Türkçe, tarih-coğrafya ve teknik dersler ile atölyeleri geziş
Okula başladığımda meslekleri dolaşacağız demiştim.
Tesviye atölyesine geçince bir mengene başına verdiler bir de kör eğe
Dört köşe demir parçasını mengeneye sıkıştırıp eğe ile kenarlarını törpüleyerek 90 derece düzgün hale getirmemizi istedi öğretmenler.
Kör eğe ile olacak gibi değildi ama çarnaçar başladık eğelemeye.
Her yarım gün onunla uğraşa duralım.
Biz genel ve teknik dersler nasıl oluyor ona bakalım.
Burada anlatacaklarım öğretmenlerimizin dikkatini çekmeli.
***
Dersimiz Türkçe. Türkçe’de iyi okumak yazmak birinci planda olduğu için ilkokulda bunu gördük.
Gördük ama görmediğimiz bir ödev istendi.
Türkçe öğretmeni rahmetli Gülsüm Biricik hanımefendi. Robinson Kruzo’nun hayatını yazmamızı istedi.
Kitapçılarda yok hele ki Halkevi Kütüphanesi’nde bularak bir şeyler yazdım ama…
İkinci ödev okuma kitabındaki konuşmalı bir metini kısaltmamızı istedi.
***
Metin nasıl kısaltılır? Bunu ne ilkokulda gördük nede kendisi bir numune ile öğretmeden istemiş oldu.
Öğretmenin birinci vazifesi dersi, nasıl olduğunu misalle öğretecek ki bizde bilelim.
***
Evde o okuma kısmındaki konuşma metinlerinden bazılarını çıkararak güya kısaltmış oldum ama tabii sıfırı da aldım.
İyi okuma ve yazma ile beşlerle paçayı kurtardık.
İkinci sınıfta aynı öğretmenin bana başka bakışını göreceğiz.
***
Tarih coğrafya öğretmenimiz vardı ismini hatırlayamadım. Onu isminden ziyade Fitil lakabı ile anılırdı.
Bu isim fazlaca içki kullandığı için verilmiş.
İlk defa tahtaya kalktığım da Yunanistan’ı anlat dedi bende yeri nüfusu coğrafyası nehirleri dağları şehirleri hepsini söyledim. Öğretmen önüne eğilmiş deftere bakıyor gibi idi.
Bitirince sustum. Öğretmen devam et dedi.
Hepsini anlattım efendim deyince bilmiyorsun deyip sıfır verdi hayret ettim ama itiraz edemezdik.
Başka arkadaş kalktı o sorulan soruya anlaşılmaz bir mırıltı ile dersle ilgili olmayan şeyler söylüyordu. İnanın böyle idi ben hayret ederken arkadaşlar gülüyordu.
Hiç durmadı öğretmen şöyle bir baktı tamam otur on demesin mi?
Hayretler içinde kaldım.
Öğrendim ki dersleri dinlemez yazılıları okumaz çok sayfalıya bol not verirmiş.
Bende yazılıda Coğrafyada da Tarih dersi yazılısında da öyle yaptım.
İnanamazsınız Tarihi savaşların masalını yazdım dört sayfa
Onar geldi kurtardık.
İnanamazsınız değil mi? Ama hakikat.
***
Teknik ders olarak teknik resim ki maddenin üç yönü çiziliyordu. Öğretmen rahmetli Şerafettin Aker nasıl yapılacağını anlattı ve bizde öğrenip yaptık. Birde tezyini resim dersi vardı ki tarihi eserlerdeki profiller yapılıyordu.
Alaeddin Tepesi’ne götürüp İnce Minare’nin kapısını resmetmemizi istedi.
Ben eski yazıyı bildiğim için yazıları aynen yazınca öğretmenin çok hoşuna gitti bütün öğretmenlere gösterip takdirini belirtti.
***
İkinci atölyemiz Model atölyesi oldu orada ufak bir modelin döküme hazırlık modelini yaptırdılar.
Daha sonra Demirhaneye geçtik bir eğri demiri kızdırarak çekiçle doğrulayıp dört köşe yaptık.
Buradan da geçerli notu alınca Marangozhaneye verdiler.
Orada da basit geçmeler yaptık.
Böylece ikinci sınıfa geçmiş olduk.
Bakalım orada neler olacaktı?
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.