Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Unutmak ihanettir!!!

Unutmak ihanettir!!!

Tarihler 11 Temmuz 1995'i gösterdiği gün Avrupa'nın göbeğinde bir insanlık dramı yaşandı. Bosna-Hersek'in Srebrenitsa şehrinde 2 gecede  8 bin Müslüman silahsız erkek gözüdönmüş Sırp milisler tarafından katledildi. 2 gecede 3 nesil bir arada katledildi. Dünyanın katliamdan aylar sonra haberi oldu. Sırbistan kamuoyunun bile katliamdan aylar sonra haberi oldu...

**

Katliam daha doğrusu soykırımın üzerinden 20 yıl geçti. 1992-95 yılları arasında Bosna’da yaşanan katliamlar insani duygular taşıyan herkesin yüreğini parçaladı. 40 yıllık komşular politikacıların ve dış güçlerin kışkırtmasıyla büyük bir katliamlara giriştiler. 4 yıl boyunca yaşanan savaşın son günlerinde Srebrenitsa'da Avrupa'nın 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gördüğü en büyük kitlesel katliam yaşandı...

**

Katliamın hazırlıkları aylar önceden yapılmıştı. Sırbistan'dan iş makinaları, dozerler, grayderler bile getirilmişti. Öldürdükleri insanların cansız bedenlerini yok etmek için herşeyi yaptılar. Toplu mezarları bile oradan oraya taşıdılar. Amaç soykırım kurbanlarına ait izleri tamamen yok etmekti. Bölgeye gazetecilerin girmelerine izin verilmedi. Fotoğraf çeken gazetecilerin ise makinalarına el koydular...

**

Katliam günü geldiğinde Bosnalı Sırpların askeri lideri Ratko Mladiç, amatör bir kameraya "Bugün 11 Temmuz 1995. Tamda Sırp kutsal günün arefesinde Srebrenitsa kasabasını Sırp milletine hediye ediyoruz. Türklere karşı olan isyanın anısına Türklerden intikam alma zamanı gelmiştir" diyerek, bilinç altında biriken tarihi kini de ortaya çıkardı. Sırplara göre Bosna'da soykırım yaptıkları Türklerdi. Osmanlı'nın Balkanlardaki son temsilcileriydi. 1389 yılındaki Kosova hezimetinin intikamını alma zamanı gelmişti.. Hem de Sırpların dini gününde böyle bir katliam yapmak onlar için büyük bir gururdu...

**

Sözde BM koruması altındaki şehirde yaşanan katliamın en önemli sorumlularından biri de şüphesiz Hollandalı askerlerdi. Aralarında homoseksul askerlerinde bulunduğu Hollanda birliği şehri Sırplara teslim ederek, soykırıma ortak oldular. Yıllar sonra Srebrenitsa'da görev yapan Hollandalı askerler madalya takılarak, ödüllendirildi. Bazı vicdan sahibi askerler ise bütün bu yaşananları unutumadı,  akıl ve ruh sağlığını kaybetti...

**

Katliamın baş sorumlusu Ratko Mladiç, 2011 yılında Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da yakalandı. Şimdi Lahey'de yargılanıyor. Kanser hastası. Ama masum insanların öldürülmesinden dolayı hala en ufak bir vicdan azabı (!) duymuyor. Mahkeme heyetine hakaretler ediyor, Srebrenitsalı annelere tehditler savuruyor. Lahey Savaş Suçları Mahkemesi'nde bir çadır tiyatrosu oynuyorlar. Katiller 5 yıldızlı hapishanelerde yatıyor...

**

Srebrenitsa Katliamı'nın üzerinden 20 yıl geçse de acılar hala taze. Yeni nesil Bosnalı gençler, savaş ı konuşmak, hatta hatırlamak bile istemiyor. Sırbistan hükümeti ise katliamdan yıllar sonra "özür dileyerek" kendi adına günah çıkarttı. Sırbistan, Ratko Mladiç, Goran Hadziç, Radovan Karadziç gibi savaş suçlularına teslim ederek, karanlık ve kanlı geçmişiyle hesaplaşıp, bu defteri kapatmak istiyor...

**

Bütün bu yaşananları ne Bosna halkı, ne Türk halkı ne dünya unutabilir. Tarihin en acımasız savaşlarından birisi Bosna'da yaşandı. Silahsız insanların üzerine yıllarca bomba yağdırıldı. Kadınlar, yaşlılar, çocuklar acımasızca katledildi. Bosnalı Müslümanlar, direndi ve kazandı. NATO ve BM müdahale etmeseydi savaş Boşnaklar lehine sonuçlanacaktı... Boşnaklar, Avrupa'nın göbeğinde ikinci bir Endülüs vakasının yaşanmasına izin vermedi...

**

11 Temmuz günü Srebrenitsa'da DNA testi tamamlanan ve kimlikleri belirlenen katliamın kurbanları yeniden toprağa verilecek.. Potaçari Mezarlığı'nda acılar tazelenecek. İnsanlar ağlayacak, gökyüzü ağlayacak... Bizim görevimiz bu yaşananları unutmamak, unutturmamak olacaktır. Srebrenitsa annelerinin acısı bizim acımızdır. Bosnalı Müslümanların ayağına diken batsa bizim canımız acır. Bosna halkı nefret etmiyor. Ama kendilerine yapılanları da unutmayacaktır. Çünkü unutmak, ihanet etmektir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi