Siyaset ve Sosyoloji
Sosyoloji, toplum bilimi demek. Türkiye’de toplumun büyük çoğunluğunun siyasetten beklentisi beslenme, barınma, ulaşım, giyinme, iş bulabilme ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması. Bu temel unsurlar, siyasi partiler için politika oluşturmada anahtar kelimeler.
İttifaklar açısından bakıldığında, Cumhur İttifakının bütçe imkanları çerçevesinde toplumun temel ihtiyaçlarını karşılayacak politikalar geliştirmeye çalıştığı söylenebilir. Tarım Kredi Marketlerinin yaygınlaştırılması ile beslenme, TOKİ ve düşük kredi temini vasıtasıyla barınma, İŞKUR ve istihdam teşvik paketleri ile işsizlik, savunma sanayi projeleri ile güvenlik, düşük maliyetli hava yolu taşımacılığı-hızlı tren-şehir içi toplu taşıma ile ulaşım odaklı problemlere çözüm üretmeye çalışıyor Cumhur İttifakı.
Cumhur İttifakının geliştirdiği politikaların geçmiş yıllarda çok daha fazla yaygın etki ve memnuniyet oluşturduğu fakat son yıllardaki ekonomik daralma sebebiyle sosyal politikaların kısmen yetersiz kaldığı bir gerçek. Tarım Kredi Marketlerinden alışveriş yapan insanlarda pahalılık algısı oluşması, giyim için ayırdığımız hane bütçesini minimize etmemiz, TOKİ’nin asgari ücretliye ev alma imkânı sağlayamaması gibi durumlar sosyal politikaların yetersizliğini kanıtlar nitelikte. Cumhur İttifakını seçim kazanma açısından belirsizliğe iten en temel problem de bu durum olsa gerek. Seçime kadar sosyal politikaların uyandırdığı memnuniyet algısı değişirse Cumhur İttifakının işi Millet İttifakından çok daha kolay olacaktır. Fakat algı değişimi için enflasyonun düşmesi ve ekonominin güçlenmesi şart. Aksi takdirde seçime büyük bir belirsizlik ile girileceğini aşikâr.
Millet İttifakı (altılı masa) açısından da iyimser bir durumdan bahsetmek güç. Altılı masa belirli aralıklarla 11 kez toplandı bugüne kadar. Toplumun her toplantıdan beklentisi bir aday isminin çıkmasıydı. Fakat bu beklenti ve baskıya rağmen Millet İttifakı liderleri her defasında hukukun üstünlüğü, liyakat, güçlendirilmiş parlamenter sistem, şeffaflık, denetim gibi daha çok devlet yönetiminde dikkate alınacak ilkeler ile ilgili açıklama yapmayı veya metinler yayınlamayı tercih etti. Bu kavramlar, siyasete temel ihtiyaçlarının karşılanması ve refah odaklı bakan toplumun büyük çoğunluğuna pek de bir şey ifade etmedi denilebilir.
Millet İttifakı sosyal politikalara ilişkin yapılacakları içeren mutabakat metnini de yayınladı. Fakat, çok özgün ve zaten şu an mevcutta uygulanan politikalardan farklılaşmış bir metin olduğunu iddia etmek zor. Hatta ülkemizde son 200 yıldır devlet politikası olarak uygulanan fakat son zamanlarda Ak Parti’nin uzaklaştığı bazı politikalara geri dönüleceğini belirten pek çok madde de barındırıyor metin. Bu yapısı itibariyle mutabakat metninin toplumun temel ihtiyaçlarına ne oranda cevap verebildiği yani sosyolojik açıdan ne kadar başarılı olduğu belirsiz. Özellikle Beştepe Çankaya’ya taşınacak gibi hamasi yaklaşımlar, mevcut ekonomik problemlere nasıl bir çözüm getirir, metnin ciddiyetini nasıl etkiler bilinmez.
Peki Cumhur ve/veya Millet İttifakı ne yapmalı. Bugün Cumhur İttifakının uyguladığı düşük faiz ve üretim odaklı ekonomi yaklaşımının ülkemizin geleceği açısından yanlış olduğu söylenemez. Fakat bu politikanın uygulanması esnasında oluşan ekonomik sancıyı hepimiz derinden hissediyoruz. Yani uygulamada, adı konulamayan ve halen geçmeyen bir problem var. Bu sebepten dolayı hem düşük faiz ve yüksek büyümeyi hedefleyen hem de hane ekonomisinin güçlü olacağını garanti eden politikalar üretmeli siyasetçiler. Politika faizini %9 ve altında, doları 18-20 TL bandında, enflasyonu maksimum %25 seviyesinde, kişi başına milli geliri ise 12000 dolar üstünde tutacağını söyleyen, bununla beraber temel hak ve özgürlüklere karışılmayacağı konusunda garanti veren seçimi kazanacaktır.