Kerem İşkan

Kerem İşkan

Uyarmıştık demek çok ukalaca ama!

Uyarmıştık demek çok ukalaca ama!

Başbakan dün Konya Büyükşehir Belediyesi’ni birkaç cümle ile yıktı attı... Başbakan'ın işaret ederek eleştirdiği konu ile ilgili aylar öncesinden yetkilileri uyarmıştık...

***

Ama o gün bugündür, kimse bu mevzuyu ciddiye alıp idare içinde istişare bile etmedi...

İşte aylar öncesi uyardığımız o yazı;

 

BİR İSTİŞARE ETSEK!

Bugün tarihi Kılınçarslan Köşkü'nü yazmak istedim...

***

Faydası yok biliyorum amma...

***

Bizimle birlikte Gonyalı Hacıemmilerimizi perişan ediyor mahsun görüntüsü...

***

Yapacağız diye, iki yıl önce temelleri açıldı... Üstünden ikinci kış geçecek...

***

90 günde Mevlana Müzesi etrafını hop sektirenler, iki yıldır köşkü yıkılmaya mahkum ettiler...

***

Tarihi yapılarımızın etrafını da reklam tabelaları ve brandalarla tecrit ettiler...

***

Temellerini, 'yapacağız' diye açmasalardı, yapı direnmeye devam edecekti belki...

***

Şimdilerde can çekişiyor...

***

Ecdattan kalma köşk, onu koruyan beton şemsiyesiyle bugün-yarın vuslat eder...

***

Enteresandır, köşke çivi çakmayan idare, üç ayda bir köşkün etrafını çevirdiği brandaları yeniliyor...

***

Kendi kendimle istişare ediyorum; “Acaba, bu köşkün tadilatını brandacı-tabelacı mı engelliyor?” diye...

***

Öyle ya bu işten en çok o kazançlı...

***

İnşaatta tık yok... Brandalar üç aydan üç aya gıcır-gıcır değişiyor...

***

Büyüklerimiz, bu işlere başlarken hiç mi istişare etmezler...

***

İstişareye çağıracak adam beğenmiyorlarsa, kendileriyle de mi istişare etmezler...

***

Tarihi bir kıssa ile bitirelim...

***

Abbasi Halifeleri'nden Harun Reşid'in, Behlül Dânâ isimli bir kardeşi vardı...

***

Bak Hacıemmim, gençler nasıl kulak kabarttı hikayeye... Ama Aşk-ı Memnu'daki Behlül değil bu... Bu ümmettin önde gideni...

***

Neyse hikayeye dönelim...

***

Behlül Dânâ isimli zat, o devirde kimilerine göre veli, kimlerine göre deli olarak bildikleri bir mecnundur...

***

Halife ölünce, belki de latife olsun diye; “Kardeşin öldü, hadi gel seni halife seçelim” demişler...

***

O ise; “Müsaade edinde, bir istişare edeyim” demiş ve tuvalete girmiş... Uzun bir süreden sonra tuvaletten çıkmış...

***

Olamam kusura bakmayın” demiş...

***

Hem hayret hem de gülerek nedenini sormuşlar...

***

İstişare ettiklerim, müsaade etmediler” demiş...

***

'Tuvalete girdin... Kiminle konuştun ki' diye üstelemişler...

***

Girdiğim yerdeki nimetler ile istişare ettim” demiş Behlül Dânâ...

***

'Eee ne dediler ya?' diye sual etmiş merakla heyet...

***

Behlül Dânâ cevap vermiş...

 

O nimetler dediler ki 'İnsanların içine girme, fazla bulaşma, aralarına karışma... Bak biz onların içine girmeden önce, güzel kokulu ekmek, leziz üzüm ve türlü yiyeceklerdik, bir de şimdiki halimize bak

***

Güzel değil mi?

***

İlerde branda işinden çok başınız ağrır benden söylemesi... İstişare şart...

***

Amma hiç olmazsa, dev (!) yatırımları insan içine çıkartmadan evvel, en azından brandacıyla istişare şart...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi