Türk-alman 'Organik Tarım Çift Taraflı İşbirliği' Projesi Uzatıldı

Türk-alman 'Organik Tarım Çift Taraflı İşbirliği' Projesi Uzatıldı

Türkiye'deki organik tarım ve organik ürünlerin Avrupa pazarındaki ihracat imkanlarını güçlendirmek için Almanya işbirliğiyle yürütülen "Organik Tarım Çift Taraflı İşbirliği" projesi meyvelerini vermeye başladı.

Türkiye'deki organik tarım ve organik ürünlerin Avrupa pazarındaki ihracat imkanlarını güçlendirmek için Almanya işbirliğiyle yürütülen "Organik Tarım Çift Taraflı İşbirliği" projesi meyvelerini vermeye başladı. Başarı üzerine Almanya Federal Gıda Tarım ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı (BMELV), projenin iki yıl daha uzatılmasını onayladı. Proje kapsamında yapılan ankete göre Türk ve Alman organik firmaları yetkilileri, iki yıl sonunda Türkiye’de üretilen organik ürünlerdeki kalıntı oranında yüzde 67’lik gerileme yaşandığı bilgisini verdi. Yüzde 32’lik kesim kalıntı oranlarında değişiklik olmadığını ifade ederken sadece bir firma artış gözlemlediğini belirtti.

Türkiye’de Ekonomi Bakanlığı tarafından organik sektöründe koordinatör birlik olarak yetkilendirilen ve söz konusu projeye destek veren kuruluşlar arasında yer alan Ege İhracatçı Birlikleri’nde, iki yıllık süreç değerlendirildi. Taraflar, BMELV ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın desteğiyle 2012-2013 yıllarını kapsayan projenin son derece başarılı olduğunu ve Almanya’nın isteğiyle iki yıl uzatıldığını açıkladı. Bugüne kadarki çalışmalar hakkında bilgi veren Organik Tarım Araştırma Enstitüsü (FIBL) Yetkilisi Beate Huber Türkiye, Almanya ve Avrupa’da organik ürün ihracatçı ve ithalatçılarıyla bir anket yapıldığını, Türkiye’de 2011 ile 2013 yılları arasında üretilen organik tarım ürünleriyle ilgili bazı sorular sorulduğunu aktardı. Huber, sonuçlar hakkında şu bilgileri verdi: “Katılımcıların üçte ikisi Türkiye’de üretilen organik ürünlerde kalıntı oranlarının gittikçe düştüğünü, üçte biri de değişim olmadığını söyledi. Üçte ikisi, Türk organik ürünlerindeki kalıntı oranının, diğer ülkelerde üretilen ürünlerden daha az olduğunu belirtti. Ürünlerde kalıntı olmasının sebepleri sorulduğunda ise katılımcılar, organik ürünlerin konvansiyonel ürünlerle karışmış olmasından, bilgi eksikliği ya da motivasyon eksikliği gibi sebeplerle organik ürünlerde kalıntı olduğu görüşlerini bildirdi.”

İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık Şube Müdürü Yıldız Gerin ise İzmir’in organik tarımda Türkiye’de lokomotif görevi gördüğünü ve bu bilinçle üretim yapıldığını vurguladı. Gerin, ildeki toplam tarım alanının yüzde 2,6’sında organik üretim yapıldığını, ülke genelinde 232 organik çeşit üretilirken İzmir’de bu sayının 134 olduğunu, yine ülke genelinde toplam 48 bin üretici ile 650 bin hektarda organik üretim yapılırken İzmir’de 2 bin üreticinin 19 bin hektarda organik yöntemlerle tarım yaptığını aktardı. İzmir’de 116 kişiden oluşan bir organik tarım timi kurduklarını, iyi eğitim görmüş sertifikalı kişilerden oluşan bu ekiple denetimler yaptıklarını anlatan Şube Müdürü Gerin, “Türkiye’de organik tarım sertifikasyonu kuruluşlarından 10’u İzmir’de. İlimizde dört organik pazar kuruluyor. İzmir, Türkiye’de organik tarımda lokomotif görevi görürken ülkenin organik tarım ihracatının yüzde 80’i de yine bu kentten yapılıyor. Hedefimiz, 2023 yılına kadar İzmir’de tarım alanlarının en az yüzde 50’sinde organik üretim yapmaktır.” dedi.

Avrupa ve özellikle Almanya'daki organik ürün pazarı için önemli bir kaynak olan Türkiye’de BMELV tarafından desteklenen, FIBL ve ETO ile birlikte yürütülmekte olan, organik tarımın geliştirilmesi ve organik ürünlerin kalitesinin arttırılması amacı taşıyansöz konusu proje, 2011 Aralık ayında başlamıştı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.