Ümmetin kalbine hançer

Günlerdir gündemimizi meşgul eden, İsrail ile ilişkilerimizin normale dönmesi hususunda girişimlerde bulunan hükümetimizin faaliyetlerini büyük bir üzüntü ile takip etmekteyim. Burada devletimizin haysiyetinin ve şerefinin ayaklar altına alındığını gördüğümüz yetmez gibi birde buna övünenleri görmek bende derin üzüntü bıraktı.

İsrail ile el sıkışılmasını savunan kardeşlerimiz var. Anlaşmanın içeriğini bir tarafa koyacak olursak ALLAH'IN LANETLEDİĞİ BİR KAVME karşı sempatiye bakan kardeşlerimi görmek beni şaşkın bırakmıştır.

Bu katil ülke Mavi Marmara baskınıyla ülkemizin şerefini ayaklar atına almış, akabinde Müslüman bir ülkeye etmediği zulüm kalmamışken bu kadar kolay tavizler ile barışın sağlanması ve basit yaptırımlar ile halkımızın gözünün boyanması gerçeklerin ta kendisidir.

Nitekim Rabbimiz MÂİDE Suresi Âyet – 51’de şöyle buyurmaktadır. Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler), Yahudi ve Hristiyanları dostlar edinmeyin! Onlar birbirinin dostlarıdır. Ve sizden kim onlara dönerse (onları dost edinirse) artık o, mutlaka onlardandır. Muhakkak ki Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez. Dünyayı defalarca kandırmış, defalarca Müslümanlara zulmetmiş bir devletin dostu olmak, kimsenin hakkı değildir. Bu açıkça terörü destekliyoruz, zulüm edenlerin yanındayız anlamına gelmektedir.

Şunu da açıkça ifade etmeliyim ki yazdığımız yazılarda, görüşlerimizi bildiğimiz düşüncelerde, önce İMANi sonra VİCDANİ unsurlar ile değerlendiririz. Biz Müslümanlar hayatımızı buna göre şekillendirir buna göre yaşamaya GAYRET ederiz. Dinimizi asla bunun dışında tutamayız.

ÜMMETİN KALBİNE SAPLANAN HANÇER tarihte kara bir leke olarak kalacaktır. Tarihe nereden bakacağımız gerekir ise bugünden değil, bu olayların başladığı 30 Mayıs 2010 tarihine bakmamız gerekecektir.

Bugün tarihi bir başarı olduğunu zannedenler, korkularından dolayı biz KAYBETTİK diyemiyorlar. O zamanın başbakanı, devlet bakanları ve yöneticilerimiz nasıl ki SÖZ ile gövde gösterisi yaptı ise bugün de aynı gösteri yine gerçekleşmektedir.

Hainlik konusunda İSRAİL uzmanlığı öncülüğünde bu zulüme ortak olanlar elbet TARİH önünde hesabını verecektir.

Yakın tarihte İSRAİL’e gerekli hesabı soracağız diyenler, bugün aynı İSRAİL ile DOST oluyor ve ilişkileri artırma konusunu konuşuyor. Nitekim araştırdığımız zaman örnekleri karşımıza hemen çıkacaktır.

Yazımızı NİHAYETLENDİRECEK olursak, suçlu aramaya hiç gerek yok. Suçlu halkın ta kendisidir. Bir kerede benimsediği görüşe HATA YAPTI diyebilmeli insan. Ancak bunu kabul etmedikleri gibi “ BUNLARIN BİLDİĞİ BİRŞEY VARDIR “ diyerek bu yalana ortak olmaktadırlar.

YALAN ve HAİNLİK onların HİDAYET ALLAHINDIR.