Eleştiri muhatabına bir nimettir…

Ama sıkışan, daralan siyaset sahnesinde eleştiriye tahammül ya da eleştiri üzerinden kendini düzelterek, daha da iyileştirme çabası maalesef hiç kalmadı…

Eleştirenin eleştirisine bakılmaksızın;

Hain, işbirlikçi, fitneci diye damgalanıveriyor olması da çabası artık…

Eleştiri konusunu, görmezden gelmeyi, ‘ vardır hazar bir bildikleri’ noktasına getirerek, insanları konuşmak yerine dillerini ısırıvermeye itiyor…

Her dil ısırması ise dalkavuk düzenine bir taş daha koyuyor…

***

İslami referanslarla güç toplayanlar, bu anlamda dinin içinde  bulunan muazzam tabloları görmezden geliveriyorlar…

“Eğer Kur’an ve Sünnet’ten ayrılırsam ne yaparsınız?” sorusuna, halkının sıradan bir ferdi tarafından;

“Lekavvamnâke bisuyûfunâ”

Yani ;

“Seni kılıçlarımızla düzeltiriz..” cevabını alan Hz. Ömer vakası, Müslüman’ın Allah’ın rızası için, eleştiride ne kadar ileri gidilebileceğinin bir göstergesi gibi dururken, yanlışının düzeltileceğinden emin olan Hz. Ömer’in sevincini ve şükrünü de görmezden geliyoruz…

***

Her yapıcı eleştiriyi bile kendimize ve yönetimimize, birer tehdit, düşman ilan edersek yönetme şeklini, zalimleştirmez miyiz?

Zalimleşen sistem yöneteni cehenneme götürmez mi ?

Bu zulme rıza gösterenleri zillette bulaştırmaz mı ?

İdareni, takip ettiklerini gerçekten içten seviyorsan ve gönülden bağlı isen ateşe gitmelerine razı olmayacaksan,

“Kişi sevdiğiyle beraberdir” Hadisi Şerifi ile kendinin de ateşte olacağını aklına getirmez misin ?

“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır…” Hadisi ile amel ederek;

Allah rızası için kimseden ve dünyevi nimetlerin azalmasından korkmadan, samimice düzeltmeyi hedef alan bir dille eleştirmek, Müslüman olarak tam da ,

“Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker” değil mi?

Eleştirinin hedefinde; 

İyiliği hatırlatmak , kötülükten insanları sakındırmak yatıyorsa, ateşlere girerek, risk alarak, dilini eğip bükmeden, ısırmadan ateşten adam almaya çalışmak değil de nedir bu?

***

Dilini ısıran mı daha izzetli ?

Yoksa, diline geleni dosdoğru söyleyen mi ?

Dünya insanlık tarihi çok açıktır…

Bugün bile çevremizde her coğrafyada örneği apaçık ortadadır…

İzzetlerini kaybedenler, zilleti kucaklamak zorunda kalır…Bu ilahi uyarıdır…

Rabbim, cümlemizi izzet ehline hizmetçi kılsın..

Zillet ile imtihan etmesin inşallah…