Ali Ayata

Ali Ayata

“Türkiye’ye Ex Gratia Oyunu”

“Türkiye’ye Ex Gratia Oyunu”

Üzülerek ifade etmeliyim ki dış ilişkiler konusunda çok ciddi anlamda geride kaldığımızı belirtmek isterim. Dış işleri dediğimiz kurum ya kandırıldığının farkında değil ya da bilerek bu dibi belli olmayan kuyunun içinde kaybolmaya devam ediyor.

Bu mazi 2010 yılından itibaren günümüze kadar dayanıyor. Biliyorsunuz ki bu ülkenin başından Mavi Marmara baskını geçti ve vatandaşlarımız canlarını kaybetti. Bizler duygularıyla yaşayan manevi hassasiyetleriyle bütünleşmeye çalışan bir milletiz. Bu baskın ile ülke itibarımızın zedelendiğinin yetmediği gibi vatandaşlarımız canını kaybetti. Tabi ki zamanın şartlarıyla İSRAİL’e kınamalar, lanetler yağdı, yağdı, yağdı…

Yine zamanın Başbakan’ı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu ülkeyi şiddetle kınadı. İlişkilerini bitirdiğini duyurdu. 

Tabi yine zamanın Başbakan’ı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 2009 yılında ekonomi zirvesinde “one minute”  çıkışıyla  siyasi tarihte rastlanmamış bir olaya imza attı.

Yıl 2013’ü gösterdiğinde A.B.D.’nin  girişimiyle sıcak temasların akabinde, doğruluğu ne kadar inandırılabilir bilmiyorum ama İsrail Başbakan’ı Binyamin Netanyahu  yine zamanın Başbakan’ı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ı arayarak özür dilediği söyleniyor.

Şimdi yukarıdaki anlattıklarımız tamamen bir bilgi amacındaydı. Yıl 2016 oldu ve her şey değişti.

O zamanın Başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Mavi Marmara hareketindekilere bana mı sordular dedi. Bu açıklamasıyla birlikte duygularımız ayaklar altına alındı.

Zamanında Filistin üzerinden Mavi Marmara baskını üzerinden prim yapanlar bugün konuştuklarını ellerinin tersiyle iterek bu ülkede itibar bırakmamıştır. Yine son zamanlarda İsrail ile ilişkileri düzeltme kapsamında yapılan anlaşma duyguları ve hassasiyetleri ayaklar altına almıştır.

Öyle bir anlaşma yapılmış ki Türkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatine dair hiçbir unsur yok.  Yani şöyle ifade edeyim; "İsrail diz çöktü, özür  diledi, tazminat ödüyor" gibi hayallere kapılanlar sadece “sözde” kapılıyor. Yapılan anlaşma ortada, konuşulanlar ortada.  Hangisine inanayım derseniz ataların dediği gibi “Söz uçar yazı kalır”…

Meclis tutanaklarına bakıyoruz mikrofonlar ne yalanlar duyuruyor inanın aklım almıyor.  Tutanaklara baktığımız zaman Filistin’e karşı yapılan canice davranışların hafifletilmesi yönünde mutabakata varıldığı ifade ediliyor ama yapılan anlaşmada yok.  İsrail özür dileyecek diyor maalesef oda anlaşma da yok. Tazminat ödenecek diyor ortada tazminat gibi unsurlar da yok.

Şimdi gelelim başlığa “Ex Gratia” nedir?

Sigortacılıkta kullanılan bir terim. Lütuf ödemesi de denir. Anlam olarak zorla yapılmayan manasına gelir.

Şimdi biz bu kelimenin anlamını öğrendik. Tek yapmamız gerek İsrail ile yapılan anlaşmanın metnini açmak. Birinci paragrafın sonuna doğru ödeyeceği bedelin yanında Ex Gratia diye bir kelime geçiyor.  Okurken gayet basit gelmiştir. Hiç dikkat bile etmemişinizdir. Ama öyle bir kelime ki sözleşmenin tamamını kapsıyor.

Kısaca İsrail devleti diyor ki;

Ben tazminat ödemiyorum. Bu bedeli size bağışlıyorum. Sizin İhtiyacınız var size lütfediyorum diyor.

Ayrıca anlaşma da öyle özür gibi cümleler de yok. Ümidiniz kırılabilir ama Filistin’e dair hafiflemesine yönelikte bir madde yok.

Yazımızı toplayacak olursak ve bir ders çıkaracak olursak hiçbir şeye körü körüne bağlanmaya gerek yok. Müslüman adam uyanık olmalı ve sorgulamalı ve Körü körüne de bağlanmamalı.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ali Ayata Arşivi