Muzaffer Dereli

Muzaffer Dereli

Sorgulamak Zamanı

Sorgulamak Zamanı

İnsanca yaşamanın, mü'mince yaşamak olduğu şüphesizdir. Mü'mince yaşamak ise belki de en çarpıcı ifadeyle; Allah'ı özleyerek yaşamaktır.
Evet. Yüce Allah'ımızı (c.c.) özleyerek yaşama manâsı, içeriği dolu dolu eşsiz bir anlam ifade eder. Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in şahsında canlanan bu manâ, insanlık hakikatinin doruklarını hatırlatır ve anlatır bize. O'nun şahsında insanlık erdemlerinin en belirgin özellikleri toplanmıştır. O'nun şahsında Allah'ın insanı yaratma sır ve hedefi ortaya çıkmıştır. O'nun şahsında "halife" gerçeği belirmiş ve Allah'a kulluğun sonsuz cilveleri tamama ermiştir. İşte bunun için O; "en güzel örnek" olarak takdim edilmiştir.
İşte bu manâlar doğrultusunda Efendimiz (s.a.v.) de Rabbini özleyerek yaşamıştır. O'nun özlemiyle gözleri yaşarmış, gönlü rikkat galini almış, şefkat ve merhameti had safhaya varmış, ümmetine düşkünlüğü Kur'an ifadesiyle şekillenmiştir. Bu eşsiz hali onu Kur'an'daki övgülere götürmüştür.
Özlemlerin en güzeliyle Allah'a özlem duyan güzel Efendimiz (s.a.v.), hayatlarını O'nun adına canlandırmışlar, mematları da O'nun özlemiyle zuhur etmiştir. Bu da bizlere verilecek en güzel mesaj olarak takdim edilmiştir.
İşte, Allah'ı (c.c.) seven kulların en güzel yol göstericisi… O'nun böylesine bir hedefte yürüyüşleri, kendisini takip eden sevenlerine de en eşsiz yol kılavuzu olmasını sağlamıştır.
Hayatın kıvrımlarında yol alan bizlere en güzel hayat akışını bırakan Efendimiz'in bu mesajına ne kadar da muhtacız.
Allah'ı özlemek…
Allah'ı özleyerek yaşamak…
Allah'ı özleyerek, Kendisine kavuşmayı arzulamak.
İşte hedef. Gerisi boş.
"Refîk-i Âlâ," "Refîk-i Âlâ" diyerek hasretle Rabbine gitmeyi arzulayan Peygamberine benzemeye çalışması kadar, ümmeti için tabi olan ne olabilir ki?
Önemli olan bu hedefi belirlemek ve onun nurlarla aydınlatılmış eşsiz caddesinde ilerlemektir.
O halde kendimizi sorgulamamız gerekmez mi?
Ne biz duruyoruz, ne hayatımız!..
Ne dakikalar duruyor ne saatler!..
Ömür her gün eksilmekte. Tıpkı sıcak bir günde buzun eridiği gibi.
Önemli olan eriyen buzun önüne güller, lâleler, nergisler ekmek… Ağaçlıklar meydana getirmek. İskân mahalleri yapmak.
Yani ömrün akan her damla suyuyla cennette bahçeler, bağlar ve köşkler elde etmek.
Yoksa boşa gider hayat.
Bilelim ki Allah'ı özlemeden, O'na özlem duymadan yaşanan her bir hayat insana ancak acı ve feryat getirir… Ama O'nun özlemiyle dolu bir ömrün sonu, bitmeyen bir sevinç ve berekete garkeder insanı.
Bütün bu manalara dair,
İşte şimdi sorgulamak zamanı…
Acaba biz hangi konumdayız?
Evet, Allah'ı özlemek ne güzel!
Öyleyse bu özlemi isteyelim O'ndan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muzaffer Dereli Arşivi