Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Türkiye harp halinde değil mi?

Türkiye harp halinde değil mi?

Türkiye, harp halinde ise Kayseri’de askerler bir otobüse bindirilip, çarşı iznine niçin çıkarılıyor? Harp halinde değilse askerlerimize niçin pusu kurulup, şehit ediliyor? Daha dün İstanbul- Beşiktaş’ta 44 şehit verdik. Bu durumdan ders çıkarıp, askerlere bir saldırı olabilir, diye neden tedbir alınmıyor?  Efendim, bu bir terör saldırısıdır, çarşıya- pazara çıkmayalım mı? Çıkmazsak, terörü sevindiririz, diyemeyiz. Terörün hedefi başta asker ve polistir.

Elbette hayat normal bir şekilde devam edecek ve lakin MİT ve emniyet de gerekli olan tüm tedbirleri alması gerekir. Yani otobüsle birliğinden çıkan askerler için yol emniyetini sağlaması gerekir. Niçin sağlamadı?  Bu sorulara cevap bekliyoruz. Acaba içte yani askeri birliklerde ve emniyette PKK ile işbirliği yapan FETÖ ve DHKP-C yanlıları mı var?

 Kayseri’de askeri taşıyan otobüs şoförü tutuklanmış, onun eli olabilir mi? Otobüs şoförüne içerden bir yardım eden olabilir mi? Bu görev emniyet ve MİT’in işidir. Onların görev alanına girmek istemem; ama işin içinde bir bit yeniği var. Bir türlü çözemedik.

Bize göre Türkiye harp halindedir. Çünkü ülkemize topyekûn bir saldırı var. Biz, bu gelişen olayları sadece PKK’nın bir saldırısıdır, diyemeyiz. Terör örgütlerine içerden ve dışarıdan bir el yardım etmezse bu şekilde bir saldırının olması mümkün değildir.

Hükümet hamasi duygulardan kendini arındırarak, gereken tedbirleri alması gerekir.

Askerin ve emniyet görevlilerin toplu halde bir araya gelerek, görev yapması engellenmeli ve şüpheli şahıslar derhal tutuklanmalı, üzerinde bomba olduğu tahmin edilen kişilerin üzerine ateş açılarak, tesirsiz hale getirilmeli, üzerinde bomba olan birine yaklaşılmamalı. Buna benzer önlemler alınmalı. Polisin böyle bir görevi yoksa ona bu görev verilmeli. 

Türkiye çok uluslu bir saldırının altındadır ve Suriye’nin durumuna düşürülmek istenmektedir. Bunun için vakit geçirmeden asker ve emniyet ve kurumlarda yeniden yapılanmaya gidilmeli.

Suriye’de olup bitenlere mezhebi bir taassup gözüyle bakılmamalı. İran, komşuları olduğu Türkiye’nin, Irak ve Suriye’nin büyümesini istememektedir. Söz konusu ülkelerin zayıf olması İran’ın güçlenmesi anlamına gelir. İran,  cahiliye devrinde Bizans imparatorluğu ile Ortadoğu’da söz sahibi olmak için mücadele etmekteydi.  Komşumuz Rusya’da, sıcak denizlere inmek için başta Türkiye olmak üzere Suriye ve Irak’ın zayıf olmasını istemektedir.   Onun için Rusya ve İran’ın Irak’ta ve Suriye’de kan dökmesinin sebebi budur.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi bugün, seferberlik günüdür, topyekûn şer güçlerle mücadele etme günüdür.  Bunun bilincinde olmazsak, yarın düşmanı tesirsiz hale getirmek zorlaşabilir.

Bu arada provokasyonlara prim vermeyelim, pireye kızıp yorganı yakmayalım, başımızda devlet var, devletin emniyet güçleri var, onlara yardım edelim, galeyana gelip HDP binalarına saldırmayalım, geçmişte olduğu gibi bazı işyerlerini yıkıp yakmayalım, bazı evlere saldırmayalım…

Sözü fazla uzatmak istemiyorum; bu arada devlet yeniden yapılanma yoluna giderek, içerdeki hainleri zararsız hale getirmesi gerekir. Bu konuda başarılı olacak olursak dışarıdan gelebilecek kötülüklere göğüs germek kolaylaşacaktır.

Şehitlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına sabr-ı cemil dilerim. Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi