Kerem İşkan

Kerem İşkan

Siyasi ikbâl muskası!

Siyasi ikbâl muskası!

Belediye seçimleri yaklaştıkça, enteresan isimler sosyal medyada kendilerinden daha enteresan isimleri aday olarak lanse etmeye başladılar...

***

Herkesin bildiği, “Ondan köy de olmaz kasaba da” dediği envai isim, şirinlik muskaları ile allanıp-pullanıp gündeme getirilmeye çalışılıyor...

***

Gonya tabiri ile “Öve-öve öküz ettikleri” bu isimlere GAZ vererek, orda burda yine Gonya tabiriyle “Gırıddırıyorlar

***

Toplumun sözde kanaat önderleri (!), sosyal medyanın fenomenlerinden destek aranıyor... Desteği istenenlerin bile çoğu şaşkın... “Yahu kırk yıllık Kâni, olur mu yani” tarzı...

***

Kamuoyunun yakından tanıdığı, “akmazlığı ve kokmazlığı” ile meşhur isimler şimdilerde, yakınlarının gazı, konjektör hazretlerinin baştan çıkartıcı cilveleri ve çakma hocalara yazdırdıkları muvafakiyet muskalarıyla “koltuk rüyası” görmeye başladılar...

***

Bir tarihi kıssa ile mevzuuyu perçinleyelim...

***

Sultan Bayezid, şehzadeliği sırasında ava olan merakından dolayı cins tazılar besletirmiş... Maiyetinde bulunan sipahilerden birisi, şehzadenin gözüne girmek için cins bir tazı alır...

***

Fakat ne talim yaptırdıysa, ne kadar uğraşdıysa nafile....

***

Sipahinin tazısı bir türlü, Şehzade Bayezid’in tazılarının hızına ve çevikliğine ulaşamaz... Sipahi, çareyi civarda yaşayan Buharalı Mustafa Dede’nin kapısında arar...

***

Bir gün Kızılırmak’ta tuttuğu balıkları bir söğüt dalına dizip Mustafa Dede’nin kapısına dayanır... Kapıyı onbeş yaşlarında bir delikanlı açar.... Bu, şeyhin oğlu Hamdullah’dır...

***

Delikanlı; “Babam evde yok, hacetiniz ne idi?” Sipahi boyun büküp der ki: “Balıkları babanıza hediye getirmiştim... Tazıma muska yazdıracaktım...”

***

Hamdullah bakar ki balıklar taze, kurnazca güler ve; “Ağam, gam çekmeyin, muskayı ben de yazarım, babamdan ruhsatım var” der...

***

Muska yazılır, tazının boynuna asılır... Artık sipahinin tazısı, şehzadenin tazılarına göz açtırmaz... Nerede bir av varsa, ilk önce sipahinin tazısı avlar...

***

Bayezid’in emri ile tazı huzura getirilir... Bakar ki boynunda bir muska asılı, emreder açtırır...

***

Muskada şunlar yazılıdır;

 

Tamah ettim semeğe (balığa)
Muska yazdım
köpeğe
Ya geçsin tazıları
Ya dayansın köteğe..

 

Şehzade Bayezid muskanın macerasını dinledikten sonra çok güler ama yazının güzelliğine de hayran olur...

***

Hamdullah ile tanışıp dost olurlar... Sultan Bayezid Han’ın 1481’de tahta çıkmak için İstanbul’a giderken yanında götürdüğü Hamdullah, zaman gelir hat sanatının en büyük üstadlarından Şeyh Hamdullah olur...

***

Yine de haklarını yemeyelim, aldıkları muska ile siyasette ikbal arayanlar, belki de sipahinin tazısı gibi muvaffakiyete ulaşabilirler...

***

Kim bilir?

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi