Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Tetikçiliğin adı gazetecilik oldu!

Tetikçiliğin adı gazetecilik oldu!

Son yıllarda mantar gibi üreyen "gazeteciler" ortaya çıkmaya başladı. Kimdir? Necidir? Bilen yok. Birden ortaya çıktılar. Bu mesleğe yıllarını vermiş insanların bile önüne geçtiler. Bir gazetecilik başarıları var mı? Kesinlikle yok. İyi kalemşörlük yapıyorlar, iyi tetikçilik yapıyorlar. Paralı tetikçiliğin adı gazetecilik oldu...

**

Türk basını hiç bu kadar boğazına kadar pisliğe batmamıştı. Gazeteci diye televizyon ekranlarında takdim edilen kişiler, kendilerinden olmayan herkese olmadık tehditlerde bulunuyor. "El koyarız", "Bu isimleri işten çıkarırsan sana merhamet ederiz", "sinek gibi ezeriz", "merhamet ediyoruz ki; hayattasın" gibi cümlelerin sonu gelmiyor.

**

Türkiye'de gazetelerin de gazetecilerin de kimlikleri, karakterleri bozuldu. Biz böyle bir Yeni Türkiye hayal etmiyorduk. Bir taraftan mesleğe sonradan girme gazetecilikle ilgisi alakası olmayan tetikçiler, bir taraftan mesleğin içinde gençlerin önünü tıkayan dar ve sığ görüşlü ihtiyarlar heyeti. Hafif başarılı olursan, biraz öne çıkarsan balyozu indirirler tepene...

**

Tetikçi gazetecilik, şantaj gazeteciliği artık Anadolu'daki yerel basına kadar bulaştı. Konya'da neden az gazete okunuyor diye hep hayıflanıyoruz. Bunların belli başlı sebeplerinden bir tanesi de budur. Gazeteciliğin özünde sorgulamak, araştırmak, eleştirmek vardır. Ama bu durum son yıllarda değişti. Mesleki dayanışma diye birşey kalmadı. Birilerine yaranmak için meslektaşlarını jurnalleyen gazeteciler ortaya çıktı...

**

Şimdi gazetecilik artık "kopyala-yapıştır" gazeteciliğine döndü. Araştıran, eleştiren, sorgulayan dürüst ve idealist gazetecilere ise artık meslekte yer yok. İletişim Fakültesi öğrencileri ödevlerini yapmak için bazen gazetemize geliyor. "Gelecek için planlarınız nedir?" diye sorduğum zaman büyük bir kısmı bu mesleğe bulaşmak istemiyor...

**

Kimi yerel gazetelerde kimi yaygın gazetelerde 2-3 ay staj yapmış. Gördükleri ve yaşadıkları onları meslekten soğutmuş. Büyük bir kısmının tek hedefi var. KPSS'ye girip, ya polis olmak ya da kamuda bir işe girmek. Sonuna kadar haklılar. Benim tavsiyem de aynı yönde oluyor. Ben biraz daha abartıyorum "Gerekirse limon satın, simit satın. Psikolojiniz sağlam değil ise bu işe bulaşmayın" diyorum.

**

Mesleğe ilk başladığım yıllarda bizim mesleğin ihtiyar duayeninden (!) yediğim azarı hiç unutmadım. Sırf röportaj yaptığımız kişiye e-mail adresimi verdiğim için ne terbiyesizliğim ne saygısızlığım kalmıştı. Çünkü kendisi hala taş devrinde yaşıyordu. E-mail adresi bile yoktu..Beni teşvik etmesi gerekirken, meslekten soğutuyordu az daha. O şahıs meslekten soğuttu mu? Onun tavrı beni daha da tahrik etti daha da hırslandırdı...

**

O yüzden o ihtiyar duayene (!) hep minnettarım. Mesleğe yeni başlayan genç arkadaşlara hep o anımı anlatırım. İyi bir gazeteci olmak istiyorsanız. Kendinize iyi bir rol model seçin. Sabırlı olun, azmedin, mücadele edin. Yoksa ihtiyarlar sofrasında gençlere pek yer yok. Ama siz siz olun "meydanları baykuşlara bırakmayın"...

**

2006 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden 100 öğrenci gazetecilik bölümünden mezun olmuştuk. Bugün bu 100 kişiden bu mesleği yapanların sayısı 10'u geçmiyor. Burada tüm suç iletişim fakültelerinin değil. İletişim okuyan öğrencilerin kendilerini geliştirmemesi de önemli etken. Gazetecilik bölümünü bitirmiş bir öğrenci daha selamlaşmayı bilmiyorsa, o kişiden bir cacık olmaz...

**

Gazetecilik mesleğinin itibarı her geçen gün kötüye gidiyor. Hem yaygın medyada hem yerel medyada mantar gibi türeyen tetikçi ve avantacı gazeteci bozuntuları yüzünden meslekte haber kalitesi de düştü insan kalitesi de. Gazetecilik en az güvenilen 2. meslek grubu. Bu ayıp bile hepimize yeter artar bile...

**

Adam gibi bir gazeteci, meslektaşını yok etmek için siyasetçi adına “tetikçilik” yapmaz. Bir gazetede bir televizyon kanalında köşe yazarı olursunuz, müdür olursunuz hatta yönetici de olursunuz. Ama yine de gazeteci olamazsınız. Hele hiç adam olamazsınız...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi
SON YAZILAR