Haftada bir gün izinim var...

Salı günleri kafamı boşaltma, ruhumu dinlendirme günleri...

Ama nerdeeeee...

İzin günümde tek lüksüm bir saat daha fazla uyumak...

O da uyuyabilirsem ya da uyuturlarsa...

Anlayacağınız yatmak yok bana...

Çünkü, sadece gazete değil, TSYD gibi önemli bir kurumda da işler bizi bekliyor...

Niğde, Aksaray ve Karaman bize bağlı...

Niğde'yi yeni bağladılar Konya'ya...

Niğde'den arkadaşlar arıyorlar, sorunlarını aktarıyorlar...

Niğdelilerin ağzı kalabalık!

Dinleyeceğiz kendilerini...

Niğde gibi Aksaray'ın da talepleri var...

Onlarla da hasbihal edeceğiz...

Karaman'da Hüseyin Oğuz gibi tecrübeli bir arkadaşımız var, yükümüzü hafifletiyor...

Sağolsun...

Her izin günümde mutlaka TSYD'de oluyorum...

Bazen sporcularla, bazen antrenörlerle konuşuruz...

Bu arada da maçlar başladı, mesai ikiye katladı TSYD'de...

Boş günümüz yok vesselam...

xxx

Salı günü de hem insan olarak, hem de yönetici olarak sevdiğim Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın misafiri olduk...

“Kelebekler Vadisi”nde ağırladı bizleri...

Çalışkan, üretken, hayal kuran ve kurduğu hayalleri tek tek hayata geçiren bir proje adamı Selçuklu'nun Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay...

Ve en önemlisi de bu projelerini iyi sunan bir adam...

Ben kendisini bir gurmeye ya da bir ahçıya benzetirim...

Yemek ne kadar lezzetli olursa olsun, sunumu iyi değilse, o yemeğin bir tarafı mutlaka eksik kalır...

Başkan Uğur İbrahim Altay, hem yemeği iyi yapıyor, hem de sunumunu...

Anlayacağınız yaptığı işi eksiksiz yapıyor...

İnsanların, özellikle de Selçuklu halkının memnuniyeti için çok iyi projelere imza atıyor...

Bu projelerinin temelinde tabi ki hayalleri var...

Hayalleri ile yaşıyor, hayallerini yaşatıyor, canlandırıyor...

Şunun altını çizmekte de kesinlikle fayda var...

Hayal satmıyor...

Politik davranmıyor...

Ve içten...

Ve samimi...

Kafasında hayallerinin de ötesinde bir Selçuklu var...

Biliyoruz ki, o hayallerinin takipçisi olacak ve o hayallerini de hayata geçirecek...

Kelebekler Vadisi gibi...

Çiçek bahçesi gibi...

Macera Kulesi gibi...

Ser verip sır vermiyor, ama iyi şeyler olacağını yüzünden okuyoruz...

Yukarıda da söylediğim gibi, hayallerini süsleyenleri, hayata geçiriyor Uğur Başkan...

Daha ne olsun?

xxx

Ve...

“Sosyal Medya”daki Föto iddiaları ile bir soruya cevap vermek mecburiyetinde hissetti kendini...

Kendisini tanıdığım ve asla o insanlarla işi olmadığını bildiğim için, ne bir kelam ettim, ne de tek satır kalem oynattım...

Hem “fesat” çevrelerine malzeme vermemek, hem de kendisine olan inancımıza bir “şüphe” düşürmemek için...

Sosyal Medya hariç...

Sosyal Medya'da dibine kadar hakkını aradık...

Ama ne gazete sütunlarında ne de ekranlarda tek satır kelam etmedik...

Başkan açıklama yapıncaya kadar, duygu ve düşüncemizi yazmadık...

Kendi günahlarının vebalini Uğur İbrahim Altay'a yükleme kolaycılığına ya da iftiracılığına kaçanlara sesimizi yükseltmedik...

Çünkü, bugüne kadar kendisi de sessiz kaldı...

Taki o soru sorulana kadar...

Sevgili başkanın yaptıkları ortada...

Türkiye'de birçok belediye başkanını kıskandıracak düzeyde çabalarına tanık olduk sevgili Uğur İbrahim Altay'ın...

Bir münafığın attığı iftiradan dolayı Uğur İbrahim Altay'ı savunuyor olmak bile “zul” aslında...

Tabi ki kendisini savunması da...

Zira, hiç, ama hiç ihtiyacı yok buna...

Bizimkisi sadece Uğur İbrahim Altay'ın varlığının Konya ve Selçuklu için ne kadar önemli olduğuna vurgu yapmak, onun bu şehir için yaptıklarını görmek istemeyen iftiracıların gözünün içine sokmak...

Bernard Shaw, “İftira eşek arısına benzer, onu ilk vuruşta öldürmeyecekseniz hiç dokunmamak daha iyidir” demiş...

Uğur İbrahim Altay Başkan, bu iftiracıya hiç dokunmamıştı, ancak bu doğrultuda bir soru gelince aldı sazı eline...

Anlayacağınız gebertti o iftiracıyı.