Veyis Hoca da bu dünyadan göç etti
Veyis Ersöz...
Yaşarken kıymeti bilinen, ilim ve irfan adamıydı...
Güzel nefes aldı, güzel nefes vererek gitti...
Ülkesine, şehrine, ailesine aidiyeti olan güzel bir adamdı Veyis Hoca...
Babamın da yakın dostlarından birisiydi...
İlim ve irfan dünyasına önemli eserler bırakarak bu dünyadan göç etti...
Görebildiği müddetçe okudu ve yazdı...
93 yıllık, ama güzel bir ömürü tüketti Veyis Hoca...
Aslında “ömür” dediğimiz zaman tıpkı bir gün gibi gelip geçiyor...
Kaç yaşına kadar yaşarsan yaşa, birgün mutlaka o sona ulaşıyorsun...
Önemli olan bu süreçte nasıl yaşadığın ve geriye neler bııraktığındır...
Dolayısıyla da Veyis Hoca ömrünü israf etmeyenlerdendi...
Başka bir deyişle de, ömrü israf olmayanlardandı...
Bizler kendisinden razıydık, Allah'da ondan razı olsun...
Çünkü, hayırla anılacak işler yaptı...
Ömrü yazmakla geçti...
Özellikle çok sevdiği yazarlık hayatını, gözlerinin arıza çıkarması nedeniyle yazarlığının 70. yılında noktaladı...
1945'te başladığı yazarlık hayatını 2015'te, elinde olmayan sebeplerden ötürü sonlandırmıştı...
Son yazısının veda bölümü duygu dolu olmuştu...
Ben okurken çok duygulandım...
Paylaşayım istedim...
Veyis Ersöz'ün kaleminden...
“Elveda 70 yıldır Yazan Kalemim, Elveda Dostlarım!
1945 yılında başlamış olduğum yazarlık hayatıma bugünkü yazımla nihayet ediyorum!
Aralıksız 70 yıldır susmayan sevgili kalemim kendi istek ve arzusuyla nokta koymuştur!
Bugüne kadar 20 bin makalem yayınlanmıştır.
90 yaşıma ayak basacağım bugünlerde yazı yazma melekemi oldukça kaybetmiş olduğum için son yazımla, hem kalemime, hem okurlarıma, hem de yazarlığıma elveda diyorum!
Okumak ve yazmak pek çok insan için önemli bir olgudur. Bu gerekçeyle bu naçiz kardeşinizde kendisine ayrılan köşenin önemini korumaya devam etmeye çaba sarf etmiştir.
1945 yılının Mayıs ayında şerefle başlamış olduğum yazarlık hayatıma bugün aynı inanç ve şerefle nokta koyuyorum.
Bu ifadelerimle ışığın altında, bütün okurlarımdan helallik istiyorum.
Elveda Dostlarım,
Ve Elveda 70 yıldır Yazan Kalemim diyorum.
Bir kalem yazmaya nokta koyarken, nice genç kalemlerin devreye gireceğinin inancıyla Allah’a ısmarladık diyor, bütün dostlarımı sonsuz güç sahibi Allah ’a emanet ediyorum!”
xxx
Güle güle Hocam...
Bizler de seni Allah'a emanet ediyoruz...
Mekanın cennet olsun.
Xxx
İNSAN EGOSU
Bu “ego” denilen şey nasıl bir şey ise, insanları kendine esir etmiş...
“Ego”suna esir olan da, karşısındakini esir alma gibi, bir huy kazanıyor...
Çocuklukta başlayan, gelişen ve ergenleşen insanlarda, özellikle de kimlik edinmişlerde daha çok kendini hissettiren “ego” yani “bencillik” denilen rahatsızlığın mutlaka, ama mutlaka bir tedavisi olmalı ya da bulunmalı...
Ego sahibi insanlara bakıyorum da, yaşadıkları dünyanın kendilerinin olduğunu filan sanıyorlar...
Eşşekoğlu eşşekler!
Kim söylemişse güzel söylemiş...
“Bazı insanların ruhundan egosunu söküp atsak geriye koskaca bir hiç kalır.”
Haklı adam...
Egosu yüksek olan bir insan, işte bu kadar boş insandır...
Bana göre çağın hastağı kanser filan değil...
Ego!
Allah insanları “ego”ları yüksek olanlardan muhafaza etsin...
Amin.