Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Üçüncü Deva

Üçüncü Deva

Allah Teâlâ’yı zikretmektir. Allah Sübhanehu Teâlâ şöyle buyurur: “Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d: 28)
Ebu Musa El- Eşari’den rivayet edilen sahih bir hadis-i şerifte- Allah ondan razı olsun- dedi ki: Resul’üllah (s.av.) şöyle buyurdu: “Rabbinizi zikreden ile zikretmeyenin misali, diri ile ölü gibidir.” (Buhari: 6407)
Kalp için zikir, balık için su gibidir. Balık sudan çıkartıldığı zaman hali nasıl olur? Onun hali, kalbin zikirden menedildiği zamanki hali gibi olur. Kalb Allah Teâlâ’yı zikirden boşaldığı zaman katılaşır ve kararır.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Allah kimin gönlünü İslam’a açmışsa o. Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Allah’ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.” (Zümer: 22)
İbnü’l kayyim -Allah ona rahmet etsin- “Her şeyin bir cilası vardır, muhakkak kalplerin cilası da Allah Teâlâ’yı zikretmektir.”
Bir adam Hasan-ı Basri’ye dedi: “Ya Eba Said! Kalbimin katılığından sana şikâyet ediyorum. Ebu Said- Allah ona merhamet etsin- şöyle dedi: Zikirle erit, Kalplerin katılığı Allah’ı zikir ve benzeriyle erimemiş olmadı. Bunun için Allah Teâlâ müminlere zikirlerini Kur’an-ı Kerimde birçok yerde artırmalarını emretmektedir. Onlardan biri de şu ayet-i kerimedir: “Ey inananlar! Allah’ı çokça zikredin ve O’nu sabah- akşam tespih edin.” (Ahzab:41–42)
Muhakkak Nebi (s.av.) Allah’ı her zaman zikrederdi. Aişe’nin bu konuda haber verdiği gibi -Allah ondan razı olsun- Muhakkak Allah Teâlâ temiz akıl sahiplerini şu ayeti kerimede şöyle tasvir etmektedir: “Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah’ı anarlar.” (Âl-i İmrân: 191)
Kayıt altın alınmış zikirlerden muhafaza edilmesi gereken en az zikir, sabah ve akşam gibi ve beş vakit namazın arkasında yapılması gerekken zikirlerdir. Bunun dışında sebeplerin ortaya çıkmasından dolayı yahut durumlar zuhur ettikçe yapılan zikirlerdir.
Bu konuda hırslı ol, gücün yettiği kadar Allah Teâlâ’ya zikri çoğaltmandan dolayı Allah seni mübarek kılsın. Muhakkak zikir, âlemlerin Rabbi’nden rahmet ve faziletin hâsıl olması ve karanlıklardan nura çıkma sebeplerinin en büyüklerindendir. Bunun için muhakkak Allah Teâlâ zikrini ve tespihini sabah ve akşam çoğaltmayı emrettikten sonra bunun mükâfatı hakkında şöyle buyurur: “Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O’dur. Melekleri de size istiğfar eder. Allah müminlere karşı çok merhametlidir.” (Ahzab. 43)
Zikirlerin mükâfatı karanlıklardan aydınlığa çıkarmak ve Âlemlerin Rabbinden bir rahmet ve meleklerinden istiğfardır.
--------------
Kaynaklar
Salahu’l-kulûp, S:36.37.38; Halid Bin Abdullah bin Muhammed Elmuslıh, Dâru’l vatan linneşr-Riyad (Söz konusu eser Arapçadır.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi