu öğrenciler İlköğretimde problem oldukları gibi Liselerde de problem olmaktadırlar. “Niçin problem çıkarıyorsunuz?” diye kendilerine sorulduğu zaman, “Biz okuduğumuzdan ve öğretmenlerimizin anlattıklarından bir şey anlamıyoruz” diye cevap vermektedirler. Mesela ben üç –dört sene önce İslam Tarihi dersinden yazılı yaptım. Dört halifenin isimleri gibi çok basit sorular sordum. Öğrencilerin birçoğu zayıf aldılar. Bunun sebebini sordum. Öğrencimin biri ayağa kalktı dedi ki: “Hocam, bizim diploma notumuz çok düşük, bu yüzden okuduğumuzu ve öğretmenlerimizin anlattıklarını anlamıyoruz; şahsen ben bu sene okuldan ayrılacağım.”
Bu öğrenciler ya Açık Lise’ye yönlendirilmeli veya bunlar için yeniden bir müfredat programı hazırlanmalı. Başarılı olanlar Genel Liselerin derslerinden imtihan edilmeli. Başarılı olanlar emsallerinin sınıflarına kaydedilmeli. Bu husus gerçeklendirilinceye kadar İmam Hatip Liseleri düz kısmına imtihanla öğrenci alınmalıdır. Diploma notu çok düşük öğrencilerden İmam Hatip, vaiz ve müftü yetiştirilemez. Kendimiz aldatmayalım; kemiyet değil, keyfiyet önemlidir.
3. Liselerde bütün derslerden yapılan ortak sınavlar amacına ulaşmamaktadır. Öğrenciler cevapları geliştirdikleri yöntemlerle birbirine söylemektedirler; hatta cep telefonları ile diğer sınıflara bildirmektedirler. Dolayısıyla diğer yazılılarda 20’puandan fazla not alamayan öğrenciler bu imtihanlarda 100 almaktadırlar. Ayrıca bütün derslerden ortak sınav yapıldığı için haftada bir – iki saat olan derslerin müfredat programının yetiştirilmesinin çok zor olduğunu bazı öğretmenler zaman zaman dile getirmektedirler. Bu sebeplerden dolayı bu ortak sınavlar ivedilikle kaldırılmalı. Yerine Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimi altında SBS, KPSS gibi hafta sonu her iki dönem için bir defa olmak üzere bütün derslerden bütün okullarda aynı anda yapılmalı.
4. Liselerde ve İmam hatip Liseleri’nde Osmanlıca dersi seçmeli olarak okutulmalı. Bu, bir ihtiyaçtır. Biz yüksek İslam Enstitüsü mezunuyuz; ne İmam Hatip Lisesi’nde ve ne de Yüksek İslam Enstitüsünde Osmanlıca dersi okuduk. Şimdi Osmanlıca eserleri okumada zorluk çekiyoruz. Kendi imkânlarımızla öğrendik; ama yeterli olmuyor. Bu yıl liselerde Arapça dersinin seçmeli ders olarak okutulması sevindiricidir. Bu durum, Türkiye’nin Arap ülkeleriyle iletişimine katkıda bulunacaktır; isabetli olmuş, İlgililere teşekkür ediyoruz
5. Açılım çerçevesinde ilgililer, liselerde Kürtçe dersi seçmeli ders olarak okutulması konusunda bir değerlendirme yapmalı. Konjonktür müsaitse, birlik ve beraberliğimizin pekiştirilmesine katkıda bulunacaksa okutulmalı. Böylece yazılmış Kürtçe eserleri kültürümüze katmış oluruz. Ayrıca Kürt ana ile oğul arasında Türkler ile Kürtler arasında iletişim daha sağlıklı olur. Türkler de Kürtçeyi öğrenmeli. Yabancılar Kürtçeyi öğreniyor; bu sayede onlarla sağlıklı bir iletişim kuruyorlar ve ayrılık tohumları ekiyorlar. Bu durum ilgililerin malumudur.
İslam Dini kalpler arasında ülfeti sağladığı için liselerde din dersi seçmeli olarak haftada en az iki saat olmak üzere okutulmalı. Din eğitimi almayan öğrencilerin ekseriyeti ya faşist olduğu veya materyalist olduğu ilgililerin malumudur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.