Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Vatandaş bilmese de olur

Vatandaş bilmese de olur

Cumhurbaşkanının bir günlük Ukrayna ziyareti öncesinde havaalanında yaptığı açıklama ile, kürt sorunu ile ilgili yeni bir tartışmanın fitili ateşlenmiş oldu.

Ancak bu defaki tartışma, iktidar partisi ile muhalefet partileri arasında değil, iktidar partisi ile o partinin gerçek lideri olarak görülen Cumhurbaşkanı arasında yaşandı.

Üstelikte bu tartışma geçmişte söylenen sözlerden çok farklı olarak, Cumhurbaşkanı ile Hükümet veya en azından Hükümette yer alan bazı Bakanlar arasındaki ipleri kopartacak cinsten sözler olarak kamuoyuna yansıdı veya yansıtıldı.

Cumhurbaşkanı havaalanında yaptığı açıklamada çözüm süreci ile ilgili gündeme gelen izleme heyeti oluşturulması tartışmalarına yönelik olarak uygun bulmadığını, tasvip etmediğini ve izleme heyeti çalışmalarından nasıl bir film çıkacağını bilmediği yönünde ifadeler kullanmıştı.

Daha aradan 2 gün bile geçmeden bu defa Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ hiç beklenmeyen bir çıkış yaparak Cumhurbaşkanını eleştirir tarzda açıklamalarda bulundu.

Bülent ARINÇ adeta Cumhurbaşkanını tekzip eder mahiyette yaptığı açıklamalarında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çözüm süreciyle ilgili bir izleme heyeti oluşturulmasını doğru bulmuyorum şeklindeki sözleriyle ilgili olarak, ülkeyi yönetenin Başbakanın başkanlığındaki hükümet olduğunu ve çözüm süreci çalışmalarıyla ilgili sorumluluğun da hükümette olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini uygun bulmadığını ifade etti.

Bülent ARINÇ ın açıklamalarındaki önemli olan bir husus, Cumhurbaşkanının sözlerini yorumlayacak, eksik fazla konuşacak durumda değiliz ve bunu nezaketsizlik olarak kabul ederim derken, diğer taraftan da İzleme Komitesinin 5-6 kişiden oluşacağını açıklamış olmasıdır.

Daha önce Akil Adamlar olarak görev yapanların içinden, TBMM'de geçen sene terörün sona erdirilmesiyle ilgili olarak çıkarılan kanun doğrultusunda ve çözüm süreci konusunda bugüne kadar atılan adımların bir devamı olarak 1 Ekimde yayınlanan karar gereği, İzleme Heyeti'nin oluşturulacağını ifade etmesidir.

Çözüm sürecinde bu çalışmanın Hükümet tarafından uygun görüldüğünü ve hem hükümet açısından hem de seçilen heyet açısından kimin hangi görevleri yapacağı konusunda bir yol haritaları olduğunu, dolayısıyla Ülkeyi yönetenin hükümet olduğunu ve sorumluluğun da hükümette olduğu ifadeleri bu çıkışın başka bir boyutudur.

Başbakan Yardımcısının son açıklamalarıyla Cumhurbaşkanını eleştirerek, “Sayın cumhurbaşkanımız habersiz değildir. Cumhurbaşkanımızın sözlerini uygun bulmuyorum” şeklinde sözler sarf etmiş olması, bu güne kadarki uygulamalara bakınca Cumhurbaşkanınca kolay kabul edilecek sözler değildir.

Tabi ki aralarında seçimlerin yaklaşması nedeniyle zımni bir anlaşma yoksa.

Çünkü hükümet ile imralı arasında yapılan her türlü müzakereler, süreçte yer alan bakanlar tarafından Cumhurbaşkanına an be an arz aktarılmaktadır.

Özellikle de Başbakanlığı döneminde, kendisinin vakanüvisi olarak görev yapan baş danışmanı tarafından.

Cumhurbaşkanının izleme heyeti ile ilgili yaptığı açıklamalardan sonra, Hükümetin önemli bir aktörü durumunda olan başbakan yardımcısı tarafından eleştirilmesi ,hem Cumhurbaşkanı hem de Hükümet açısından farklı eleştirilere yol açacaktır.

Eğer yukarıda ifade ettiğimiz ve geçmişte örneklerini gördüğümüz şekilde başbakan yardımcısı tarafından bir geri adım atılmaz ise, veya iki taraf arasında bir anlaşmayı çağrıştıracak şekilde bir açıklama ile bu güne kadar söylenenler tavzih edilmez ise, sonuçta hem Cumhurbaşkanı hem de Hükümet yıpranacaktır.

Cumhurbaşkanının böylesine aleni olarak Hükümetin uygulamalarını tasvip etmediğini belirterek hükümeti açıktan eleştiriyor noktaya gelmesi, belki de Cumhurbaşkanından daha çok hükümeti yıpratacaktır.

Son açıklamalarla neresinden bakarsanız bakın, ortaya 2 ucu da pis bir değnek bırakılmıştır.

İster hükümet olsun, ister heyette yer alacak kişiler açısından olsun yukarıdaki şart gerçekleşmez ise, Cumhurbaşkanının eleştirileri üzerine, önümüzdeki günlerde karşılıklı olarak daha çok sözler sarf edileceğine inanıyoruz.

Çözüm sürecinin sorumluluğu eninde sonunda hükümetin üstünde kalacağına göre, Sayın cumhurbaşkanının ve başbakan Yardımcısının bu konuşmaları üzerine, Başbakanın takınacağı tavır ve alacağı pozisyon, geleceğin başbakanını belirlemekte en önemli nokta olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi