Volkan'ın “rol model”i Aziz Yıldırım!
Önce tribündeki Aziz Yıldırım...
Fenerbahçe Başkanı sınırları zorlamaya devam ediyor...
Türk futbolunun altına koyduğu dinamitleri ateşlemekten, ülke futbolunu kaosa götürmekten zerre kadar ödün vermiyor...
“Benim için Fenerbaçe'den sonrası tufan” demeye devam ediyor..
Hiç susmuyor...
Sürekli konuşuyor...
Tehdit ediyor...
“Asarım” diyor...
“Keserim” diyor...
“Basarım” diyor...
Diyor da diyor...
Nasıl bir güç ise!
Adam, ne “Cumhur”u tanıyor, ne de “Başkanı”nı...
Ne “Bakan”ı tınlıyor, ne de “Başbakan”ı...
Korkmazsa değil, utanmazsa Atatürk'e bile sallayacak...
Resmen “ali kıran başkesinim” demeye getiriyor...
Ve kusura bakmasın, elindeki 5 benzemezle dünya'ya rest çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bile bu adama “yeter artık Aziz efendi” diyemiyor...
Vaziyet böyle vahim olunca, tribündeki Aziz Yıldırım'dan güç alan sahadaki Aziz Yıldırım, pardon Volkan Demirel'in de milli formayı elinin tersiyle itmesi kadar doğal bir şey olamaz...
Kendisine edilen küfürü zinhar kabullenmiyorum...
Benim gözümde milyon kere hain oğlu haindir, Volkan'a küfrü eden o hain...
Volkan, bundan bir süre önce “Benim yeni doğan çocuğuma küfrettiler” dediğinde burnumun direği sızlamış, yüreğim yanmıştı...
Kimsenin kimseye küfür etmeye hakkı yok...
Eyvallah...
Ama Volkan'ın da Milli bir davada sahadan kaçmaya, arkadaşlarını yalnız bırakmaya, dahası davaya ihanet etmeye hakkı yok...
Bu o kadar basit değil...
Olmamalı ayrıca...
Volkan sütten çıkmış akkaşık değil...
Başkanından aldığı cesaretle, bir foto muhabirini evden aldırmaya yeltenen, tribünlere küfür eden, Galatasaray'ın yabancı bir oyuncusuna “sokak köpeği” diyerek “ırkçılık” yapan Volkan değil mi?
Galatasaraylı Sabri'nin anasına küfür eden Volkan değil miydi?
Bir Antalya dönüşü, Fenerbahçeli taraftarlara küfreden kimdi?
Tribünden gelen küfürleri de elbette tasvip etmiyorum...
Tribünlerde her kesimden insan vardır, ancak Fenerbahçe takımı kaptanının tribündeki adamdan bir farkı olmalıdır...
Sonuç itibarıyla, Volkan Demirel, rüzgar ektikçe fırtına biçecek...
Bu ülkede Tolga, Onur ya da Muslera veya diğerleri neden alkışlanıyor da, Volkan Demirel'e başka şeyler söyleniyor ya da küfrediliyor...
Sahi neden?
Ön tekerlek nereye giderse arka tekerlekte oraya gidermiş...
Aziz Yıldırım saha dışında, Volkan Demirel sana içinde, “alikıran başkesen”i oynuyorlar...
xxx
Volkan'ın kazakistan maçı öncesi tribünlerle diyaloga girmesi ve kendisine tasvip edilmeyecek bir tarzda küfür sonucunda sahayı terk edip gitmesi, benim gözümde savaştan kaçmasıyla eş değerde...
TT Arena stadında lig maçı, özel maç ya da jubile maçı oynanmıyor, o saatte...
Milli maç oynanıyor milli maç...
Vatana ihanettir bunun adı...
Savaştan kaçmadır bunu adı...
Arkadaşlarını satmadır bunun adı...
Dinine, diline, vatanına, milletine, bayrağına saygısızlıktır bunun adı, ihanettir bunun adı...
Geçecekler, “sanada küfür etseler ne yaparsın?” safsatasını...
Yukarıda da söyledim...
Volkan'a küfür eden de vatana, millete, bayrağa ihanet etmiştir, sahayı terkeden Volkan'da...
Kimse “maval” anlatmasın bana...
Kendisini milli takımdan üstün gören zihniyeti savunanın da Volkan'dan farklı olduğunu düşünmüyorum...
Soru şu: Kazakistan ile oynanacak maçın öncesinde kendisine küfür edildi diye “ben bir daha bu sahada oynamam” diyen Volkan Demirel efendi, Ligin son maçı... Galatasaray-Fenerbahçe... Maçı kazanan şampiyon olacak. Maç TT Arena'da... Aziz Yıldırım'a, “Başkanım kusura bakmayın ben TT Arena'ya gitmem, ben orada maça çıkmam” diyebilecek yüreğe sahip mi, Volkan Demirel?
Ya da o TT Arena'ya gitmeyecek bir cesarete?
Giderse de, Türkiye'yi satmış, vatana ihanet etmiş olmayacak mı?
Umarım ki, bu soruyu Volkan Demirel'e soracak biri çıkar...
Milli ruh ve Milli şuur için önemli bir soru...