Son Referandurum kritiği
Türkiye referandumla 1961 yılında tanışmış. Sonra da arkası devam ede gelmiş. Şimdi yapılan bu anayasa değişiklikleri için kullanılan, kabul oyların oranlarını hatırlayalım.
1961 Anayasa’sı evet 61,07
1982 Anayasa’sı evet 91,40
1987 Anayasa’sı evet 50,20
1988 Anayasa’sı evet 35,00 bu yasa değişikliği red edilmiş.(Seçimleri bir yıl öne alma teklifi)
2007 Anayasa’sı evet 69,00
2010 Anayasa’sı evet 57,88
2017 Anayasa’sı evet 51,40
Tarihlere baktığımız da hepsinin şart ve ahvali birbirinden farklı nitelik ve nicelik arz etmektedir…Günümüze geldiğimiz de, yine kendine has özellikler, incelikler içeriyor. Bunlardan bazıları söylemek gerekirse şunları sıralayabiliriz. Birincisi “15 Temmuz” da yaşadığımız Siyonistlerin planladığı talihsiz kalkışma. Bir başkası AK Parti’nin içindeki itaatsiz milletvekillerin tutumu. Devlet içinde oluşan “Paralel yapılanma”. Yine ülkemiz dışında yaşanan karışıklıklar. (Suriye, Mısır, Kuzey Irak, Irak gibi). AB Ülkelerinin tutum ve davranışları gibi birçok neden sıralamak mümkün.
16 Nisan’da gerçekleştirdiğimiz bu halk oylamasında, çıkan sonuçların oranlarına baktığımız da fifti fifti gözüküyor. Yani bu oylamanın oy itibariyle kaybedeni yok gözüküyor. Ancak değer yargılarımızın ne kadar pörsüdüğünü, dejenere olduğunu alenen görmüş olduk. Oysa Rabbimiz, kendisine itaat üzere kurduğu kainat düzenini insanın hizmetine sunmuştur. Ademoğluna verdiği değeri, hiçbir faniye vermemiştir. Hal böyleyken, insanoğlu hemcinsine yapmadığı hakaret, iftira, çirkinlik kalmıyor. Ne kadar hazin değil mi? Her iki tarafı da esefle kınıyor ve bu tür davranışların son olmasını temenni ediyoruz.
Verilen bu karar sonucunun ülkemize hayırlar getirmesini İlah’ımızdan diliyor ve umut ediyoruz.
Cumanız ve Miraç Kandiliniz mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.