Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Susuz Kış!

Susuz Kış!

Yönetmenliğini Metin Erksan’ın yaptığı 1963 yapımı Susuz Yaz filmini 40 yaş ve üzeri insanlarımızın önemli bir kısmı izlemiştir. Türk sinemasının başyapıtlarından biri olan Susuz Yaz filminin öyküsü de Necati Cumalı’ya aittir…

**

Necati Cumalı'nı gözlemlerine dayanan toplumsal filmde çiftçi Osman (Erol Taş) arazisinde çıkan suyu kendi başına sahiplenmek ister, ancak suya ihtiyaçları olan diğer köylüleri karşısına alır…

**

Susuz Yaz filmi ülkemizde sansür engeline takılmıştır ve bu nedenle de ilk gösterimi 1964'te Berlin Film Festivali'nde yapılmıştır. Film o sene Altın Ayı ödün kazanmış ve Türk sinema tarihinde uluslararası ödül kazanan ilk film olmuştur…

**

Yazar Necati Cumalı,Susuz Yaz isimli eserinde köyün birinde yaşanan su sorununu ve devamında gelen toplumsal olayları çok başarılı bir şekilde dile getirmiştir…

**

Susuz Yaz filminin benzeri şimdi köylerimizde yaşanıyor. Bir taraftan yaşanan bir türlü bitmeyen kuraklık bir taraftan köylerde cinayetlerle sonuçlanan su kavgaları…

**

Kurak giden kışla birlikte köylerimizde “Susuz Kış” sorunu yaşanıyor. Bu sorun her geçen gün derinleşiyor. Bir taraftan artan girdi maliyetleri bir taraftan Aralık ayında yaşanan kuraklık…

**

Geçen yıl Konya Ovası’nda yağışlarla birlikte bolluk ve bereket yaşanmıştı. Önceki sene ise Konya Ovası’nda büyük bir kuraklık yaşanmıştı. Ocak ayında bile köylerde ekinler sulanıyordu…

**

Köylerde genelde ekim ve sulama işleri en geç Kasım ayının sonlarına doğru biterdi. Ama 2020 kışı ve bu yıl Aralık ve Ocak aylarında ekinler sulanmaya devam ediyor…

**

Hafta sonu köydeydim. Köylerde hâlâ yoğun bir şekilde ekin sulama mesaisi vardı.  Aralık ayında normalde kar ve yağmur yağması gerekiyordu ama beklenen yağışlar yeterli olmadı…

**

Çiftçi mecburen yer altı sularından faydalanmak zorunda kalıyor. Yer altı suları da alarm veriyor! Güz döneminde kullanılan yer altı suyu ile birlikte elektrik masrafları daha da katlanıyor…

**

Çiftçinin maliyeti üst üste biniyor. Maliyet arttıkça kazanç düşüyor. Birçok çiftçi bu sene zararına ekim yapmak zorunda kaldı. Kısacası; çiftçi fedakarlık yaptı…

**

Çiftçinin tek korkusu artan girdi maliyetleri değil aynı zamanda devam eden kuraklık…Kuraklık böyle devam ederse, rekolte kaybındaki artışın sürmesi kaçınılmaz bir son…

**

Buğday krizi demek açlık demek, kıtlık demek. Artık eskisi gibi Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden de yalvar yakar buğday ithal ediyoruz… Savaştaki iki ülkenin buğdayına bağımlı hale geldik…

**

İnsanın da bitkinin de hayatını idame ettirmesi için en önemli etmen su. Konya Ovası Projesi kapsamında yıllardır devam eden projeler bir türlü bitirilemedi maalesef…

**

Mavi Tünel’den Hotamış Depolamasına su gelecekti. 2015’te suyun gelmesini beklerken, yapılan 124 kilometrelik AHİ kanalının çürük olduğu gerçeğiyle yüzleştik…

**

Kimseden net bir açıklama da gelmedi. 2022 bitiyor ama kanaldan su gelmesini bırakın, kanal sökülmeye başlandı. Devletin trilyonlarca lirası çöpe gitti. AHİ Kanalı yerine kapalı sistemle Mavi Tünel’in suyu Konya Ovası’na taşınacak…

**

Konya Ovası’nın şu an önemli ihtiyacı su. Dedikleri gibi 2015 yılında Mavi Tünel’den Konya Ovası’na su gelseydi bugün bu endişelerin büyük bir kısmını yaşamıyor olacaktık…

**

Yer altı suları her geçen yıl daha da çekiliyor. Böyle giderse Türkiye için stratejik bir ürün olan şeker pancarı üretimi de tehlikeye girecektir. Ne evde şekerimiz, ne ambarda unumuz olacak!!!

****

Kapımızda “susuz bir kış” tehlikesi var. Bırakın tarımsal sulamayı içecek su bulmakta sıkıntı çekeceğimiz günler kapıda…Susuzluğun ardı kıtlıktır, yokluktur

**

İç karartıcı bir yazı olduğunun farkındayım. Abartıyor diyenler de olabilir. Ama gerçekler böyle maalesef. Susuzluk ve kuraklık kapımızdaki en büyük tehlikelerden biri.

**

Acilen bir eylem planı hazırlanmazsa daha kötü günleri görmemiz kaçınılmaz. Susuz bir kış demek, kıtlıkla geçirilecek bir yaz demektir…Kıtlık demek toplumsal bir felaket demektir…

**

Susuz Yaz’ı Necati Cumalı yazdı, Metin Erksan yönetti. Susuz Kış’ı kim yazacak ve kim yönetecek onu bilemeyeceğim. İyi bir edebiyatçı olsam ben yazardım…Allah bu millete Susuz Kış diye hikayeyiyazdırmayı nasip etmesin…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi