Şu dört gençten hangisi
Flört yangını kitabı (13)
Genellikle evlenmek ve yuvasını kurmak amacıyla flört eden ve eşini arayan bir genç kızımızın karşısına dört delikanlıdan birisi çıkar. Bir başka ifadeyle flört eden erkekler, dört gurubu oluştururlar. Ancak partneri olan kız, kesinlikle nasıl bir gençle flört ettiğini bilemez.
Baygın bakışlar, seviyorum, ölüyorum sözleri, kızın üzerindeki kuşak, yaka, cep gibi objelerle oynayarak onu bir takım ürpertiler içine itmek ve onu koruyormuş gibi davranmak, kızın üzerinde büyük tesirler ve tarif edilemez heyecanlar uyandırır. Böylece delikanlı kızın kendine bağlanmasını sağlar. Ara sıra alınan küçük hediyeler bu bağı kuvvetlendirir.
Flört eden erkeklerin bir yarısı, yüzde ellisi dürüsttür, flört ettiği kızla evlenmek istemektedir. Ancak diğer yüzde ellisi kızı oyalamak, onunla hoşça vakit geçirmek, ondan yararlanmak için flört etmektedirler.
Dürüst olan ve flört ettiği kızla evlenmek isteyen gurup içindeki yüzde ellisi (genelde yüzde 25) delikanlı evlenmenin önündeki bir takım maddi ve manevi zorlukları yenerek vuslatı (kavuşma) gerçekleşir. Yuva kurulur.
Dürüst olan delikanlılar içindeki diğer gurup ( genelde yüzde 25) delikanlı bilhassa ekonomik bağımsızlığı olmadığından ve duygusallığından dolayı ailesine bağlıdır. Aileler ise genellikle oğullarına kendi düşündükleri kızı almak isterler. Bu nedenle delikanlının flört ettiği kızı istemezler ve onun bu kızla evlenmesine karşı çıkarlar. Bu flört evlilikle bitmez, burada ki kızlar terk edilirler.
Genç kızımızla flört eden genç, acaba bu genç horozlardan hangisi…
Üçüncüsü gurup delikanlı (yüzde 35 – 40), flörtü gönül eğlendirmek, hoşça zaman kazanmak için yapmaktadır. Bu iş erkek için bir gönül eğlendirme olayıdır, yaşanmıştır ve bitmiştir. Hayatını çapkınlıklar üzerine kurmuş bir genç bundan sonra bir başka kızla aynı macerayı yaşabilmek için yeni planlar kurulmakta yeni eşler (kurbanlar) aramaktadır.
Dördüncüsü gurup delikanlı(yüzde 10 -15), kötü niyetlidir. Kendisine dürüst duygularla bağlanan genç kızı kötü yollara düşürmek istemektedir. Flörtün sonunda genç kız kendini bir daha çıkamayacağı bir bataklığın içinde bulur.
Hatta öyle yakışıklı ve eğitilmiş gençler, ortalarda dolaşmaktadırlar ki bunlar saf ve güzel kızları ağlarına düşürerek onların sırtından elde edecekleri paralar için çalışmakta, tuzağa düşen kızlar ise gözlerini kadın tüccarlarının elinde açmaktadırlar. O noktada kız için yapacak hiçbir kalmamış, yaşlanıncaya kadar acı bir ömür yaşanmaya başlanmıştır.
Yaşlanıp ta erkekler artık onun yüzüne bakmayınca, o kadın bu halinde sokağa atılmaktadır. Bataklıktan çıkmış bir kadın ise ne anne evine, ne de koca evine dönememekte, hatta toplum içine bile çıkamamaktadır. Bu haliyle sürüne sürüne ölüp gitmektedir.
Bir de olayı sayısal olarak gösterelim. Kızlarla flört eden her 100 erkekten;
- Dürüsttür, evlenmek için flört etmektedir. (50 erkek - % 50)
- Ailesine ekonomik ve duygusal bağı var. Evlenemez (25 erkek - % 25)
- Ailesinin onayı olsun olmasın evlenir. (25 erkek - % 25)
- Dürüst değildir, kızı aldatmaktadır. (50 erkek - % 50)
- Kızla hoşça vakit geçirmek, ondan yararlanmak (35-40 erkek - % 35- 40)
- Kızı kötü yollara düşürmekle görevlidir (10 -15 erkek - % 10 - 15)
Ortalama, flört eden erkeklerden flört ettiği kızla evlenenlerin sayısı 100 erkekten
25’dir. Kızların 75’i, şu veya bu şekilde hiç beklemediği kötü bir sonuçla karşılaşır.
O sonuç ise “Terk edilmek ve aldatılmak…”tır.
Hele kötü yollara düşerek hayatını zindan edilen kızların ağzında her zaman şu iki cümle dolaşır. “Beni bu yollara düşürenler utansın… ve Erkek milletine güvenilmez…”
<> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <>
FLÖRTTE KIZLARIN ZARARI
Dr. Cemal Zeki Önal, flörtçü kızların ortak akıbetlerini şöyle tasvir etmektedir.
“Aşkla şakalaşan kızlar, bıçakla oynayan çocuklara benzerler ve ekseriye yaralanırlar. Bu yaralar çok defa pek acı kanar. Kız, kızlığını ve ulu benliğini kaybeder, gebe kalır, pis hastalıklar kapar, türlü felaketlere uğrar. Flörtte erkeğin maskesi ekseriyetle kızın başına bu felaketler geldikten sonra düşer. Bu tehlikeli oyunda erkeğin dostluğu, buraya kadardır ve kıza verdiği musibetle onu yüzüstü bırakır, kaçar.
Kız için perişanlık buradadır. Sevildiğine inanırken aldatılmış olmak ve böyle bir musibetle yalnız başına kala kalmak. Bu zevk cellâdının adı ekseriya; “arkadaş, sevgili veya nişanlıdır.” Kız çok defa seve seve bu cellâdın koluna girer, onunla el ele, baş başa verir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.