Şeyhülislam ve Müftilenam -4- Molla Gürâni
Molla Gürâni Ahmed Şemsüddin Efendi, Gürân’da doğdu. O devirde Mısır uleması gayet meşhurdu. Şemsüddin Efendi, Mısır ulemasından ilim ve irfan tahsil etmek için (Kahire’ye ) geldi. İbn-i Hacer Askalani’den icazet / diploma aldı. Bu sırada hacdan dönen Molla Yegân, Kahire’de Molla Gürâni ile görüştü; erdem ve kemalini takdir etti. Yanında Osmanlı payitahtına getirdi ve İkinci Sultan Murad Han’a takdim etti. Molla Gürâni’nin ikbal yıldızı o günden itibaren parladı.
Bursa’da Kaplıca ve Yıldırım Medreseleri’ne müderris ve Şehzade Muhammed Han’a muallim tayin olundu. Sultan II. Muhammed Han cülusunda / tahta çıkışında kendisine bakanlık teklif olunduğu halde kabul etmedi; sonunda t kazaskerliği kabul etti (h. 800).
Bu vazifeyi gayet adilane yerine getirdi. Azl ve memuriyette ihkak-ı haktan (*) ayrılmadı. Mesela Gürân’inin durumun gereğine uygun hareket etmemesi Fatih’in nem kapmasını, huylanmasını mucip / sebep oldu.
Molla Gürâni’yi tashih-i evkaf vesilesiyle Bursa’ya gönderdi. Fakat Ahmed Şems Efendi, orada da istikametten ayrılmadı. Padişah yakınlarından birisinin şeriata mugayir / mer’î kanunlara aykırı teklifini reddettiği gibi dövmekten de geri durmadı. Fatih, bu defa büsbütün hiddetlendi, görevinden de azletti.
Molla Gürâni Ahmed Şemsüddin Efendi, metanet ve faziletine zerre kadar halel getirmedi. Mısır’a gitti. Orada Sultan Gaytaba’nın iltifatına mazhar oldu. Bu mazhariyet Fatih’in küskün gönlünü yumuşattı. Üstadını tekrar İstanbul’a davet etti. Uhdesine / sorumluluğuna evvela Bursa Kadılığı (h.862 ), ondan sonra müftülük / şeyhülislamlık tevcih etti (h. 885).
Molla Gürani, hayatının son zamanlarını hastalıkla geçirdi. İstanbul haricinde havadar bir yerde oturur ve bu şekilde vakitler geçerdi. Hastalığı ziyadeleştiği sırada borçlarının beytülmalden tesviyesini / ödenmesini ve cenaze namazında padişahın bulunmasını, cesedinin kabrin kenarına kadar yerde sürüklenerek götürülmesini vasiyet etmişti.
Vefatında (h.893) yüz seksen bin akçe borcu çıkmış, tamamı beytülmalden ödenmiştir. Yalnız naşını kabrin kenarına kadar sürüklemek hürmetsizliğe delalet edeceği sebebiyle vasiyeti yerine gelmek için cesedi bir hasır üzerine konularak kabrinin kenarına kadar getirilmiştir.
Molla Gürani, uzun boylu, uzun sakallı, hatip bir zattı. Kendisi Şafii Mezhebi’ne mensup iken II. Sultan Murad’ın ricası üzerine Hanefi Mezhebi’ne girmiştir.
Meşhur eserleri: “Gayetü’l- emani fi tefsir-i esseb’l- mesani,” Kevser carî ala rıyazıl- Buhari”
……………
* İhkak-ı hak, şer’i ve kanuna uygun olarak hakkı yerine getirmek, hakkın yerine getirilmesi, hakkın teslim edilmesi.
--------------
Kaynaklar:
İlmiyye Salnamesi, S:334–335
Bursa’da Kaplıca ve Yıldırım Medreseleri’ne müderris ve Şehzade Muhammed Han’a muallim tayin olundu. Sultan II. Muhammed Han cülusunda / tahta çıkışında kendisine bakanlık teklif olunduğu halde kabul etmedi; sonunda t kazaskerliği kabul etti (h. 800).
Bu vazifeyi gayet adilane yerine getirdi. Azl ve memuriyette ihkak-ı haktan (*) ayrılmadı. Mesela Gürân’inin durumun gereğine uygun hareket etmemesi Fatih’in nem kapmasını, huylanmasını mucip / sebep oldu.
Molla Gürâni’yi tashih-i evkaf vesilesiyle Bursa’ya gönderdi. Fakat Ahmed Şems Efendi, orada da istikametten ayrılmadı. Padişah yakınlarından birisinin şeriata mugayir / mer’î kanunlara aykırı teklifini reddettiği gibi dövmekten de geri durmadı. Fatih, bu defa büsbütün hiddetlendi, görevinden de azletti.
Molla Gürâni Ahmed Şemsüddin Efendi, metanet ve faziletine zerre kadar halel getirmedi. Mısır’a gitti. Orada Sultan Gaytaba’nın iltifatına mazhar oldu. Bu mazhariyet Fatih’in küskün gönlünü yumuşattı. Üstadını tekrar İstanbul’a davet etti. Uhdesine / sorumluluğuna evvela Bursa Kadılığı (h.862 ), ondan sonra müftülük / şeyhülislamlık tevcih etti (h. 885).
Molla Gürani, hayatının son zamanlarını hastalıkla geçirdi. İstanbul haricinde havadar bir yerde oturur ve bu şekilde vakitler geçerdi. Hastalığı ziyadeleştiği sırada borçlarının beytülmalden tesviyesini / ödenmesini ve cenaze namazında padişahın bulunmasını, cesedinin kabrin kenarına kadar yerde sürüklenerek götürülmesini vasiyet etmişti.
Vefatında (h.893) yüz seksen bin akçe borcu çıkmış, tamamı beytülmalden ödenmiştir. Yalnız naşını kabrin kenarına kadar sürüklemek hürmetsizliğe delalet edeceği sebebiyle vasiyeti yerine gelmek için cesedi bir hasır üzerine konularak kabrinin kenarına kadar getirilmiştir.
Molla Gürani, uzun boylu, uzun sakallı, hatip bir zattı. Kendisi Şafii Mezhebi’ne mensup iken II. Sultan Murad’ın ricası üzerine Hanefi Mezhebi’ne girmiştir.
Meşhur eserleri: “Gayetü’l- emani fi tefsir-i esseb’l- mesani,” Kevser carî ala rıyazıl- Buhari”
……………
* İhkak-ı hak, şer’i ve kanuna uygun olarak hakkı yerine getirmek, hakkın yerine getirilmesi, hakkın teslim edilmesi.
--------------
Kaynaklar:
İlmiyye Salnamesi, S:334–335
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.