Kerem İşkan

Kerem İşkan

Solda sıfır…!

Solda sıfır…!

Temel problemlerimizin en başında, üstümüze vazife olmayan hususlarda dâhil olmak üzere çok konuşuyoruz…

Biraz sussak, aynı edepsizlikle millet bizi konuşacak diye konuşulma sırası bize gelmesin diye sürekli konuşuyoruz sanki

Toplumda, ‘Solda sıfır...’ görünmektense Gonya tabiriyle; “Vara yoğa konuşmak” daha akıllıca(!) geliyor çoğumuza…

***

Rahmetli Kör Ahmet Ağa bir sohbetimizde bu meseleyi açmıştım…

“Her konuda, her platformda, ihtisasımız olan ya da olmayan her hususta konuşuyoruz amma ne konuşuyoruz, haberimiz yok. Her şey ve herkes hakkında bilgimiz var…” diye…

Kör Ahmet Ağa, tarihi bir benzetme ile mevzuyu neredeyse bin mil daha derinleştirivermişti;

“Ne din sen hay yavrım, onlara Gonya’da ova köylüklerinde, zencir köpeği derler, vara yoğa havlar ya…”

***

Haydi, bu hususta tarihi bir hatırayı canlandıralım gözlerinizde isterseniz…

Bir zamanlar bir grup âlim ve şair, "Encümen-i Bîzebân" (Suskunlar Cemiyeti) adıyla bir cemiyet kurmuşlardı...

Üye sayısı otuz kişiydi ve bunu arttırmıyorlardı

Üyeliğin ilk şartı;

Çok düşünmek, çok yazmak ve çok az konuşmaktı...

Molla Camî de gençliğinde, bu cemiyete girmek istiyordu… Günün birinde cemiyetin bir üyesinin öldüğünü duyunca, onun yerine aday olmak için cemiyete geldi... Kendisini karşılayan kapıcıya bir şey söylemeden, ismini bir kâğıda yazarak o sırada toplantı halinde bulunan ulema heyetine gönderdi…

***

Ulema, bu teklifi görünce biraz üzüldüler

Çünkü ölen üyenin yerine başka birini almışlardı… Yeni bir üye için yer yoktu. Cemiyet başkanı, bir bardağı tamamen suyla doldurduktan sonra Molla Camî'ye gönderdi…

***

Molla Camî durumu anladı…

Bir damla daha olsa bardak taşacaktı… Bunun üzerine o da hemen oracıktaki bir gül dalından küçük bir yaprak koparıp, nazikçe suyun üstüne koyuverdi… Bardak taşmamıştı… Bunu içeri gönderdi…

Cemiyettekiler bu kibar cevabın manasını anlamışlardı…

***

Üyeler, bu kıymetli zâtı da aralarına almaya karar verdiler…

Başkan listeye Molla Camî'nin adını ekledi… Otuz sayısının önüne bir sıfır koyarak, 300 yazdı. Bununla Molla Camî sayesinde, cemiyetin değerinin on misli arttığını belirtiyordu…

Listenin son şekli Molla Camî'ye gelince, meseleyi anladı…

Ancak sayının büyük gösterilmesinden hoşlanmadı… Sağdaki bir sıfırı silerek, otuz sayısının soluna koydu…

Yani 030 yazdı…

Alçak gönüllü Molla Camî, böylece kendisini solda sıfır sayıyor, bardağı taşırmadığı gibi, o cemiyetin yapısını da etkilemeyeceğini söylemek istiyordu...

Gün içinde sıkça kullandığımız o “Solda sıfır” medeniyetimizin farklı bir değeridir…

***

Kır zincirlerini…

Az sus, bir dinle kâinatı…

Gönüllere bir gül yaprağı gibi dokun,

Solda sıfır ol gari mübarek…!

Yazarın Notu; 

Bu yazı öncelikle yazarın kendi nefsine hitabıdır…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi