Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Teftiş fırçası

Teftiş fırçası

Askerliğini yapanlar bilirler, teftiş fırçası kavramını.

Her şey normal bir şekilde giderken senenin belli zamanlarında yapılan teftiş ve denetlemelerde herkes her zamankinden daha bir gayretli, tertipli ve düzenli olur.

Normalde bulunmayan, bulunsa da kullanılmayan eşyalardan biri olan fırçalar bile özenle yerleştirilir yerlerine, hatta göze batacak şekilde yerleştirilir çantalara.

Şimdi siyaset için özellikle de belediyeler için teftiş zamanı.

Hem milletvekili seçimleri nedeniyle.

Hem de Başbakanın siyasi miting için Konya’ya gelecek olması nedeniyle.

Her zamankinden daha bir gayretli görünecekler ya.

Veya her zamankinden daha tertipli ve düzenli olduklarını gösterecekler ya.

Sadece cadde ve sokaklar ile Başbakanın geçeceği yerler değil.

Şehrin olur olmaz her yerine bir ucube gibi dikilen reklam panolarında bile gayretliler.

En küçük parktan, en berbat çöp konteynırlarına kadar her şey ya elden geçecek, ya da yeni reklam afişleri ile milletin gözüne gözüne reklam yapılacak.

Peki, başbakan gidince ne olacak şehrin hali.

Herşey eski hamam eski tas haline dönülecek.

Üstelik ister seçim kazanılmış olsun, ister kaybedilmiş olsun.

Gerçi gelecek dönemi veya bir üst basamağı garanti etmek bakımından seçim kazanmak işlerine gelir ama kazanılmasa da daha 4 koca yıl var önlerinde.

Yani daha çeşmeden akacak çok su var ve doldurulacak çok desti var.

Bu koskoca 4 senede daha ne seçimler yapılır.

Daha ne siyasi manevralar olur.

Ama asla bir özeleştiri dönemi gelmez ve takke önüne konulup bir muhasebe yapılmaz.

Hâlbuki tam da bir özeleştiri ve muhasebe zamanı.

Dün ne idik, bu gün ne olduk?

Belediye başkanı olmadan önce ne sıkıntılar çektik, şimdi hangi sıkıntılar çektiriyoruz çalışanlarımıza ve hemşerilerimize?

Hatta bir adım daha ileri gidip bizden önceki başkanların şimdiki durumları nedir diye düşünmeli insan.

Ne kadar zenginleştik ve bu zenginliğin kaynağı sadece alınan başkanlık ödeneği midir?

Medya ile ilişkiler ne düzeyde ve bu ilişkiler akçeli bir ilişki midir?

Hemşeriler adına belediyeleri denetleme görevi yapması gereken sivil toplum kuruluşları ile ilişkiler hangi düzeyde ve hangi periyotta devam etmektedir?

Ürettiğimiz mal ve hizmetler istenilen evsafta mıdır, yoksa kusurlu bir hizmet mi yapılmaktadır?

Bunlar bu günlerde yapılacak muhasebenin sadece başlangıcını teşkil edecek sorulardan sadece bir kaçıdır.

Aslında belediyelerden önce bu soruları hemşeriler seçmen ve vatandaş olarak sormalı ve cevaplandırmalıdır.

Hatta hepsinden önemlisi Başbakan sormalı ve cevaplamalıdır.

Çünkü her seçim bir muhasebe fırsatıdır.

Yoksa aydan aya, yıldan yıla hazırlana cilalı sözlerle doldurulmuş raporlar insana muhasebe imkânı vermez.

Sadece yanıltır. Ve eksikliklerden doğacak haksızlıkla birlikte insanı zulme götürür.

İşte seçim, işte muhasebe.

Ben memnunum diyen oy versin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi